SİNGAPUR
Singapur Güneydoğu Asya’da yer alan bir ada devletidir. Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi arasında Malakka Yarımadası'nın güneydoğu ucunda yer alır. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrilidir. Anakaradan Johor Boğazı ile ayrılır. Malezya’ya iki uzun köprü ile bağlanır. Güneydoğu sahilindeki 63 küçük ada ile birlikte yüzölçümü yaklaşık 682 km2 civarındadır. Dünyanın en küçük yirmi ülkesinden biridir.
Singapur’un tarihi geçmişi çok eskilere dayanır. Bulunan az sayıda tarihi eser adada tarih öncesinde dağınık bir yerleşimin olduğunu göstermektedir. VII. yüzyılda merkezi “Sumatra’da” bulunan “Malay Srivijaya İmparatorluğu” adada “Temasek” adında küçük bir ticaret limanı kurmuştur. Liman X. yüzyılda Çinli tüccarların ticareti sonucu canlanmıştır. Rivayete göre, adanın adı XIII. yüzyılda Sumatra Prensi’nin adaya çıkarken gördüğü aslan nedeniyle “Singa Pura -Aslan Şehir” olarak değiştirilmiştir. Adanın gelişimi, 1370’lerde Cavalı işgalcilerin Çin Siyam Savaşı’nda adayı yağmalamasına kadar sürmüştür. Bundan sonra ada kaderine terkedilmiş, dört yüzyıl boyunca limandan sadece korsanlar ve balıkçılar yararlanmışlardır
1500’lü yılların başında Avrupalılar baharat ticaretine doğrudan müdahale edebilmek amacıyla Asya’da yer aramaya başlamışlardır. Bu doğrultuda 1511 yılında “Malakka” Portekiz tarafından istila edilmiştir. Daha sonra Hollanda, “Endonezya Adaları” üzerinde kontrolü ele geçirerek, 1641 yılında bölgeyi işgal etmiştir. Ancak yenilgiye uğrayan “Malakka Sultanı”, “Johor” üzerinden Singapur üzerindeki gücünü sürdürmeye devam etmiştir.
XIX. yüzyılın başında bu defa Birleşik Krallık, bölgeye ilgi duymaya başlamıştır. Birleşik Krallık; Güneydoğu Asya ticaretini tekeline alan Hollanda’nın, Napoleon tarafından işgali edilmesinden yararlanarak, “Cava” ve “Sumatra” dahil Hollanda’nın elinde bulunan bazı bölgeleri kısa sürede ele geçirmiştir. Birleşik Krallık, savaşın sona ermesiyle adadan çekilmiş ancak Malakka Yarımadası’nı kontrol etmeyi sürdürmüştür. Bu dönemde “Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nin” Endonezya üzerindeki üstünlüğü, yerini “Birleşik Krallık Doğu Hindistan Şirketi’ne” bırakmış, Birleşik Krallık, Penang Bölgesi’ne hakim olmuştur.
Birleşik Krallık Doğu Hindistan Şirketi’nin yöneticisi “Stamford Raffles” 1819 yılında küçük bir keşif grubu oluşturarak, Malakka Yarımadası’nın ucundaki bölgeye gitmiş, “Johor Kraliyet Ailesi’nin” elinde bulunan, çok az sayıda insanın yaşadığı Singapur’u keşfetmiştir. Raffles; 6 Şubat 1819 tarihinde Malaylı yöneticilerle anlaşarak burada bir ticaret limanı kurma izni almış, Singapur Limanı’nı vergiden muaf bağımsız bir ticaret limanı haline getirmiştir.
Raffles ayrıca köleliği yasaklamış, her toplumun ayrı bölgelerde yaşadığı ve kendi kendini yönettiği merkezi bir yönetim planı oluşturmuştur. Singapur sokakları da standart Birleşik Krallık Doğu Hindistan Şirketi politikaları doğrultusunda planlanmıştır. Bu planın izlerine günümüzde de rastlanmaktadır.
Liman kısa sürede gelişmiş, adanın nüfusu Çin’den gelen göçmenlerle hızla artmıştır. 1824 yılında imzalanan bir anlaşma ile bölge Birleşik Krallık ve Hollanda arasında paylaşılmış, ada Birleşik Krallığın eline geçmiştir. 1832 yılında Singapur Penang ve Malakka dahil birleştirilen “Boğazlar Yerleşimi’nin” başkenti olmuş, Birleşik Krallık egemenliğindeki Hindistan’ın yönetimine bırakılmıştır. Ancak Singapurlu tüccarlar vergisiz liman ticaretini kaybetmemek için Hindistan tarafından yönetilmeye karşı çıkmış, bunun üzerine Boğazlar Yerleşimi Londra’dan kontrol edilen imparatorluk kolonisine dönüştürülmüştür. Bu dönemde liman ve şehir gelişirken özellikle Çinliler arasında afyon, içki, kumar yaygınlaşmış, yasa dışı olaylar artmaya başlamıştır. 1851 yılında çıkan ilk büyük isyanda Çinlilerle Avrupalılar arasında çatışmalar çıkmış, çok sayıda insan ölmüştür.
1869 yılında “Süveyş Kanalı’nın” açılması Singapur’un önemini arttırmış, Birleşik Krallık için liman büyük önem kazanmıştır. Bunun üzerine liman genişletilmiş, Çin’den yeni işçiler getirilmiştir. Buharlı gemilerin çoğalması, Malakka Yarımadası’ndaki kauçuk ve kalay madeni ürünlerinin Çinli tüccarlar tarafından Singapur’dan ihraç edilmeye başlanmasıyla göç ve zenginlik artmıştır. “Malaya Federasyonu’nun” 1895 yılında kurulmasıyla Singapur Malezya’dan ayrılmıştır. Bu yıllarda Çin’deki siyasi hareketlilik Singapur’da da milliyetçi ve komünist görüşlerin yayılmasına yol açmıştır.
Singapur, I.Dünya Savaşı’ndan fazla etkilenmemiştir. Ancak Birleşik Krallığın tüm gemilerini Asya sularından çekmesi güç dengesini Japonya lehine çevirmiştir. 1920’lerde Çin’deki siyasi gelişmelerin sonucunda bu ülkeden gelen göçmen sayısı da sınırlanmıştır.II. Dünya Savaşı Singapur için dönüm noktası olmuştur. Britanya’nın Avrupa’daki savaşa yoğunlaşması üzerine Singapur korumasız kalmış, uzun bir mücadeleden sonra ada Japonlar tarafından 1942 yılında işgal edilmiştir. Japon işgali sırasında ada zor günler geçirmiş, Avrupalı sivillerle, Birleşik Krallık, Avusturalya, Hintli askerler 3.5 yıl boyunca esir hayatı yaşamışlardır. “Changi Hapishanesi” dünyanın en kötü koşullarına sahip hapishanelerinden biri olmuş, askerlerin çoğu “Buma Demiryolu” inşaatında ölmüşlerdir.
Japonya’nın yenilmesi üzerine ada, 1945 yılında, “Güneydoğu Asya Müteffikleri Yük-sek Komutanlığı’na” teslim edilmiştir. 1946 yılında Singapur Malezya’dan bağımsız bir kraliyet kolonisi haline gelmiştir. 1948 yılında ilk seçimler yapılmış, ancak seçimlere rağmen yüksek otorite Birleşik Krallık tarafından atanan vali olmuştur. Siyasi istikrarsızlığın yaşandığı bu dönemde siyasi partiler arasında “Halk Eylemi Partisi” 1956 yılında başarılı olmuş, 1959 seçimlerinde parlamentoda çoğunluğu ele geçirmiştir. Parti bu başarısını diğer seçimlerde de sürdürmüş, ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda gelişmesini sağlamıştır. Birleşik Krallığın etkisi 1959 yılına kadar sürmüş, Singapur 3 Haziran 1959 tarihinde özerklik kazanmıştır. 31 Ağustos 1963 tarihinde de bağımsızlık ilan edilmiş, bağımsızlığın ilanından hemen sonra ülke Malezya Federasyonu’na katılmıştır. Ancak federasyonda hâkim grup olan Malaylarla Singapur’da çoğunluğu oluşturan Çinliler arasında anlaşmazlıklar çıkmış, bunun üzerine Singapur, federasyondan ayrılarak 9 Ağustos 1965 tarihinde ayrı bir devlet olmuştur.
