GEZİ KÖŞESİ

PROF. DR. AYSEN TOKOL

  • ANA SAYFA
  • ÜLKELERŞEHİRLERGALERİ
  • LİNKLER

 

BULGARİSTAN

Bulgaristan Avrupa’nın güneydoğusunda  yer alır. Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan ve Romanya ile komşudur. Doğu tarafında Karadeniz bulunur. Tuna Nehri Romanya sınırını oluşturur.  110.550  km²   yüzölçümüne sahiptir.    

Günümüz Bulgaristan topraklarına XI-VI. yüzyıllar arasında Trak kabileleri yerleşmiş, M.Ö V. yüzyılda bu kabileler “Çar Theres” tarafından  birleştirilmiştir. 45 yılında “Thrace”  Roma İmparatorluğu’nun bir eyaleti olmuştur. VI. yüzyılda Slavlar ve Türk kökenli bir kavim olan  Bulgarlar bölgeye yerleşmişlerdir. Bulgarlar bir süre sonra Slavların dil ve kültürünü benimsemiş, Bizans İmparatorluğu ile savaşarak zaman içinde hâkimiyet alanlarını genişletmişlerdir. “Han Asparouh’un”  kurduğu   ilk “Bulgar Krallığı” 681 yılında Bizans İmparatorluğu tarafından tanınmıştır. Bulgarlar 864 yılında da Hıristiyanlığı  kabul etmişlerdir. 893-927 yılları arasında Bulgar Krallığı altın çağını yaşamış, 1018-1185 yılları arasında krallık Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyetini   girmiştir.  “İkinci Bulgar Krallığı” 1185 yılında bir isyanının  ardından kurulmuş ancak Osmanlıların Balkanlarda genişlemeye başlamasıyla birlikte  bağımsızlığını yitirmiş, 1396-1877 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun  hâkimiyeti altına girmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemeye başlaması ile birlikte  Rusya’nın desteği sonucu 1876 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na karşı  isyan hareketi başlamış, 1877 yılında Rusya,  Osmanlı İmparatorluğu’na savaş açmıştır. Savaş sonunda 1878 yılında Osmanlı İmparatorluğu Bulgaristan’ın bağımsızlığını kabul etmiştir.  Bulgaristan I. ve II. Dünya Savaşı’ndan yenilgi ile çıkmıştır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Rus ordusunun da yardımıyla  sosyalist sisteme geçilmiş, Bulgaristan “Varşova Paktı’na” üye olmuştur. Ancak 1989 yılında Doğu Bloğu’nun çözülmesi ile Bulgaristan için yeni bir dönem başlamıştır.  Halen Bulgaristan parlamenter demokrasi ile yönetilmektedir. 2007 yılında Avrupa Birliği’ne üye olmuştur.   