Singapur yaklaşık 5 milyon nüfusa sahiptir. Bu küçük şehir devletinde, nüfusun %75’i ülkenin en büyük şehri ve başkenti olan Singapur Şehri’nde yaşar. Nüfusun % 76.’8’ini Çinliler, % 13.9’unu Malaylar, % 7.9’unu Hintliler, kalanını da azınlıklar oluşturur. Küçük bir ada olduğu için km2 ye düşen kişi sayısı yüksektir. Yıllık nüfus artış oranı yaklaşık % 1,2 olup, genç bir nüfusa sahiptir.
Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Çinliler, anavatanlarının güney lehçelerinden en az birini konuşurlar. Ancak Singapur hükümeti kuzey lehçesi olan “Mandarin’i” resmi Çin dili olarak kabul etmiştir. Benzer şekilde Hintliler de altı lehçeden en az birini konuşurlar. Ancak “Tamil” resmi Hint dili olarak kabul edilmiştir. Malaylar, Malayca konuşurlar. Halen İngilizce, Malayca, Mandarin, Tamil ülkenin resmi dilleridir. Singapur, diğer Asya ülkelerine göre okuma yazma oranı yüksek bir ülkedir. Halen ülkede okuma yazma oranı % 95 civarındadır. Dil çeşitliğine karşılık eğitim düzeyi yüksek olduğu için ülkede İngilizce yaygın şekilde kullanılmakta, dil sorunu yaşanmamaktadır.
Ülkede din konusunda büyük bir hoşgörü hakimdir. Şehri gezerken bir sokağın başın-da Hint tapınağı, diğerinde cami, onların biraz ilerisinde bir kilise görebilirsiniz. Singapur’da Budist, Konfüçyüs veya Taoist Çinliler; Müslüman Malaylar; küçük bir bölümü Hindu, kalanı Müslüman Hintli ve Pakistanlılarla Hıristiyanlar günümüzde büyük bir hoşgörü içinde bir arada yaşarlar.
Singapur halen kişi başına düşen ulusal gelir, ekonomik kalkınmışlık ve şehircilik açısından batı Avrupa ülkeleri seviyesindedir. Singapur ekonomisi, 1960 yılında geniş petrol yataklarının Endonezya ve Malezya kıyılarında bulunmasından sonra, büyük gelişme göstermiş, Güneydoğu Asya’nın sanayi merkezi haline gelmiştir. Ülke halen dünyanın ikinci büyük petrol rafinerisine sahiptir. Elektronik alanında Ekvatorun silikon vadisidir. Ayrıca gemi yapımcılığı, tekstil, gıda ve kereste sektörlerinde büyük gelişme kaydetmiştir. Ticaret gelişmiştir. Ülke dünyanın en işlek limanlarından birine sahiptir. Singapur, 160’dan fazla uluslararası bankanın faaliyet gösterdiği dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biridir. Ayrıca ulaştırma, sigortacılık, haberleşme, depolama, turizm önemli bir gelir kaynağıdır. Balıkçılık son yıllarda gelişmiştir. Singapur’da işgücünün yaklaşık % 52’si endüstri, % 33’ü ticaret ve hizmetler, %2’si tarımda istihdam edilmektedir. Singapur’da işsizlik oranı düşüktür.
Singapur, Ekvatora sadece 136.8 km uzaklıktadır. Bu nedenle çok sıcak ve nemli bir iklime sahiptir. Mevsimlere göre ısı ve nem değişikliği oldukça azdır. Ancak sıcaklık yaz aylarında daha da artar. Sıcaklık gündüz ortalama 31, gece 24 derece, nem oranı %84 civarındadır. Ülke her mevsim yağışlıdır. Özellikle ekim ile ocak ayları arasında kuzeydoğu musonları yoğun yağışlara neden olur. Bu yağışlar genelde kısa sürer. Ancak nem oranını daha da arttırır. Bu nedenle Singapur’a gitmek için en uygun zaman şubat, ekim ayları arası özellikle mart, nisan ve mayıs aylarıdır.
Neme karşı duyarlı iseniz veya güneşten etkileniyorsanız Singapur’a giderken dikkatli olmalısınız. Ayrıca sağlık sorunlarınız varsa ülkede sağlık hizmetlerinin ücretli olduğunu dikkate alarak seyahat sigortanızın sağlık harcamalarını da kapsamasına özen göstermeli, eczanelerin gece kapalı olduğunu bilerek tüm ilaçlarınızı yanınızda götürmelisiniz. Bunların yanında her mevsim yağışlı bir ülkeye gittiğinizi unutmadan yanınıza mutlaka ince bir yağmurluk ve büyük bir şemsiye almalısınız. Singapur’da tüm kapalı alanlar aşırı derecede soğuk olduğu için her zaman yanınızda kalın bir kazak veya bir şal bulundurmalısınız. Seyahatiniz sırasında hasta olmamak için kapalı alanlardan açık alanlara girip, çıkarken dikkatli olmalısınız.
Singapur festivaller şehridir. Kültür çeşitliliği nedeniyle ülkede yıl boyunca renkli festivaller yapılır. Dini festivallerin tarihleri her yıl değişir. Seyahatinizi festival zamanına getirmek isterseniz yıllık festival programını gitmeden önce öğrenmeniz gerekir. Festivaller içinde en ilginç ve canlı olanı “Çin Yeni Yılı’dır”. Ocak ayının sonu ile şubat ayı başında gerçekleşen bu festival 15 gün sürer. Sokaklarda yapılan renkli gösteriler sizi büyüler.
Singapur Türkiye’den oldukça uzaktır. Gidiş rotanıza bağlı olarak uçak yolculuğunuz 10-12 saat sürer. Türkiye ile Singapur arasında saat farkı fazla olduğu için yolculuğunuz esnasında uyum sorunu yaşayabilirsiniz. Singapur Türklerden vize istemeyen ülkelerden biridir. Ancak pasaportunuzun geçerlilik süresinin en az altı ay olması gerekir. Türkiye’den Singapur’a gitmek yüksek uçak bilet fiyatları nedeniyle oldukça maliyetlidir. Bu nedenle sadece Singapur’a gitmek yerine bu ülkeye yakın ülkeleri de içine alan bir seyahat programı düzenlemeniz veya seyahat acentalarının düzenlediği birden fazla ülkeyi kapsayan farklı tur programlarından birine katılmanız daha uygun olur.
Singapur’a bir tur programına katılmadan gitmişseniz konaklama konusunda sorunla karşılaşmazsınız. Şehir konaklama açısından size farklı seçenekler sunar. Oteller şehrin belli bölgelerinde toplanmıştır. Her biri birbirinden lüks oteller “Orchard Road”, “Scotts Road”, “Raffles City” ve “Marina Square” bölgesinde, daha ucuz olanlar “Bencooleri Road” üzerinde yer alır.
Singapur güvenli bir ülkedir. Yasalardaki ağır yaptırımlar nedeniyle burada gece, gündüz tek başınıza rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Bununla birlikte özellikle kalabalık alanlarda tedbirli olmanızda yarar vardır.