Bulgaristan’ın başkenti “Sofya’dır”.  Önemli şehirleri arasında; Sofya, “Plovdiv”, “Varna”, “Burgas”, “Lovech”, “Pirin”, “Gabrovo”, “Rousse”, “Pleven” ve “Veliko Tarnovo”   sayılabilir.   
2011 yılı itibariyle  yaklaşık 7.5   milyon  olan ülke nüfusunun  % 83.9’u Bulgarlar, %9.4’ü Türkler, %4.7’si Romanlar, kalanı Ruslar, Ermeniler, Makedonlar, Yunanlılar, Ukraynalılar ve diğerlerinden oluşmaktadır.   Nüfusun büyük bir bölümü Ortodoks’dur. Bunlar dışında Katolikler, Protestanlar, Müslümanlar ve diğerleri bulunur.
Ülkenin resmi dili Bulgarca’dır. Ayrıca Türkçe konuşulur. Bulgaristan’’da dil çok önemli bir sorundur. Ülkede İngilizce bilen kişi sayısı son derece sınırlıdır. Türkiye’den Bulgaristan’a seyahat acentelerinin düzenledikleri  tur sayısı henüz yok denecek kadar azdır. Bu nedenle  ülkeyi ancak bireysel olarak gezebilirsiniz. Dil sorununu çözebilmek için  Türkçe bilen rehber eşliğinde ülkeyi gezmek, beden dili ile anlaşmaya çalışmak, bazı yerlerde karşınızdaki kişi ile Türkçe konuşmayı denemek, büyük otellerin resepsiyonlarında çalışanlar genelde  İngilizce bildiklerinden bu kişilerden yararlanmak, ülkeye gitmeden önce İngilizce bir Bulgaristan   kitabı   okumak  en iyi yöntemdir. Otobüs bileti alırken de  “Metro”, “Nişikli” gibi Türk otobüs şirketlerinin çalışanlarından yardım alabilirsiniz. Turizm bürolarında çalışanlar  genelde İngilizce bilmektedirler. Turizm bürolarından bir İngilizce, bir Bulgarca harita alırsanız, aradığınız yeri İngilizce haritada bulduktan sonra yerel halka Bulgarca harita üzerinden gösterirseniz size yardımcı olacaklardır.  Ayrıca  ülkeye gitmeden önce gezi kitaplarından veya internetten gideceğiniz şehirlerin İngilizce haritalarını çıkarabilirsiniz. Gideceğiniz yerin adını  otel resepsiyonuna Bulgarca yazdırarak veya gideceğiniz yerin adını gezi kitaplarından yararlanarak Bulgarca  bir kağıda  yazarak  ulaşım araçlarına binebilir veya gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz. İngilizce  için gençlere, Rusça ve Almanca biliyorsanız yaşlılara  soru sormaya çalışırsanız  sorunuza yanıt alma şansını arttırabilirsiniz.
Bulgaristan’da iç kısımlarda kara, Karadeniz kıyılarında daha ılıman bir iklim hüküm sürer. Kışın kayak, yazın Karadeniz sahillerine deniz için gidebilirsiniz. İlkbahar ve sonbahar ayları kültür turizmi için uygundur. Hem kültür turizmi yapmak hem denize girmek isterseniz temmuz, ağustos aylarını tercih edebilirsiniz. “Pamporovo”, “Borovets”, “Bansko” önemli kayak merkezleridir. Kaplıca ve spa için Sofya, “Kostenet”, “Kyustendil”, “Sandanski” en çok  tercih edilen yerlerdir. Kayak merkezlerinin fiyatları Türkiye’ya göre daha ucuzdur.
Bulgaristan’a yeşil pasaporta sahipseniz vize almadan, diğer durumlarda schegen vizesi ile gidebilirsiniz. Schegen vizesiniz yoksa Bulgaristan’dan vize almanız gerekir.
Bulgaristan’ın başkenti  Sofya’ya İstanbul’dan yaklaşık bir saat süren  bir uçak yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Burgas, Varna ve Plovdiv’de havaalanı bulunmasına karşılık Türkiye’den bu havaalanlarına uçak seferi söz konusu değildir.  İstanbul, Bursa, İzmir gibi bazı şehirlerden  Bulgaristan’ın çeşitli şehirlerine  Metro, Nişikli, Avar  gibi farklı otobüs şirketlerinin seferleri bulunmaktadır.  Ayrıca İstanbul’dan Sofya’ya  trenle  gidebilir veya özel arabanız ile  Bulgaristan’ı ziyaret edebilirsiniz.  Ancak tren yolculuğu uzun ve oldukça yorucudur.  Tüm Bulgaristan’ı dolaşmak isterseniz uçak ve otobüs seçeneğini birlikte kullanabilirsiniz. Ancak karayolu ile giderseniz gezi  planı yaparken  sınır kapısındaki bekleme süresini de dikkate almanızda yarar vardır. Zira sınır kapısında işlemler genelde uzun sürmektedir. Sofya’dan Varna ve Burgas’a “Bulgaria Air” veya “Wizzair” ile çok kısa sürede gidebilirsiniz.
Bulgaristan’ın resmi para birimi “Lev”, çoğulu “Leva’dır”. Halen alışverişlerde Euro ve Dolar kabul edilmemektedir. Kredi kartı kullanımı büyük şehirlerde ancak diğer Avrupa ülkelerine göre daha sınırlı olduğundan yanınızda  nakit para bulundurmanızda yarar vardır. Şehir merkezlerinde çok sayıda banka ve döviz bürosu bulunmaktadır. Sokaklarda yüksek kurla döviz bozacağını söyleyen  bir türlü peşinizi bırakmayan veya  döviz büroları civarındaki kişilerden (bazıları Türkçe konuşur) uzak durmalısınız. Bazı döviz büroları da dışarıda ilan ettikleri  kurdan daha düşük kur ile içeride paranızı bozmaya çalışırlar. Bu nedenle bankada işlemler biraz daha uzun sürse de en iyi yöntem yanınıza pasaportunuzu da alarak otelinize en yakın bir bankada paranızı bozdurmaktır.  Bulgaristan Türkiye’ye göre çok ucuz bir ülkedir. Küçük bir bütçe ile ülkeyi dilediğiniz gibi dolaşabilirsiniz. Ülkeden hediyelik eşya olarak antika objeler veya  gülden yapılmış kozmetik ürünleri satın alabilirsiniz.          

Bulgaristan mutfağı Türk ve Yunan mutfağına benzer. Bu nedenle yemek konusunda sıkıntı yaşamazsınız. Ancak Bulgar yemeklerinde domuz eti kullanımı yaygındır. Bu nedenle yemeklerde domuz eti olup, olmadığını sormanızda yarar vardır. Sofya, Varna gibi büyük şehirlerde diğer ülke mutfakları ile fast food  yiyecek yerleri  bulabilirsiniz. Tüm büyük şehirlerde bulanan “Happy Bar Grill ” çok zengin bir menüye sahip oldukça uygun fiyatlı, şık, restaurant  zinciridir. Bu restaurantta her öğün farklı lezzetler tadabilirsiniz. Bulgaristan’da  porsiyonlar genelde büyüktür. Bunu dikkate alarak yemek siparişi vermenizde yarar vardır. İçecek olarak  yerel şaraplarla, yerel biralardan “Kamenitza”, “Zagorka”, “Pirinsko”, “Shumensko” ve “Ariana” arasından birini tercih edebilirsiniz.

Aşağıda Bulgaristan’da  gezme olanağı bulduğum Sofya, Plovdiv, Varna, Nesebbar ve Burgas  hakkında bazı bilgi ve izlenimlere  yer verilmektedir. 

SOFYA

Sofya  1.3 milyon nüfus ile ülkenin en büyük şehridir..   Uzun bir tarihi geçmişe sahiptir. 7000 yıl önce kurulmuş, adı sırasıyla “Serdica”, “Triaditsa”, “Sredets” olmuştur. Şehir M.Ö. I yüzyılda   Serdiler tarafından kurulmuş, daha sonra Roma İmparatorluğu tarafından istila edilmiş, IX. yüzyılda Bulgar Hanı Krum tarafından, 1382 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiştir. 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda sonra  1878 yılında bağımsızlık kazanmış, 1879 yılında Bulgaristan’ın başkenti olmuştur.

Sofya’ya Türkiye’den uçak veya otobüsle ulaşabilirsiniz. Ancak uçak en kısa ve rahat yoldur. Sofya havaalanından şehre ulaşmak için   gideceğiniz güzergaha  göre “84” veya “384” numaralı otobüslere binmeniz gerekir. 84 numaralı otobüs sizi son durak olarak  Sofya Üniversitesi yakınındaki   Orlov Most Köprüsü’nden sola döndükten sonra  küçük bir parkın yanında bırakır. Otobüsten indikten sonra parkın içinden geçerek  alt geçidin olduğu yere gelirseniz. Sofya Üniversitesi’nin karşısındaki   alt geçitteki Turizm bürosundan ulaşım bilgileri ve şehir haritası  alabilirsiniz.  84 numaralı otobüsle  trafiğin durumuna göre şehre  30-40 dakikada gidebilirsiniz. 384 numaralı otobüs güzergahı 84 numaralı otobüsten biraz daha farklıdır. Otobüs biletini havaalanındaki gazete büfesinden 84 veya 384 diye belirterek, numarasını bilmiyorsanız  gideceğiniz yeri  söyleyerek   ona göre almanız gerekir. Ayrıca havaalanı çıkışındaki tabelada da otobüs numaraları ile ilgili  bilgi bulunur.

Elinizdeki valiz büyük ise  valiz için de mutlaka bilet almalısınız. Valiz için bilet almazsanız sık yapılan bilet kontrolleri sırasında  ceza ödemeniz gerekir. Ayrıca aldığınız bileti mutlaka  arabanın içinde koltukların üst tarafında bulunan küçük kutularda deldirmelisiniz. Biletinizi deldirmediğiniz taktirde ceza alabilirsiniz. Otobüse binmek istemezseniz havaalanı çıkış terminalinde yer alan  “shuttle” servis bankosuna başvurabilirsiniz. Havaalanından otelinize taksi ile gitmek isterseniz havaalanındaki “OK taxi” bankosuna uğramanızda yarar vardır. Bankoda bulunan kişiler İngilizce bildiklerinden gideceğiniz yeri söylediğinizde,  sizi havaalanı dışındaki kayıtlı OK taksilerine yönlendirirler. Bankoya uğramadan havaalanı dışındaki taksilere yönelirseniz aynı adı kullanan diğer taksiler sizi daha yüksek bir tarife ile otelinize götürebilir. Taksiye binerken  sağ ön kapı camındaki tarifeye mutlaka bakmanız gerekir. Ayrıca havaalanı içinde ve dışında yanınıza yaklaşan taksi şoförlerinin peşine takılmamanızda da  yarar vardır.

Şehre otobüs veya tren ile gidecekseniz tren ve otobüs istasyonu aynı yerde ve şehir merkezine yakın mesafededir. Buradan taksi, metro, tramvay, troleybüs ile otelinize ulaşabilirsiniz. 1 ve 7 numaralı tramvay Vitosha Bulvarı’nı tren istasyonuna bağlar.     Bazı otellerin ise shuttle servisleri bulunur. Rezervasyon yaptırırken otelinizden öğrenebilirsiniz.

Şehir içi ulaşımda farklı kamu araçlarından, taksi ve minibüslerden yararlanabilirsiniz. Metro 5.00- 11.30 arasında çalışır. Metro biletini metro istasyonundan, diğer kamu araçlarının biletlerini durakların yakınındaki büfelerden, minibüs biletini şoförden satın alabilirsiniz. Şehir merkezinde kalıyorsanız  araca gerek kalmadan tarihi yerleri yürüyerek dolaşabilirsiniz. Kamu araçlarına bindiğinizde biletinizi makinelerde deldirmeyi unutmamalısınız. Sofya’da iki metro hattı bulunur. Sofya metro haritasına gitmeden önce http://www.metrosofia.com/images/sofia-metro-lines.png web adresinden ulaşabilir veya şehirde metro istasyonunun duvarlarındaki panolardan metro hatlarını öğrenebilirsiniz. Sofya metrosu çok kolay ve temizdir.  Camdaki tarifeye baktıktan sonra taksiye binmekten de korkmamalısınız. Birkaç kişi  yolculuk yapıyorsanız  taksi fiyatı  bazı durumlarda metroya ödeyeceğiniz toplam bedelden daha düşük olabilir.    

Sofya’da güvenlik konusuna dikkat etmeniz gerekir. Gece ara sokaklardan ve şehrin içindeki park alanlarından uzak durmanızda yarar vardır.  Knyaginya Maria Luiza Bulvarı, Otobüs ve Tren istasyonu çevresi, Lalov Most fazla güvenli değildir.

Sofya tarihi geçmişi ile bağlantılı olarak farklı mimari tarzda yapıları bir arada görebileceğiniz bir şehirdir. II: Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gördüğü için binaların çoğu savaş sonrası yapılmakla birlikte Osmanlı, Bizans, Rus, Neo- Barok, Neo- Rönesans, Viyana Secession örneklerini   şehir merkezindeki birçok yapıda  görebilirsiniz  Şehirde gezilecek yerler birbirine yakın olduğundan şehir keşfetmek için en iyi yol yürümektir. Ayrıca her gün saat 11.00 ve 18.00’de,  Vitosha bulvarındaki “Adalet Sarayı (Palace of Justice)” önünden başlayan, 2 saat süren, “Sofia Free Tour” katılabilir. Rehber eşliğinde şehri gezebilirsiniz. Bu konuda gerekli bilgiyi Turizm bürolarından  öğrenebilirsiniz. 

Şehrin ana meydanını  “Sv. Nedelya”  oluşturur. Metrodan “Serdika” metro istasyonunda inerek ulaşabileceğiniz  bu  meydanın hemen yakınına   “Knyaginya Maria Luiza Bulvarı”,  “Vitosha Bulvarı”  “Tsar Osvoroditel Bulvarı” ve “Todor Aleksandro Bulvarı ” bağlanır.

St. Nedelya Meydanı çevresinde  “St. Nedelya Kilisesi”, “Petka Samardzhigska Kilisesi” “Rotunda of St. George”, önünde nöbet tutan askerleri ile hemen farkedeceğiniz  “Cumhurbaşkanlığı Ofisi” ve “Ulusal Arkeoloji Müzesi “ yer alır.  