Singapur aynı zamanda dünyanın en temiz ülkelerinden biridir. Şehirde bazı bölgeler temizlik açısından diğerlerine göre biraz daha geride kalsa da, temizlik ve düzeni havaalanından itibaren her yerde görebilirsiniz.
Singapur kurallar ülkesidir. Başta sakız çiğnemek olmak üzere trafik kurallarına uymamak, çevreyi kirletmek, kapalı yerlerde sigara içmek, hız limitini aşmak, yaya geçitleri dışında karşıdan karşıya geçmek para cezası ile cezalandırılır. Aynı hareketlerin tekrarı bazı kamu hizmetlerini yerine getirmeyi gerektirir. Bu nedenle kurallara uyma konusunda çok dikkatli olmalısınız.
Singapur’da yemek yiyebileceğiniz farklı özelliklere sahip çok sayıda yemek yeri bulabilirsiniz. Restauranlar bol ve çeşitlidir. Bir bölümü sadece belli mutfaklarda uzmanlaşmıştır. Her türlü yerel yiyeceği ve dünya mutfağının çeşitli örneklerini bir arada bulabileceğiniz yiyecek merkezleri ise ucuz ve ilginçtir. Bazıları kapalı, bazıları açık alanda kurulu bu büyük merkezler size tam bir görsel şölen sunar. Seyahatiniz sırasında bu merkezlerden birine mutlaka girmeli, burada kendinize güzel bir ziyafet çekmelisiniz. Yemek için fazla zaman harcamak istemezseniz o zaman turistik bölgelerde kurulan yerel mutfakların ürünlerinin satıldığı seyyar yemek satıcılarını deneyebilirsiniz. Ayrıca cafeler de size lezzetli yiyecekler sunar. Ancak buralarda seçenekler biraz daha sınırlıdır. Singapur’da yemek yerlerinin bir bölümü belli saatler arasında açıktır. Bazıları ise 24 saat hizmet verir.
Singapur’da yemek olayı başlı başına bir şölendir. Şehirde dünya mutfağının tüm seçkin örneklerine rastlayabilirsiniz. Burada kaldığınız süre boyunca Brezilya, Fransa, İtalya, İrlanda, Japonya, Kore, Tayland, Vietnam, Endonezya, Nepal, Çin, Hindistan, Malezya ve Peranaken mutfağının farklı lezzetlini deneyebilirsiniz. Ayrıca deniz ürünlerinin her çeşidini bulabilirsiniz. Özellikle Singapurluların çok sevdikleri zencefil, sarımsak, acı biberle tavada kabuğu ile kızartılmış acılı yengeci denemelisiniz. Çin mutfağını seviyorsanız bu mutfağın farklı yörelerine özgü lezzetlerini tadabilirsiniz. Ancak mide sorununuz varsa yemek seçerken dikkatli olmalısınız. Zira bu ülkede yemekler, hatta Amerikan tarzı fast food türü yiyecekler bile genelde son derece baharatlı ve çok acıdır.
Singapur’da alkollü içeceklerin satışı belli kurallara bağlı ve sınırlıdır. Vergi oranı yüksek olduğu için alkollü içecekler çok pahallıdır. Bu nedenle yemek sırasında içki alırsanız yediğiniz yemeğin fiyatından çok daha fazla miktarda bir parayı içki için ödemek zorunda kalabilirsiniz. Singapur’da tropik meyvelerin her çeşidine rastlayabilirsiniz. Özellikle “papaya”, “rambutan”, “mangosteen”, “chiku”, “durian’ı” mutlaka tatmalısınız. Ayrıca bu meyvelerin sularını, farklı meyve suyu karışımlarını denemelisiniz.
Singapur tam bir alışveriş cennetidir. Şehirde 150’den fazla alışveriş merkezi bulunur. “Orchard Road”, “Marina Square”, “Raffles City”, “Suntec City’de” yer alan alışveriş merkezlerinin dışında “Çin Mahallesi”, “Hint Mahallesi” ve “Liman Bölgesi’nde” de alışveriş merkezleri bulunur. Ayrıca Orchard Road üzerinde, onun ara sokaklarında, başta Hilton Oteli olmak üzere burada bulunan lüks otellerin içinde çok şık, kaliteli ve markalı ürünler satan mağazalar yer alır. Çin Mahallesi, Hint Mahallesi ve Arap Caddesi’nde yerel ürünler satan çok sayıda mağaza bulunur.
Şehrin en önemli alışveriş merkezleri arasında Orchard Road üzerinde lüks malların satıldığı “Ngree Ann City”, “Lucky Plaza”, Çin Mahallesi’nde her türlü elektronik eşyanın satıldığı “Sim Lim Tower”, “North Bridge Road” üzerinde her türlü lüks malların satıldığı “Raffles City”, bilgisayar ürünlerinin satıldığı “Funan the IT Mall”, “Temasek Boulevard” üzerinde “Suntec City”, “Tanglin Road” üzerinde her türlü antika, halı ve kitap bulabileceğiniz “Tanglin Shopping Center” ve Hint Mahallesi’nde “Serangoon Road” üzerinde her türlü ürünün satıldığı “Mohammad Mustafa Center” sayılabilir.
Singapur’da giyimden, ayakkabı, tekstil ürünleri, takı, antika, el işleri, saat, elektronik eşya, kamera, bilgisayar, çiçek ve spor malzemelerine kadar aradığınız her şeyi her kalitede ve fiyatta bulabilirsiniz. Ancak Singapur’a özgü küçük hediyelik eşyalar almak isterseniz şehrin simgesi olan “Merlion’u”, özel bir teknikle altınla kaplanan, “Risis Orkide’sinden” yapılan ilginç takı veya süs eşyalarından veya Singapur’a özgü siyah inci, safir, zümrüt gibi değerli taşlardan yapılmış takılardan satın alabilirsiniz.
Singapur’ta alışveriş sıkı pazarlığa tabidir. Bu nedenle Türkiye’den giderken ne alaca-ğınıza karar vermeniz, fiyat ve model araştırması yapmanız işinizi kolaylaştırır. Bir malı satın almadan önce de farklı mağazaları dolaşmanız, kalite, model ve fiyat karşılaştırması yapmanız uygun olur. Ayrıca alışveriş yaparken yanınızda mutlaka bir hesap makinesi buldurmanız, Amerikan Doları ile Singapur Dolarını birbirine karıştırmadan ve satıcının hızla yaptığı hesaba kapılmadan fiyatı bir defa da kendiniz hesaplamanız iyi olur. Özellikle elektronik eşya alacaksanız garanti belgesi olmasına, Türkiye’deki standartlara uygun özelliklere sahip olmasına dikkat etmenizde yarar vardır. Vergi iadesinden yararlanabilmek için de alışveriş yaptığınız mağazalarda form doldurmayı unutmamalısınız.
Singapur ve çevresini kendiniz rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Bunun için size gerekli olan bir harita, metro kullanacaksanız MRT istasyonlarından almanız gereken “A Quick Guide to MRT Travel” , otobüs ve MRT kullanacaksanız daha ayrıntılı bilgiler içeren, kitabevleri, MRT ve otobüs istasyonlarından satın alabileceğiniz “TransitLink Guide”, “Singapore Bus Guide” ile havaalanındaki turizm ofisi, oteller, restaurant ve cafelerden ücretsiz alabileceğiniz şehirdeki etkinlikleri gösteren küçük kitapçıklardır.