Şık kubbesi ile dikkat çeken  “St. Nedelya Kilisesi” 1856-1863 yılları arasında  Serdica şehri kalıntıları üzerine yapılmıştır.  

Alt yolda göreceğiniz  “Petka Samardzhigska Kilisesi”  IV. yüzyılda yapılmış küçük bir kilisedir. 

“Rotunda of St. George” IV. yüzyıldan kalma,   iyi korunmuş,şehrin  en eski tarihi eserlerinden biridir.  Bu kırmızı tuğlalı küçük,   kilise ve  Serdica şehrinin  kalıntıları    “Sheraton Oteli’nin” arkasındaki bir avlu içinde   yer alır  Kilisenin iç duvarları farklı zamanlarda dekore edilmiştir.  Üç katlı freskodan en yakın tarihli olanı  X. yüzyıla aittir.

“Ulusal Arkeoloji Müzesi” Rotunda of St. George karşı tarafında yer alır. Ülkenin en eski müzesidir. Halen IV. yüzyılda yapılan dokuz kubbeli “Büyük Cami” içinde  hizmet vermektedir.

Meydana bağlanan “Vitosha Bulvarı” şehrin en canlı caddesidir. Trafiğe kapalı bu cadde gece ve gündüz son derece canlı ve keyiflidir.   Cadde ve caddeye bağlanan ara sokaklarda çok sayıda cafe, mağaza ve restaurant bulabilirsiniz. Bulvarda birbirinden şık kadınlar ve erkekler hemen dikkatinizi çekecektir. Bulvarın sonunda Balkanların en büyük kongre merkezi olan, 1981 yılı yapımı, Komünist yapı tarzı   “Ulusal Kültür Sarayı’nı (National Palace of Culture)” görebilirsiniz. Saray yerel halk tarafından “NDK” olarak bilinir.

Knyaginya Maria Luiza Bulvarı St. Nedelya Meydanı ile tren ve otobüs istasyonu arasında yer alan  uzun bir caddedir. Bu caddenin St. Nedelya Meydanı tarafında “Banya Bash Cami” yer alır. Cami 1576 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. İbadete açık olan cami 2001 yılında restore edilmiştir. Ancak caminin içi ve çevresi çok bakımsızdır. Caminin çevresinde işsiz birçok kişi dolaşmaktadır. Bu bölgede eşyalarınıza dikkat etmenizde yarar vardır. Caminin arka tarafında İslam mimarisi tarzında, 1913 yılında yapılmış,  “Mineral Banyolar” bulunur.. Halka açık olan bu banyolara dilerseniz girebilirsiniz.  Caminin karşı tarafında 1800’lerin sonunda yapılan “Merkez Hali’ni”, Hal’in  arka tarafında Avrupa’nın en büyük sinagoglarından biri olan “Sofya Sinagogu’nu”  görebilirsiniz. Bulvar üzerinde tren istasyonuna yakın mesafede aslan heykellerinin  bulunduğu “Lalov Most Köprüsü’nü” görebilirsiniz. Ancak akşam köprünün bulunduğu bu bölgenin fazla güvenli olmadığını unutmamalısınız.    

“Todor Aleksandro Bulvarı” üzerinde  Bulgaristan’daki en büyük Katolik katedrali  “St. Joseph Catholic Katedrali’ni” görebilirsiniz. Şehrin sembolü olan heykel de bu alanda  “Nezavisimost Meydanı’nda” yer alır.      

“Tsar Osvoroditel Bulvarı’nın ” köşesinde, iki bulvarın arasında kalan, her iki bulvara cephesi olan  uzun büyük  bina,  önceki Komünist Merkez Komitesi’nin merkezi “Parti Binası’dır.” Bunun çaprazında yer alan bina ise “Bakanlar Kurulu’dur”. Tsar Osvoroditel  Neo-klasik tarzda devlet binalarının yer aldığı şehrin en güzel bulvarlarından biridir.  Sarı renkli “Ulusal Sanat Galerisi ve Etnografya Müzesi”, “  St. Nikholas Rus Kilisesi ”  ve “Askeri Kulüp” bulvar üzerinde yer alan binalardan bazılarıdır.

“St.Nikholas Rus Kilisesi” Sofya’daki Rus halkına hizmet etmek amacıyla 1912-1914 yılları arasında yapılmıştır. Biri diğerinden daha yüksek beş altın soğan başı kubbesi ile dikkat çekici bir görünüme sahiptir. Ancak kilisenin içi dışı kadar ihtişamlı bir görünüme sahip değildir. 

Ulusal  Sanat Galerisi’nin  karşı tarafındaki “Şehir Parkı’nda” yer alan  Neo-klasik “Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu” mutlaka görmeniz gereken şehrin en güzel binalarından biridir. Sürekli canlı olan bu Şehir Parkı’ndan  şehrin alışveriş sokaklarına girmenizde,  bu canlı, hareketli sokaklardan  “Petko Slaveykov Meydanı’na” kadar yürümenizde yarar vardır. 

Tsar Osvoroditel Bulvarı üzerinde bulunan  “Parlamento Meydanı (Narodro Sabranie)” çok sayıda bina ile çevrilmiştir. Burada   1884-1928 yılları arasında yapılan “Bulgaristan Parlamentosu’nu”,  “Bulgar Bilimler Akademisi’ni” ve  “Tsar Osvoboditel Heykeli’nı”  görebilirsiniz.  Rus Çarı II. Alexander’ı at üzerinde gösteren bu büyük heykel, Bulgaristan’ın özgürlüğü için savaşan  Ruslara karşı  Bulgar halkının şükranın bir sembolü olarak yapılmıştır.           

Şehrin en önemli simgesi, Ortodoks, “St. Alexander Nevski Katedrali’” ise Parlamento binasının arkasında hemen dikkatinizi çeker. Metro ile St Kliment Ohridski Metro durağında inerek ulaşabileceğiniz, Neo-Bizans tarzındaki bu katedral 1882-1912 yılları arasında, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda  Bulgaristan’ın özgürlüğü için yaşamını yitiren 200 bin Rus askerinin anısına  yapılmıştır. Katedral aynı zamanda bağımsız Bulgar kilisesinin merkezini oluşturmaktadır. Katedral’in altın renkli ana kubbesi 45 metre yüksekliğindedir. 52 metrelik çan kulesinde 12 çan bulunmaktadır. Eski ikonlar, freskolar, minyatürler,  kitaplar ve kutsal objelerin sergilendiği “İkona Müzesi’ Katedralin altında yer alır. Buraya  giriş kapısının yan tarafında kalan küçük  kapıdan girip,  aşağıya inen merdivenlerle  ulaşabilirsiniz.

Katedralin bulunduğu meydanda Katedral’in karşı çaprazında yer alan kırmızı renkli  kilise “St.Sophia Kilisesi’dir”. Kilise Balkanlardaki en önemli tarihi eserlerden biri kabul edilmektedir. Kilisenin bulunduğu yerde ilki IV. yüzyılda olmak üzere çeşitli yüzyıllarda yeni  kiliseler yapılmıştır. Bugünkü yapının VI. yüzyılda “Büyük Justinian” döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlı döneminde camiye çevrilen kilise daha sonra depremlerle tahrip olmuş, bağımsızlık savaşından   sonra onarılmış tekrar kiliseye çevrilmiştir. Kilisenin Katedral tarafındaki yan cephesinde  sönmeyen ateşi ile “Meçhul Asker Anıtı’” yer alır.

St. Alexander Nevski Katedrali’nin hemen arkasındaki büyük beyaz renkli bina  “Yabancı Sanat Ulusal Galerisi (National Galery of Foreign Art)” olarak hizmet vermektedir.   

Parlamento Meydanı’na yakın mesafede, metro istasyonu çıkışında, köşede,  1888 yılında kurulan  “St. Kliment Ohridski Sofya Üniversitesi’nin’ tarihi binalarını görebilirsiniz.  Üniversitenin ana girişindeki merdivenlerin iki yanındaki siyah mermerden yapılmış iki heykel  üniversitenin kurulmasına mali destek  sağlayan iki kişiye aittir.   

Sofya Üniversitesi’nin karşı tarafında yer alan  parkta ise  büyük boyutlu “Sovyet Askeri Anıtı’nı” görebilirsiniz. “Perlovska Nehri” üzerinde bulunan  kartal heykelleri ile süslü  “Orlov Köprüsü (Orlov Most)”  parkın hemen  kenarında yer alır. Çok sayıda parka sahip olan şehirdeki  en büyük park  Orlov Köprüsü’nün  hemen yanı başında yer alan, bir bölümü Sofya Havaalanı’na giden cadde “Tsarigradsko shose” boyunca uzanan    “Borisova Gradina Parkı’dır”.  Çok büyük bir alanı kaplayan bu park içinde; iki stat, tenis sahaları, binicilik kulübü, cafe, birahane, restaurant gibi tesisler, Bulgaristan’ın önemli kişilerinin anıtları ve diğer tesisler  bulunur. Parkın kenarında yer alan  “Araina Gölü” Sofyalıların en sevdiği yerlerden biridir.  Ancak bu geniş park alanına güvenlik açısından gece gitmemenizde yarar vardır.      

Sofya Üniversitesi önünden  geçen ve  St. Alexander Nevski Katedrali yönünde devam eden cadde üzerinde ise önünde St. Cyril ve Methodius’un heykelleri bulunan  “St Cyril and Methodius Ulusal Kütüphesi’, caddenin ortasında   Bulgar devrimcilerinden Vasil  Levski’nin Osmanlılar tarafından asıldığı yerde yapılan  “Vasil Levski Anıt Mezarı” (Yabancı Sanat Ulusal Galerisi arka tarafında da ulaşabilirsiniz ) bulunur.

Sofya  kısa sürede gezebileceğiniz Bulgaristan’ın en güzel şehirlerinden biridir. Vaktiniz olması halinde şehre yakın mesafede bulunan, şehrin farklı noktalarından görülen   “Vitosha Dağı’na”, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan “Boyana Kilisesi’ne” ve şehre iki saat uzaklıkta bulunan “Rila Manastırı’na”  gidebilirsiniz. 

PLOVDİV- FİLİPE

Filibe’ye Sofya’dan  otobüs veya trenle  gidebilirsiniz. Ancak otobüs ve tren istasyonundaki kişiler İngilizce bilmediklerinden şehrin adını otelinizin resepsiyonunda Bulgarca yazdırmanızda yarar vardır. Şehre sık aralıklarla otobüs seferleri bulunur. Otobüs şirketleri gidiş dönüş bilet satmadıklarından tek yön bilet almanız gerekir. Sofya’dan Filibe’ye yaklaşık 2.5 saat süren  bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Filibe’nin iki otobüs istasyonundan biri olan  “Yug (Güney) Otobüs İstasyonu’na”  geldikten sonra Metro otobüs şirketinin çalışanlarından şehre gidiş için Türkçe bilgi alabilir veya bir taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Yürüyerek gidecekseniz Yug  Otobüs İstasyonu’ndan çıkar çıkmaz trafik ışıklarına kadar gitmeden hemen ilk sağdan dönmeniz,  yuvarlak kavşağa  bağlanan üç caddeden en sağdaki  ağaçlık cadde “Ivan Vazov” boyunca  uzun bir süre  hiçbir yere sapmadan yürümeniz gerekir. Bir kenarında büyük bir otel bulunan küçük bir meydana ulaştığınızda şehrin merkez bölgesine ulaşmış olursunuz. Burada “Merkez Postanesi binası”  ve yan tarafında Turizm bürosu bulunur. Turizm bürosu’ndan bir şehir haritası alarak şehri rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Saatleri sizin için uygunsa Merkez Postane Binası’nın önünden  mayıs ayı ile eylül ayları arasında saat 18.00’de, ekim ile nisan ayları arasında saat 14.00’de,  “Free Plovdiv Tour” yürüyüş turuna katılabilir. Bir rehber eşliğinde şehri kısa sürede gezebilirsiniz. Bu konuda  Turizm Bürosu’ndan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