Singapur’da ulaşım olanakları iyi gelişmiştir. Metro sistemi- MRT hızlı, konforlu, kolay bir ulaşım aracıdır. MRT şehir merkezinde yeraltından, şehrin diğer yerlerinde yerüstünden geçer. Şehrin büyük bölümüne ve havaalanını ulaşır. Sabah saat altıdan gece yarısına kadar aralıksız çalışır. MRT hatlarıyla ilgili şema istasyonlarda ve araçlarda bulunur. MRT biletlerini istasyonlardan alabilirsiniz. Kaldığınız süre içinde otobüsle seyahat etmeyi düşünüyorsanız kolaylık ve maliyeti dikkate alarak kart “ez link kart” satın almalısınız. Bu kartı aynı zamanda MRT için de kullanabilirsiniz. Singapur’da otobüsler ulaşım için en ucuz seçenektir. Otobüslerin klimalı olanları diğerlerine göre biraz daha pahalıdır. Ancak otobüsler yoğun saatlerde çok kalabalıktır. Taksiler ucuz ve güvenlidir. Ancak sağanak yağmur sırasında, yoğun saatlerde, gece yarısına doğru taksi bulmakta güçlük çekebilirsiniz. Taksi kullanımı yaygın olduğu için yollarda boş taksi bulma olasılığınız da sınırlıdır. Bu nedenle taksiye otelinizden, alışveriş merkezlerinin yakınlarındaki resmi duraklardan veya havaalanından binmeniz gerekir.
Tur programlarından yararlanmak isterseniz otelinizden özel veya programlı turlar konusunda yardım alabilirsiniz. Ayrıca şehrin birçok yerinde bulunan turizm bürolarından yararlanabilirsiniz. Singapur’a gitmeden önce de http://www.newasia-singapore.com web adresinden bu büroların yerleri, tur programları ve diğer etkinlikler hakkında bilgi alabilirsiniz. Bu bilgiler ışığında, içeriklerine bakarak, her birinde farklı seçenekler bulunan, şehir turları, yürüyüş turları, tarih turları, hobi turları, Singapur yaşamıyla ilgili turlar, park ve ada turları, bisikletli çekçek turları gibi tur gruplarından ilginizi çekenleri seçebilirsiniz. Ayrıca turistleri dolaştıran turist otobüsleri “Hop on Hop off” ile şehri dolaşabilirsiniz. Bunlar Orchard Road, Bugis Junction, Suntec City, Boat Quay, Chinatown, Little India ve Singapure Botanic Garden arasında düzenli aralıklarla 9.00- 18.00 saatleri arasında dolaşır. Otobüs biletleri araçta veya bazı otellerde satılır.
Singapur’u kendiniz gezmek isterseniz “harita’da” öncelikle “Singapur Nehri (Singapore River)” ile “Marina Körfezi’ni (Marina Bay)” bulmalısınız. Nehrin körfezle birleştiği bölge, buraya yakın nehrin her iki tarafında kalan bölgeler ve körfez civarı sizin gezmeniz gereken önemli yerlerdir. Haritaya dikkatle bakarsanız nehrin bu bölümünde köprülerle nehrin bir tarafını diğer tarafına bağlayan uzun caddeler görebilirsiniz. Bu caddelerden biri, nehrin bir tarafında “South Bridge Road”, diğer tarafında “North Bridge Road” adını alan caddedir. Bu cadde sizi şehrin merkezine, Çin Mahallesi’ne ve “Müslüman Mahallesi’ne ( Kampong Glam)” götürür. Caddeye paralel uzanan diğer iki cadde de sizi görmeniz gereken yerlere ulaştırır. Haritada bulmanız gereken diğer cadde iç tarafta kalan, şehir merkezinde “Stamford Road” daha sonra “Orchard Road” adıyla devam eden caddedir.
“Orchard Road” şehrin en ünlü caddesidir. Bu geniş caddenin her iki tarafında da dev oteller, her biri birbirinden ilginç mimariye sahip çok katlı alışveriş merkezleri, şık mağazalar, cafe ve restaurantlar bulunur. Şehrin en lüks alışveriş merkezleri cadde üzerinde veya ara sokaklarda sıralanmıştır. “Hilton Oteli’ne” yakın “Tanglin Shopping Center, iki dev bloktan oluşan kırmızı renkte, önünde modern bir heykel ve çeşme bulunan “Ngee Ann City”, mavi renkli “Wisma Atria”, kırmızı ve yeşil renkli Çin mimari tarzı çatısıyla “C.K.Tang”, diğerlerinden farklı mimarisi ve nostaljik havasıyla adını Malaylı kadınlarla evlenen göçmen Çinlilerin çocuklarından alan “Peranaken Palace” görmeniz gereken alışveriş merkezleridir.Cadde, gece gündüz her saatte inanılmaz biçimde kalabalık ve canlıdır. Singapur’un nemli sıcak havası size uzun yürüyüş olanağı vermediğinden, caddeyi gezmek için en uygun zaman akşam saatleridir. Bu saatlerde parlak ışıklar altında cadde daha da güzeldir. Özellikle Singapur’a yılbaşında veya Çin yeni yılında gitmişseniz caddenin ışıklandırılmasına, caddedeki ilginç yılbaşı ağaçlarına, masal kahramanlarının minyatürlerine hayran kalırsınız. İsterseniz gece bir cafeye oturup, ışık seli içinde caddeden geçen birbirinden şık Asyalıları ve büyük telaş içinde koşturan turistleri büyük bir keyifle izleyebilirsiniz.
Şehrin diğer önemli caddesi “Stamford Road” olarak bilinen caddedir. Bu cadde şehir merkezinden geçer ve Orchard Road ile birleşir. Caddenin, Raffles City ile Orchard Road arasında kalan bölümünde; “Singapur Tarih Müzesi (Singapore History Museum)” ile caddeye yakın “Bras Basah Road” üzerinde “Singapur Sanat Müzesi (Singapore Art Museum)” bulunur. Singapur Sanat Müzesi 1957 yılına kadar katolik okulu olarak kullanılan tarihi, şık bir binada yer alır. Müzede XX. yüzyıl Güneydoğu Asya Sanatı’nın en güzel örnekleriyle Amerika ve Avrupa’dan getirilen çeşitli eserler sergilenir. 4000’nin üzerine eserin yer aldığı müzede heykel, resim ve değerli eşyalardan oluşan koleksiyonlar görülmeye değer.
Raffles City yakınında, “Stamford Road” ile “Clarke Quay” arasında uzanan “Hill Street” ise Birleşik Krallık döneminden kalan şık binalarla süslü güzel bir caddedir. Caddenin sonunda Singapur nehrinin kıyısında yer alan “Clarke Quay” gündüz sessiz, sakin; gece son derece canlı alışveriş, eğlence ve yemek bölgesidir. Clarke Quay, Çinli tüccarların depo evlerinin günümüzde restaurant, bar, cafe ve eğlence merkezi haline getirilmesi ile oluşturulmuş, gece hoş vakit geçirebileceğiniz küçük, şirin bir yerdir.
Hill Street veya Stamford Road üzerinden kolaylıkla ulaşılabileceğiniz park ise “Fort Canning Park’dır”. Parkın içinde, Raffles’in Evi’ni, onun kurduğu ilk botanik parkı, ilk Hıristiyan mezarlığını, II.Dünya Savaşı sırasında kullanılan Britanya Sığınaklarını, iki Gotik kapıyı, ASEAN ülkelerinin her birini simgeleyen modern Heykel Parkı’nı “ASEAN Sculpture Park” görebilirsiniz.
Şehirde tarihi eserler sınırlıdır. Şehrin önemli tüm tarihi binaları, şehrin merkezinde, eski koloni bölgesinde yer alır. Bölgede eski ve yeni binalar iç içe geçmiştir. Bir tarafta dev cam ve çelik gri binalar diğer tarafta onların yanında küçük kalan, geçmişi anımsatan, bakımlı şık binalar, bir arada yer alır. Aralarda da geniş yeşil parklar bulunur.