Turizm bürosu ve Postane’nin bulunduğu meydanda  “Odeon” ve  “Forum Philippopol”  yer alır. Meydana bağlanan “Knyaz Alexander Caddesi” şehrin en önemli alışveriş caddesidir. Cadde üzerinde Belediye binası, çok sayıda  mağaza, cafe, otel ve restaurant bulunur.  Cadde ve ona bağlanan ara sokaklar hareketli ve kalabalıktır.

Şehrin ana meydanı  “Dzhumaya Meydanı’dır”  Meydanda yer alan “Roman Stadium” II. yüzyılda yapılmıştır. Şehrin en önemli tarihi yerlerinden biridir. Aynı meydanda bulunan ve halen ibadete açık olan  “Dzhumaya Cami” 1421-1451  yılları arasında  Sultan I. Murat zamanında yapılmıştır. Meydana; Knyaz Alexander dışında farklı yönlerde caddeler bağlanır. Bu caddeler şehrin alışveriş caddeleridir. Bu caddelere ve onlara bağlanan sokaklara girerek şehri keşfedebilirsiniz.  

Caminin arka tarafından yukarı doğru devam eden “Saborna Caddesi” ise sizi “Eski Şehre” götürür. Arnavut kaldırımlı, dik, Saborna Caddesi ve ona bağlanan sokaklar üzerinde restore edilmiş, her biri diğerinden bakımlı ve güzel yüzlerce  Osmanlı tarzı ev ve çok sayıda küçük kilise yer alır. Saborna Caddesi boyunca başka bir yere sapmadan yukarı doğru tırmanırsanız “Nebet Tepesi’ndeki” “Antik Kale” kalıntılarına ulaşabilirsiniz. Buradan şehrin büyük bir bölümünü tepeden seyredebilir. Şehri daha iyi anlayabilirsiniz.   

Eski Şehir’deki evlerin dışları kadar içleri de  güzeldir  Bu evler arasında;  Saborna Caddesi üzerinde yer alan halen “Etnoğrafya Müzesi” olarak kullanılan, 1847 tarihli “Argir Kuyumdzhioğlu Evi”, onun yan tarafında yer alan “Georgiadi Evi” ve “Nedkovich Evi” , farklı  sokaklarda yer alan “Balabanov Evi”, “Lamartine Evi” ve “Stepan Hindian Evi”  şehirdeki vaktiniz ölçüsünde gezebileceğiniz evlerden bazılarıdır.

Eski Şehrin Arnavut kaldırımlı dar, inişli çıkışlı sokakları oldukça karışıktır. Bazı sokaklarda yönlendirmeler ve elinizdeki harita bile yetersiz kalabilir. Bu durumda panik yapmadan yönünüzü  bulmaya çalışmalı, yanınıza yaklaşan konuştuğunuz dile dikkat ederek sizi gezdirmek istediklerini belirten sahte rehberlerden kesinlikle  uzak durmalısınız.

Eski şehirde görmeniz gereken önemli yerlerden biri “Antik Tiyatro’dur (Romen Theatre)”. Antik Tiyatro’ya ulaşmanın en kolay yolu; Saborna Caddesi’ne girdikten sonra, caddenin üst tarafında  göreceğiniz, 1844 yılında yapılan Katedral “Holy Mother of God” yanındaki yokuştan Katedrale  doğru tırmanmak, onun arkasındaki yoldan sağa, sonra tekrar sağdaki yola dönerek, buradaki  binaların ön tarafında yer alan tiyatroyu bulmaktır. Antik Tiyatro; tepeden aşağıya doğru konumlandırılmış yapısı ve  şehir manzarası ile    görülmeye değer güzelliktedir.                 

Tepeler arasında kurulu olan şehirde Dzhumaya Cami dışında başka cami görmek isterseniz;  “6.Septemvri Bulvarı’na” yakın “Han Kubrat Sokağı” üzerinde yer alan  “Imaret Cami’ne ”gidebilirsiniz. Cami 1445 yılında  yapılmıştır.

KARADENİZ KIYILARI

Bulgaristan’ın Karadeniz kıyıları ülkenin en fazla yerli ve yabancı turistik çeken bölgesidir. Bu bölgede deniz için en çok tercih edilen yerler “Albena”, “Golden Sands”, “Varna”,  “Sunny Beach’dir”. Ayrıca “St. Constantine”, “Rusalka” daha küçük plaj bölgeleridir. Bölgeye Türkiye’den araba veya otobüs ile gidebilir. Belli bir yerde konaklayarak çevresindeki köyleri ve kasabaları araba veya otobüs güne birlik  dolaşabilirsiniz. Karadeniz kıyısında yer alan önemli turistik yerler arasında Türkiye sınırından itibaren “Sozopol”, “Burgas”, “Pomorie”, “Nessebar”, Sunny Beach, “Obzor”, Varna,  St Constantine, Golden Sands, Albena, “Balchik”, “Kavarna” ve “Kalakra” sayılabilir. Ayrıca bunların dışında sahilde çok sayıda küçük yerleşim bulunur.