Stamford Road ile “North Bridge Road’ birleştiği yerde gördüğünüz dev gri yapı topluluğu; alışveriş merkezi, ofis, iki otelden oluşan “Raffles City’dir”. Bu dev çelik binaların yan tarafında, North Bridge Road üzerinde, koloni dönemi mimari tarzıyla yapılmış, birbirine şık bahçelerle bağlanan birbiri içine geçmiş yapı topluluğundan oluşan “Raffles Otel” yer alır. İçini rahatlıkla gezebileceğiniz otelde çok şık döşenmiş çok sayıda restaurant, cafe, bar ve mağazalar bulunur. Bunlardan özellikle “Long Bar”, “Singapore Sling” adını taşıyan kokteyli, bara gelenlerin yedikleri çerezlerin kabuklarını yere atmaları geleneği ile ünlüdür. Bu nedenle barın zemini çerez kabukları ile doludur. Otelin en üst katında ise bir müze bulunur. Raffles City’in karşısında yer alan ilginç yapı topluluğu “Chijmes” ise kilise ve çevresindeki evlerin düzenlenmesi ile oluşturulmuş iç içe geçmiş meydanlar, sayısız şık mağazalar, galeri ve restauranttan oluşur.
Raffles City’nin yan tarafında Stamford Road üzerinde küçük bir park olan “War Memorial Park” yer alır. Bu parkın içinde dört beyaz sütundan oluşan dev “Beyaz Anıt” gözünüze çarpar. Bu anıt II. Dünya Savaşı’nda Japon İşgali sırasında ölen siviller anısına dikilmiştir. Dört sütun; Çin, Hint, Malay ve Azınlıkları temsil etmektedir. Bu parkın deniz tarafındaki bölümünde dev gri gökdelenler yer alır. Bunlardan ilki, dört büyük uluslararası otel ve alışveriş merkezinden oluşan yapı topluluğu “Marina Square”, diğeri ise dört ofis kulesi, kongre merkezi ve alışveriş merkezinden oluşan, büyük bir fıskiyenin yer aldığı, yapı topluluğu “Suntec City’dir”.
War Memorial Park’ın karşı tarafındaki yeşillik alan “Padang” olarak bilinir. Bu yeşil alanda hokey, beyzbol ve rugby oynayanlara rastlayabilirsiniz. Padang kenarında koloni döneminde önemli bir kulüp olan “Singapur Kriket Kulübü (Singapore Cricket Club)” yer alır.
“St Andrews Katedrali”, “Şehir Meclisi (City Hall)”, “Yüksek Mahkeme (Supreme Court)” yeşil alanının kara tarafında sıralanan binalardır. Padang, Marina Körfezi’nin kenarında yer alan “Esplanada Parkı’ndan (Esplanada Park)”; bir yol “Connaught Drive” ile ayrılır. Körfezin kenarında yer alan Esplanada Parkı içinde de yürüyüş yolu ve çeşitli anıtlar bulunur. Parkın kenarında, körfeze bakan, dışı kirpiğe benzeyen Durian Meyvesi’nden esinlenerek yapılmış, ilginç yapı “Esplanada Kültür Merkezi” bulunur.
Bu bölgedeki önemli tarihi binalardan “Empress Place Building” Singapur Nehri’nin kıyısında yer alır. Bina 1864-1867 yılları arasında mahkeme binası olarak yapılmış, daha sonra hükümet ofisleri buraya taşınmıştır. Halen “Asya Medeniyetleri Müzesi’ne (Asian Civilisation Museum-II)” ev sahipliği yapmaktadır. Müzede, Batı, Doğu, Güney, Güneydoğu Asya’dan getirilen 1600 parça eşya sergilenmektedir. Müzenin giriş katında Singapur’la ilgili her türlü kitap ve kartpostalın satıldığı bir satış yeri bulunur. Müzenin karşı tarafında beyaz kuleli 1862 yılında yapılmış “Victoria Theatre” ve 1905 yılında yapılmış, “Victoria Concert Hall” yer alır. Bu binada Singapur Senfoni Orkestrası düzenli olarak konserler vermektedir. Tiyatronun bulunduğu alanda “Parliament Lane” üzerinde “Eski Parlamento Binası (Old Par-liament House)” bulunur. 1826-1827 yılları arasında zengin bir tüccarın konutu olarak yapılan bu bina daha sonra yüksek mahkeme ve sömürge meclisi olarak kullanılmış, 1962 yılında da “Singapur Parlamentosu” olmuştur.
Nehir kıyısında yer alan beyaz renkli “Raffles Heykeli” şehrin kurucusunun adada ilk ayak bastığı yeri gösterir. Arkasını nehre, “Boat Quay” ve dev gökdelenlerin yer aldığı iş merkezine dönmüş olan bu heykelin bronzdan yapılmış orjinali “Victory Concert Hall” önünde yer alır.
“Singapur Nehri” şehrin can damarıdır. Nehir üç kilometre boyunca şehrin içinden geçer. Şehrin önemli yapılarından bir bölümü, “Boat Quay”, “Clarke Quay”, “Robertson Quay” gibi geçmişin ticaret günümüzün eğlence merkezleri; “Tan si Chang Su Temple” ve “Omar Kampang Melaka Mosque” gibi ibadet yerleri nehrin kenarında yer alır.
Singapur Nehri’nin, Marina Körfezi’ne döküldüğü yer, nehrin en canlı bölümüdür. Nehrin her iki kıyısı bazıları basit, bazıları son derece zarif köprülerle birbirine bağlanır. Asya Medeniyetleri Müzesi’nin yan tarafında yer alan araç trafiğine kapalı 1869 yapımı “Cavenagh Bridge” ve “Anderson Bridge” her iki kıyıyı birbirine bağlayan zarif iki köprüdür.
Nehri; nehir taksileri, turist tekneleri “Hop on Hop off” veya tur tekneleriyle dolaşıla-bilirsiniz. Nehir araçları “Clifford Pier”, “Raffles Place”, “Boat Quay”, “Clarke Quay” ve Raffles Heykeli” önünden kalkar. Nehir ve çevresinin manzarası özellikle gece ışıkları altında muhteşemdir.
Nehrin batı kıyısında da eski ile yeni iç içedir. Nehrin bu kıyısında, finans kuruluşlarının yer aldığı dev gökdelenlerle ve bunların önünde bar, cafe, lokanta olarak kullanılan restore edilmiş eski küçük sevimli dükkan evlerden oluşan “Boat Quay” bulunur. Boat Quay özellikle geceleri canlı ve kalabalıktır. Gece buradaki restaurantlardan birine yemek için oturduğunuzda karşı tarafta geçmişi, bu tarafta birbiri ile iç içe girmiş geçmiş ve geleceği görür. 280 metre yüksekliğindeki “UOB Plaza” önünde otururken kendinizi tuhaf hissedersiniz.
Nehrin batı tarafında, nehrin “Marina Körfezi’ne” döküldüğü yerde “Merlion Fıskiyesi” bulunur. Merlion, “Singapore Turizm Board” tarafından 1964 yılında şehrin simgesi olarak belirlenmiştir. Yarı aslan yarı balık olan bu simgenin, Aslan bölümü Singa Pura – Aslan Şehir’i, balık bölümü Temasek- Deniz Şehri’ni temsil etmektedir.
8.6 metre yüksekliğinde, 70 ton ağırlığında olan fıskiyenin bulunduğu alandan karşı tarafa doğru baktığınızda, önde ilginç yapı tarzıyla “Esplanada Kültür Merkezi”, arkada “Marina Square” tüm ihtişamı ile gözlerinizin önüne serilir. Fıskiyenin sağ tarafında da körfezin her iki tarafını birbirine bağlayan uzun köprü “Benjamin Sheares Bridge” yer alır. Körfezin canlı trafiği özellikle yılbaşında yapılan havai fişek gösterisi muhteşemdir.