VARNA

Varna’ya Türkiye’den otobüs, araba veya “Bulgaria Air” ile Sofya’dan kısa sürede gidebilirsiniz.  Varna havaalanı küçüktür. Havaalanından çıkınca sağa doğru yürüdüğünüzde havaalanı otobüs durağı yer alır. “409 numaralı  Varna Havaalanı Otobüsü” şehir merkezi yanında şehrin dışında yer alan “Altın Kum Plajı’na (Golden Sands Resort )” kadar gider.   Otobüs biletini otobüste  bilet satan kişiden alabilirsiniz. Biletinizi otobüsten ininceye muhafaza etmenizde yarar vardır. Zira sık sık bilet kontrolü yapılmaktadır. Ayrıca bavulunuz büyük ise bavulunuz için de bilet almayı unutmamalısınız. Bilet fiyatı gideceğiniz güzergaha göre değişir.

Varna ve çevresi için çok ucuz olan kamu araçlarını kullanabilirsiniz. Araç güzergahları için Katedralin giriş kapısı önünden geçen caddenin  üzerinde, katedralin tam karşısında yer alan, Turizm bürosu’ndan yardım alabilirsiniz. Şehri ve çevresini kısa sürede tanımak isterseniz “Hop on Hop off” iyi bir seçenektir. Hop on Hop off iki güzergaha sahiptir. Biri  sizi Golden Sands, diğeri “Balchik’a”   kadar götürür. Ayrıca şehir içi için  taksi kullanabilirsiniz. Ancak plaj bölgeleri uzak olduğu için taksiye binmeden önce taksimetre açmalarını istemeli veya pazarlık yapmalısınız. Katedral önünden diğer şehirlerde olduğu gibi günde iki defa, iki saat süren,  rehberli yürüyüş turu yapılmaktadır. Dilerseniz şehir merkezindeki önemli yerleri görmek için bu tura katılabilirsiniz. Tur zamanları için Turizm bürosundan bilgi alabilirsiniz.  

Varna’da tarihi eser sayısı sınırlı ve gezilecek yerler yürüyüş mesafesindedir. “Catedral of Assumption” şehrin simgesi ve  Sofya’daki Katedralden sonra ülkedeki en büyük katedraldir. Katedral Osmanlılara karşı özgürlük mücadelesinde hayatlarını kaybeden Rus askerlerinin anısına Varnalılar tarafından yapılmıştır. Katedralin giriş kapısının bulunduğu caddenin karşı tarafında  “Saat Kulesi” yer alır. Şehrin alışveriş bölgesi Saat Kulesi  ile deniz kıyısı arasında kalan alan arasına yayılmıştır. Şehrin alışveriş sokakları arasında  küçük kiliseler, Roma   kalıntıları ve müzeler yer alır. Şehirdeki en önemli müze  Katedral’e deniz tarafından bağlanan “Maria Luiza Bulvarı” üzerinde yer alan “Arkeoloji Müzesi’dir”. Müze Varna ve civarından çıkarılan eserlerle dolu çok geniş bir koleksiyona sahiptir. “Belediye Binası” da müzeye yakın mesafededir.         

Varna deniz kenarı boyunca; denize kademeli olarak inen  “Deniz Parkı (Sea Park)” olarak bilinen çok geniş bir park alanı uzanır. Park alanında akvaryum, açık hava tiyatrosu, “Donanma Müzesi”, “Dolphinarium”, “Hayvanat Bahçesi”, ünlü Bulgarların bazı heykelleri ve diğer binalar yer alır. Deniz Parkı’nın içi gece ve gündüz kalabalıktır. Gece geç saatlerde bile içinde korkmadan gezebilirsiniz. Varna’nın halka açık kum plajları Deniz Parkı’nın alt bölümünde yer alır. Bu bölümde yer alan restaurantlar, barlar, cafeler her zaman doludur. Kumsaldaki barlarda  canlı müzik eşliğinde gece  güzel vakit geçirebilirsiniz. Tam bir şenlik alanı olan Deniz Parkı’nı dilerseniz “mini tren” ile yorulmadan dolaşabilirsiniz. Varna özellikle yaz aylarında sokakları hayat dolu keyifli bir şehirdir. Çok sayıda eğlence yerinin bulunduğu şehirde ayrıca çok sayıda kumarhane bulunur.  

Şehre sadece deniz için gidecekseniz; şehir merkezi yerine şehre yakın mesafede yer alan St. Costantine  veya Golden Sands plaj bölgelerini tercih edebilirsiniz.  Her iki bölgeye; başta 409 numaralı otobüs olmak üzere çok sayıda kamu otobüsü ve minibüsle gidebilirsiniz. Daha fazla tercih edilen ve daha geniş bir alanı kaplayan Golden Sands şehir merkezine 17 km uzaklıktadır. 3.5 km uzunluğunda, büyük otellerin, cafe, restaurant,  alışveriş yerlerinin bulunduğu, uzun bir sahil şeridine sahiptir. Cafelerin önünde temiz, bakımlı  kum  plajlar uzanır. Şemsiye ve şezlong fiyatları aşağı yukarı tüm cafelerde aynıdır. Dilerseniz  beğendiğiniz bir cafeden bir şemsiye ve şezlong kiralayarak tertemiz kumlar üzerinde Karadeniz’in tadını çıkarabilirsiniz. Plaj bölgesi günün her saati  çok kalabalıktır. Genelde Alman turistler daha  fazladır.

Ayrıca vaktiniz olması halinde Varna’ya yakın mesafede bulunan “Taş Orman (Stone Forest)” ve “Kamchiya Doğal Alanı’na da (Kamchiya Nature Reserve)” gidebilirsiniz.