Merlion Fıskiyesi’nin hemen yakınındaki, Marina Körfezi’ne bakan, birçok çokuluslu şirketin bürolarının, bankaların yer aldığı, dev gökdelenlerle çevrili meydan, ”Raffles Place” olarak bilinir. Nehir ve liman turlarının kalkış noktası olan “Clifford İskelesi” de burada yer alır.
Meydanın biraz ilerisinde “Robinson Road” ve “Boon Tat Street” birleştiği yerde, sekizgen şeklinde yapısıyla yiyecek merkezi “Lau Pa Sat “hemen fark edilir. Yüzlerce farklı büyüklükte mutfağın yer aldığı, tüm Uzakdoğu yemeklerinin pişirildiği, 24 saat açık bu kalabalık yemek merkezinde; her yiyeceği pişirirken görüp, içlerinden istediğinizi seçebilirsiniz.
Gökdelenlerden oluşan şehrin finans bölgesiyle “Çin Mahallesi (Chinatown)” birbiriyle iç içe geçmiştir. Dev gökdelenlerin arka tarafına geçtiğinizde karşılaşacağınız Çin Mahallesi 1821 yılında Çinli göçmenler tarafından kurulmuş, zamanla geniş bir alana yayılmıştır. “Kreta Ayer”, “Telok Ayer”, “Tanjong Pagar” ve “Bukit Pasoh” olmak üzere dört bölgeden oluşur.
“Lau Pa Sat” yakınındaki, “Telok Ayer Street”, halen XIX. yüzyıl Singapur’unun izlerini taşır. Cadde boyunca geleneksel el işleriyle uğraşan küçük işletmeler yer alır. Ayrıca 1850’li yıllarda inşa edilmiş iki cami, 1842 yılında yapılmış “Hokien Tapınağı (Thian Hock Keng Temple)” buradadır. Yolun devamında; Boat Quay arkasında da, “Teochew Tapınağı (Wai Hai Cheng Beo)” yer alır.
Çin Mahallesi’nin kalbi “South Bridge Road” üzerinde yer alan çoğu restore edilmiş renkli dükkan evlerden oluşan bölgedir. Burada birbirine paralel uzanan “Mosque Street”, “Pagoda Street”, “Temple Street”, “Smith Street” ve “Sago Street” görmeniz gereken ara sokaklardır. Bu kalabalık, ara sokaklarda açık hava tezgahlarının yanı sıra antikacılar, barlar, restaurantlar, Çin’e özgü yiyecek malzemeleri satan yerler, geleneksel Çin mallarının üretildiği küçük atölyeler, dini eşyalar satan dükkanlar, Çin Tıbbı ile ilgili bir merkez yer alır.
“South Bridge Road” üzerinde bulunan, Hint Tapınağı “Sri Mariamman Temple”, dini simgelerin yer aldığı renkli kapı üstü süslemelerle bölgenin ilgi odağıdır. Tapınağa girmek için ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir. Geniş bir alanı kaplayan tapınakta rahat dolaşabilmek için yanınızda bir galoş veya çorap bulundurmanızda yarar vardır. Tapınağa öğle saatlerinde giderseniz Hintlilerin ibadetlerini izleyebilirsiniz. Ancak tapınağın her tarafına turistlerin girmesi yasaktır.
Çin Mahallesi’nin ara sokaklarından “Sago Street”, geçmişte yaşlı Çinlilerin son günlerini geçirmek için kiraladıkları ölüm evleriyle tanınmıştır. Günümüzde bu evler bazı imalatçılara ev sahipliği yapar. “Pagoda Street” üzerinde Çin Mahallesi’nin tarihini, Çinli göçmenlerin çektikleri acıları anlatan bir “Müze” bulunur. “Temple Street” ise “Calligrafi” ustalarına ev sahipliği yapar. Çin Mahallesi’nde ayrıca farklı ürünler satan büyük alışveriş merkezleri yer alır. “Tanjong Pagar Road” ve “Duxton Road” üzerinde de halen cafe, bar, otel olarak kullanılan, restore edilmiş renkli eski dükkan evler bulunur.
Şehrin “Kampong Glam Bölgesi” Malayların yaşadığı bölgedir. Buraya Raffles City önünden geçen “North Bridge Road” üzerinden yürüyerek, “MRT Bugis” veya otobüsle ulaşabilirsiniz. Bölge, Müslüman Singapur’u simgeler. Arap tüccarlar tarafından kurulmuştur. Bölgede Art Deco tarzı dükkan evler ve Ortadoğu bölgesinin özelliklerini taşıyan çeşitli binalar bulunur. Caddeler, binalar, dükkanlar Arap ve Malay adlarını taşır. Bölgedeki en önemli eser “Muscat Street” üzerinde bulunan “Sultan Cami’dir (Sultan Mosque)”. Geniş bir alana yayılmış, çok hoş, yuvarlak, iki sarı kubbesi ve dört minaresi bulunan bu caminin, çevresinde dar sokaklar ve eski evler bulunur.
Caminin hemen yakınında “Sultan Gate” üzerinde Sultan Hüseyin’in oğlu tarafından “Palladian” tarzında yaptırılmış sarı renkli “Bendahara House” ve Malay ve Palladian tarzının bir arada kullanıldığı “Sultan Hüseyin Sarayı Istana Kampong Glam” bulunur. Saray halen “Malay Kültür Merkezi” olarak kullanılmaktadır. Bölgenin en canlı yeri Ortadoğu Pazarı’nı andıran her türlü ürünün satıldığı “Arap Caddesi’dir (Arab Street)”. Lezzetli Malay yemeklerini ise caminin yan tarafından geçen “Kandahar Street” üzerindeki yiyecek yerlerinde yiyebilirsiniz.
Kampong Glam bölgesinden kısa bir yürüyüşle veya “MRT Little India” ile “Hint Bölgesi’ne” ulaşabilirsiniz. Bölge; 1800’lerin ortalarında adaya gelen Hintliler tarafından kurulmuştur. “Serangoon Road” ile “Race Course Road” ve civarı bölgenin kalbini oluşturur.
“Serangoon Road “üzerinde Hint yemeklerini yiyebileceğiniz yiyecek yerlerinden, Hint işi eşyalar satan dükkanlara, tapınaklardan, çiçekçilere kadar her şey bulunur. Yerel giysili kadın ve erkeklerin dolaştığı caddede dükkan kapıları üzerinde yer alan aynalar dikkatinizi çeker. Bu aynaların şeytanı kovduğuna inanılır. Hintlilerin yaşantısında çiçek önemli yer tuttuğundan hemen her yerde çiçek görebilirsiniz. Cadde üzerinde, dini motiflerle süslü renkli kubbeleriyle “Sri Veeramakaliamman Temple” ve “Sri Srinivasa Perumal Temple” hemen dikkatinizi çeker.
Bu bölgedeki en ilginç tapınak “Race Course Road” üzerinde yer alan “Sakya Muni Buddha Gaya Budist Tapınağı’dır”. “Bin Işık Tapınağı” olarak bilinen tapınakta 15 metre yüksekliğinde, 300 ton ağırlığındaki “Buda Heykeli” yüzlerce ampul tarafından aydınlatılır. Işıklar altında muhteşem görülen bu heykelin yanında, bin buda heykelini, Buda’ya ait olduğuna inanılan ayak izinin bir kopyasını ve 2500 yıllık “Kutsal Buda Ağaç Kabuğu’nu” da görebilirsiniz.
Doğayı seviyorsanız Singapur tam size göre bir yerdir. Hayatınızda görmediğiniz ka-dar bitki çeşidini burada bir arada görebilirsiniz. Zira şehrin her tarafı doğal veya düzenlenmiş parklarla doludur.