BURGAS

Burgas Türk sınırına en yakın Bulgaristan şehridir.  Burgas- Varna arası iki saattir. Bu nedenle Burgas’ta kalarak Varna’ya veya Varna’da kalarak Burgas’a güne birlik gidebilirsiniz. Deniz için ülkeye gidiyorsanız Sunny Beach’te kalarak Burgas’a 40-45 dakikalık bir süre içinde ulaşabilirsiniz. Burgas’ta gezilecek yerler çok sınırlıdır. Şehir merkezi Otobüs istasyonuna yürüyüş mesafesindedir. Tren istasyonu’nun tarihi binası, otobüs istasyonunun yan tarafındadır. Şehrin simgesi şehir merkezinde yer alan, 1905 yılında tamamlanan “Ss Kril i Metodii Kilisesi’dir”. Sahil kenarında Varna gibi “Deniz Parkı” bulunur. Deniz Parkı içinde çok sayıda cafe, gezi ve plaj alanı yer alır.

NESSEBAR

Nessebar’a Burgas otobüs istasyonundan kalkan otobüslerle, Sunny Beach’den otobüs, mini tren veya minibüs’le, Varna’dan günün sadece belli saatlerinde  kalkan otobüsle gidebilirsiniz. Nessebar eski ve yeni şehir bölgelerinden oluşur. Ancak görülmesi gereken bölüm “Eski Şehir” bölgesidir. Eski şehir bölgesi karaya dar uzun bir yol ile bağlanır. Bir tarafında “Yel Değirmeni” bulunan bu yol üzerinde yürürken Sunny Beach başta olmak üzere deniz kenarına sıralanmış diğer küçük yerleşimleri uzaktan seyredebilirsiniz. Yarımada girişinde sizi “Kale Duvarları ve Kuleler” karşılar. Nessebar Traklar tarafından “Mesambria” adı ile kurulmuş, farklı uygarlıkların hâkimiyeti altında kalmıştır. Bu nedenle Eski Şehrin  her köşesi tarihi eserlerle doludur. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Nessebar  özellikle yaz aylarında çok kalabalıktır. Çeşitli ülkelerden gelen yüzlerce insan tarihi yarımadanın sokaklarında keyifle dolaşır.  Nessebar’ı keşfetmenin en iyi yolu Turizm Bürosu’ndan harita alarak tarihi evler ve farklı yüzyıllarda yapılan kiliselerle dolu tüm sokakları kaybolma endişesi olmadan dolaşmaktır.  Nessebar tarihi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz giriş kapısı yakınındaki küçük “Arkeoloji Müzesi’ni” ziyaret etmeniz gerekir. Türk ve Bizans banyoları, “Etnografya Müzesi”, küçük liman tarihi yarımada’da göreceğiniz önemli yerlerdir. Nessebar’da sokak aralarında  çok sayıda küçük butik otel yer alır. Tarihi atmosfer içinde keyifli bir gece geçirmek isterseniz konaklamak için Burgas yerine Nessebar’ı tercih edebilirsiniz.           

 

----------------------------------------------------------------------------------------------

*Bu yazı Bulgaristan’a   yaptığım seyahat sırasında gördüğüm yerler, edindiğim izlenimler  ve aşağıda yer alan kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır.

Bulgaria, Gufo.
Dk, Bulgaria, Eyewitness, Dorling Kindersley, Great Britain, 2008, ISBN 978-4053-2938-5.
Nessebar A Town with History, Format S,  ISBN 954-8747-07-3.
Plovdiv, Art Tomorrow.
Sofia, Gufo.
http://www.tr.wikipedia.org/wiki/sofya
http://wikitravel.org/en/Bulgaria

 

 

SEYAHATLER

AVUSTURYA

Avusturya Cumhuriyeti; Orta Avrupa'nın güneydoğusunda yer alır. 83.858 km²   yüzölçümüne sahiptir.  Batıda Liechtenstein ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde  Almanya ve Çek Cumhuriyeti  ile komşudur.

daha fazlası
BOSNA HERSEK

Bosna Hersek 51.147 km² yüzölçümüne sahip bir Balkan ülkesidir. Ülke; kuzey, batı ve güneyde Hırvatistan, doğuda Sırbistan,  güneyde Karadağ ile komşudur. Ülkenin kuzey bölgesi “Bosna”, güney bölgesi “Hersek” olarak tanınır.

daha fazlası
SİNGAPUR

Singapur Güneydoğu Asya’da yer alan bir ada devletidir. Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi arasında Malakka Yarımadası'nın güneydoğu ucunda yer alır. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde  Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrilidir. Anakaradan Johor Boğazı ile ayrılır. Malezya’ya iki uzun köprü ile bağlanır. Güneydoğu sahilindeki 63 küçük ada ile birlikte yüzölçümü yaklaşık 682 km2 civarındadır. Dünyanın en küçük yirmi ülkesinden biridir.

daha fazlası
FAS KRALLIĞI

Fas Krallığı, kuzeybatı Afrika'da  yer alan Arap ülkesidir. İspanya’dan  Cebelitarık Boğazı ile ayrılır.  Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'na kıyısı olup, Afrika'nın Avrupa'ya yaklaştığı uçta, Avrupa’ya 14  km uzaklıktadır.  Afrika'nın en ucundaki “Tangier” şehri Fas'a,  Fas topraklarındaki “Ceuta” ve “Melilla” İspanya'ya aittir. Yüzölçümü 446.550 km2, güneyinde hak iddia ettiği,1975'ten beri yönettiği Batı Sahra dahil edilirse 710.850 km2 ‘dir.

daha fazlası

Copyright 2010. Privacy Policy | Terms of Use | XHTML | CSS

Design by MEHMET KEREM PALA

>