Singapur bir “orkide Şehri’dir”. Havaalanından başlayarak şehrin hemen her yerinde renk renk, çeşit, çeşit binlerce orkide görebilirsiniz. “Mandai Lake Road” üzerinde bulunan “Mandai Orchid Garden” gibi şehrin farklı yerlerinde orkide bahçelerine rastlayabilirsiniz. Ancak orkidelerin en güzeli “Holland Road” üzerinde bulunan, çok geniş bir alana yayılmış, “Singapur Botanik Bahçeleri’ndedir (Singapore Botanic Gardens).” Bu bahçede yer alan “Ulusal Orkide Bahçesi (National Orchid Garden)” inanılmaz güzellikte bir yerdir. Burada başta ulusal orkide “Vanda Miss Joachim” olmak üzere 400 çeşidin üzerinde 2000’den fazla orkide görebilir. Bunların renkleri ve güzellikleri karşısında şaşırırsınız. Ülkede 1928 yılından itiba-ren melez orkideler üretilmeye, 1957’den sonra da bu orkidelere ünlü kişilerin adları verilmeye başlanmıştır. Ünlü kişilerin adları verilen orkidelerle yarışmalarda derece alan orkideler bahçenin ayrı bir bölümünde sergilenir.
Singapur Botanik Bahçesi sadece Ulusal Orkide Bahçesi’nden ibaret değildir. 52 hektarlık bir alana yayılan bu bahçe 4000 çeşit bitki barındırır. Doğal orman ve orkide bahçesi dışında gül bahçesi, çöl bitkileri bahçesi gibi özel bahçeler ve palmiye vadisi bulunur. Bunlardan Orta ve Güney Amerika Ormanları’ndan getirilen, 20.000’den fazla “Bromeliad’dan” oluşan, camlı bir bölümde sergilenen ve bağışlayan kişinin adını taşıyan “Yuen Peng Mc Neice Bromeliad Collection” görülmeye değer güzelliktedir. Bunun dışında bahçede iki güzel göl yer alır. Göllerden birinde bembeyaz kuğular büyük bir zarafetle yüzerken, diğerinde açık hava konserlerinin verildiği bir platform dikkatinizi çeker. Ayrıca şelaleler, çeşmeler, kamelyalarla, restaurant ve cafeler parkın farklı köşelerinden, yeşillikler arasından karşınıza çıkar. Singapur Botanik Bahçesi’nden çıkarken, özel bir teknikle altınla kaplanan “Risis Orkide’sinden” yapılmış ilginç takı veya süs eşyalarından birini bu güzel bahçeyi hatırlamak için satın alabilirsiniz.
Doğa severlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biri de şehre 12 km uzaklıktaki 164 hektar büyüklüğündeki tropik ormandır. “Bukit Timah Nature Reserve” olarak bilinen bu yağmur ormanı şehrin en yüksek noktasındadır. Ormanın patikaları arasında yürürken binlerce egzotik kuşa, kelebeğe ve maymuna rastlayabilirsiniz.
Şehrin en ilginç iki bahçesi “Çin ve Japon Bahçeleri’dir (Chinese and Japanese Gardens)”. Birbirlerine 65 metrelik bir köprüyle bağlanan bu bahçelerden “Çin Bahçesi”, “Sung Hanedanı” dönemine özgü bahçe düzenlemesiyle çok güzel bir görünüme sahiptir. 13 hektarlık bahçede ikiz pagodalar, çayevi, beyaz taş tekneler, minyatür ağaçlardan oluşan “Bonsai Koleksiyonu”, kıvrımlı köprüler, avlular, çeşmeler, nilüfer havuzu ve sergi yerleri bulunur. Bahçenin güzelliklerini seyretmek için en iyi yol “Pagoda’ya” çıkmak veya nehirde “Pedalo” ile bir gezi yapmaktır. Ada üzerinde kurulu “Japon Bahçesi” ise daha sakin, Japon Kültürü’nün izlerini bulabileceğiniz çok güzel bir bahçedir.
Hayvan severlerin kaçırmaması gereken yerlerin başında “Singapur Hayvanat Bahçeleri (Singapore Zoological Gardens)” gelir. Bahçe şehirden oldukça uzaktır. Birden fazla araç değiştirmeniz gerekir. Bu nedenle buraya gitmek için tura katılmak daha uygundur.100 hektarlık bir alana yayılan bahçe, 240 çeşidin üzerinde 2000’den fazla hayvanı barındırır. Bu hayvanlardan biri “Malaya Kaplanı” gibi nadir bulunan hayvanlardır. Bahçenin girişinden alacağınız plana göre bütün gün bahçeyi dolaşabilirsiniz. Korkmazsanız belirli saatlerde orangutanlarla veya uyuşturulmuş piton yılanları ile birlikte kahvaltı yapabilirsiniz. Parkın girişinde belirtilen saatlerde hayvanların beslenmelerini izleyebilir. Yaptıkları gösterilere katılabilirsiniz. Hayvanat bahçesinde hayvanlar sizinle iç içedir. Elinizi uzatsanız dokunacakmışsınız gibi bir hisse kapılırsınız. Size doğru yürüdüklerini gördükçe korkarsınız. Ancak maymunlar dışındaki hayvanlar sizden hendek, kaya, bitki gibi çok iyi düzenlenmiş doğal engellerle ayrılırlar. Hayvanat bahçesini yürüyerek veya trenle tam gün sıkılmadan dolaşabilirsiniz. Ayrıca akşam yapılan “Gece Safarisi’ne (Night Safari)” de katılabilirsiniz. Safari hayvanat bahçesi ve vahşi parkı içeren 40 hektarlık alanda yapılır. 110 çeşidin üzerinde 1200’den fazla hayvanı doğal ortamlarında yakınlarından trenle geçerken görebilirsiniz. Nemli ortamda, loş ışıklar altında aslan, kaplan, leopar, sansar gibi vahşi hayvanlar sanki size saldıracakmış gibi bakar. Bazıları da sizinle hiç ilgilenmez. Tren dışında isterseniz, yürüyerek, gruplanmış, farklı coğrafi bölgelere göre ayrılmış hayvanları ormanın derinliklerinde görebilirsiniz. Gece Safarisi Singapur’a gelen tüm turistlerin katıldığı bir etkinlik olduğu için son derece kalabalıktır. Trene binmek, yiyecek yerlerinden yiyecek almak, gösterileri izlemek sabır gerektirir.
Kuşları seviyorsanız, Singapur Botanik Bahçesi’nin yanında, göçmen kuşların uğrak yeri olan, kuş gözlem evlerinin bulunduğu, şehrinden biraz uzak bir alanda kurulu 87 hektarlık doğal alan, “Sungei Buloh Wetland Reserve” size büyük keyif verir. “Bukit Timah Nature Reserve” farklı kuş cinslerinin uğrak yeridir. “Jurong Bird Park” ise görmeniz gereken önemli bir yerdir. Jurong Kuş Parkı tam bir kuş cennetidir. Şehre biraz uzak olan bu yer; 600 cinsin üzerinde 8000’den fazla kuş barındırır. Kuşların yaşam tarzına uygun düzenlemelerin yapıldığı parkta binlerce kuşu yürüyerek veya trenle dolaşarak bir arada görebilir. Kuş gösterilerini izleyebilirsiniz. Ayrıca yapay şelaleyi görebilir. Arzu ederseniz Kuş Parkı’nın yanında bulunan iguana, krokodil, yılan gibi sürüngenlerin yer aldığı “Jurong Reptile Park’ı” ziyaret edebilirsiniz. Şehirde bu parkın dışında farklı yerlerde başka krokodil çiftlikleri de bulunur.
Singapur’da vaktiniz varsa, “Pasir Panjang Road” üzerinde bulunan, Çin sanat ve mitolojisine dayalı, canlı renkli alçı figürlerle dolu, ilgi çekici parka “Haw Far Villa Tiger Balm Gardens”, Çin Porselenleri’nin üretim ve satış merkezi olan “Ming Köyü’en (Ming Village)”, çok güzel plajların, spor alanlarının, cafe, restaurant ve diğer yerlerin bulunduğu Changi Havaalanı’ndan Marina Bay Bölgesi’ne kadar uzanan yeşillik alan “East Coast Park Bölgesi’ne”, havaalanına yakın, Hapishanesi ile ünlü “Changi Köyü’ne (Changi Village)” ve diğer ilginç yerlere gidebilirsiniz.
Ayrıca Singapur çevresini gezmek isterseniz Malezya’nın 13 eyaletinden biri olan “Melaka Eyaleti’nin” merkezi “Melaka” Şehri’ne, Malezya’nın güneyinde yer alan “Johor Eyaleti’nin” merkezi “Johor Bahru” Şehri’ne, Malezya’ya veya Endonezya Adaları’ndan “Batam” veya Batam”, “Bintan”, “Sumatra, “Cava” ve “Bali” Adaları’na tur alabilirsiniz.
Arzu ederseniz tur almadan Singapur’dan tren, otobüs veya uçakla Malezya’ya, uçakla Filipinler ve Tayland’a ;Endonezya’nın “Riau Adaları’nın” bir bölümüne hızlı feribotlarla gidebilirsiniz. Ancak bu ülkelere gitmek isterseniz Singapur’a gitmeden önce hangi ülkelerin vize uyguladığını öğrenip, vize işlemlerini Türkiye’de yaptırmanız gerekir.
SENTOSA ADASI
“Sentosa Adası (Sentosa Island)” Singapur’da mutlak gitmeniz gereken bir yerdir. Adaya çeşitli ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsiniz. Ancak “Faber Tepesi’nden (Mount Faber)” kalkan teleferiği tercih ederseniz hem 105 metre yüksekliğindeki bu güzel tepeyi görebilir. Tepedeki terastan şehri, “Keppel Limanı’nı”, güneydoğudaki adaların muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Limanının üzerinden geçerek yapacağınız kısa teleferik yolcuğu sırasında da gördüğünüz manzaranın güzelliği karşısında adeta büyülenirsiniz.
Geçmişte küçük bir balıkçı köyü olan, Birleşik Krallık tarafından askeri amaçlarla kullanılan Sentosa Adası, günümüzde tam bir eğlence merkezidir. Halen adada oteller, plaj alanları, çeşitli spor alanları, “Nature Walk –Dragon Trail “gibi çeşitli bitki ve hayvanların yer aldığı bir yağmur ormanı, 2500 den fazla kelebeğin yer aldığı “Kelebek Parkı (Butterfly Park)”, “Sentosa Sualtı Dünyası”, Singapur tarihi ile ilgili bir Müze, II. Dünya Savaşı boyunca Birleşik Krallık güçlerinin son kalesi olarak hizmet veren, yer altı tünelleri ve silahları ile tarihi bir mekan olan “Siloso Kalesi (Fort Siloso)”, “Merlion Heykeli”, “Sentosa Kulesi”, birbirinden ilginç temalı eğlence parkları, müzikal çeşme ve diğerleri bulunur. Ada içinde ulaşım tren veya özel otobüslerle sağlanır.
Bu canlı, kalabalık adada keyifli bir tam gün geçirebilirsiniz. Ancak süreniz sınırlı ise mutlaka “Singapur Öncüleri Müzesi’ni (Pioneers of Singapore Museum)” gezmelisiniz. Zira bu muhteşem müze, size geçmişten günümüze Singapur tarihini, hareketli balmumu heykeller, ışık ve ses oyunlarıyla inanılmaz güzellikte anlatır. İsterseniz müzenin farklı bir bölümünde Singapur tarihi ile ilgili bir sinevizyon gösterisi de izleyebilirsiniz.
“Sentosa Sualtı Dünyası’nda da (Underwater World Sentosa)” keyifli saatler geçirebilirsiniz. Burada. balıkları besleyebilir. 83 metre uzunluğundaki muhteşem tünelde sualtı dünyasının canlıları ile tanışabilirsiniz. Tüneldeki kayan bantta başınızın üzerinden ve her iki tarafınızdan geçen binlerce çeşit deniz hayvanını, çevrenizde dolaşan köpek balıklarını gördükçe denize girmekten bile vazgeçebilirsiniz.
Ayrıca ada geziniz sırasında 9. ve 12. katından şehri ve çevre adaları seyredebileceğiniz 37 metre yüksekliğindeki dev “Merlion Heykeli’ne” veya size yine muhteşem bir şehir ve ada manzarası sunan 7 dakikada en üst katına ulaşabileceğinız “Sentosa Kulesi’ne (Sentosa Sky Tower)” çıkabilirsiniz. Akşam saatlerinde de ışıklandırılmış büyük Merlion Heykeli’nin görüntüsü eşliğinde, “Müzikal Çeşme’de”, ileri teknoloji kullanılarak yapılan temalı ışık ve ses gösterisini izleyebilirsiniz.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
*Bu yazı 2007 yılında Singapur’a yaptığım gezi sırasında gördüğüm yerler, edindiğim izlenimler ve rehberlerden edindiğim bilgiler ve aşağıda belirtilen kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır.
Dk, Eyewitness Travel Guides, Singapore, Dorling Kindersley Limited, Great Britain, 2003, ISBN 7513 6999 3.
Dost Kitabevi, Singapur, Cep Rehberi, Berlitz, Ankara, 2007, ISBN 975-298-034-1.
Periplus Editions, Beatiful Singapore, Singapore, 2004, ISBN 0-7946-0313-0.
http://tr.wikipedia.org/wiki/singapore
http://www.newasia-singapore.com
SEYAHATLER

Avusturya Cumhuriyeti; Orta Avrupa'nın güneydoğusunda yer alır. 83.858 km² yüzölçümüne sahiptir. Batıda Liechtenstein ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur.

Bosna Hersek 51.147 km² yüzölçümüne sahip bir Balkan ülkesidir. Ülke; kuzey, batı ve güneyde Hırvatistan, doğuda Sırbistan, güneyde Karadağ ile komşudur. Ülkenin kuzey bölgesi “Bosna”, güney bölgesi “Hersek” olarak tanınır.

Singapur Güneydoğu Asya’da yer alan bir ada devletidir. Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi arasında Malakka Yarımadası'nın güneydoğu ucunda yer alır. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrilidir. Anakaradan Johor Boğazı ile ayrılır. Malezya’ya iki uzun köprü ile bağlanır. Güneydoğu sahilindeki 63 küçük ada ile birlikte yüzölçümü yaklaşık 682 km2 civarındadır. Dünyanın en küçük yirmi ülkesinden biridir.

Fas Krallığı, kuzeybatı Afrika'da yer alan Arap ülkesidir. İspanya’dan Cebelitarık Boğazı ile ayrılır. Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'na kıyısı olup, Afrika'nın Avrupa'ya yaklaştığı uçta, Avrupa’ya 14 km uzaklıktadır. Afrika'nın en ucundaki “Tangier” şehri Fas'a, Fas topraklarındaki “Ceuta” ve “Melilla” İspanya'ya aittir. Yüzölçümü 446.550 km2, güneyinde hak iddia ettiği,1975'ten beri yönettiği Batı Sahra dahil edilirse 710.850 km2 ‘dir.
Copyright 2010. Privacy Policy | Terms of Use | XHTML | CSS
Design by MEHMET KEREM PALA
>