GEZİ KÖŞESİ

PROF. DR. AYSEN TOKOL

  • ANA SAYFA
  • ÜLKELERŞEHİRLERGALERİ
  • LİNKLER

 

SIRBİSTAN

                                          

Sırbistan Cumhuriyeti, Avrupa’nın güneydoğusunda, 88,361 km² yüz ölçümüne sahip, bir Balkan ülkesidir.  Ülke; kuzeyde Macaristan, batıda Hırvatistan ve Bosna Hersek, güneyde Karadağ, Makedonya ve Kosova, doğuda Romanya ve Bulgaristan ile komşudur.

Sırbistan uzun bir tarihi geçmişe sahiptir.   Djerdap Bölgesi’nde 9000- 8000 yılları; Belgrad yakınlarında 4500-3500 yılları  arasında bazı uygarlıkların yaşadığı belirlenmiştir. Bugünkü Sırbistan topraklarına;  M.Ö. IV. yüzyılda  Keltler, M.Ö. III. yüzyılda Romalılar  gelmişlerdir. Romalılar altı yüzyıl boyunca bölgede kalmış,  “Sirmium (Sremskoj Mitrovici)”, “Singidunum (Belgrad)”, “Viminacium”, “Nais (Nis)” ve  “Ulpiana” gibi çok sayıda şehir kurmuşlardır. Roma döneminde  köprüler, yollar, saraylar ve büyük yapılar yapılmış, ancak bunların sınırlı bir bölümü  günümüze kadar gelebilmiştir. Bunlardan “Felix Romuliana- Gamzigrad” UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.

Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında bölünmesinden sonra Sırbistan toprakları Bizans İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. VI. yüzyılda Slavlar Balkan topraklarının büyük bölümünü  işgal etmişlerdir.  879 yılında Yunanlı rahipler “Cyril” ve “Methodius” Sırpların Hıristiyan dinini kabul etmelerini sağlamışlardır.

İlk Sırp devleti 845 yılında “Zupan (Prens) Vlastimir” tarafından   kurulmuş, devletin sınırları zaman içinde genişlemiş ancak bu durum fazla uzun sürmemiştir. XII. yüzyılın sonuna kadar devam eden bir durgunluk döneminin ardından, 1170 yılında, “Stefan Nemanja”, devleti yeniden güçlendirmiş,  devletin sınırlarını doğuya,  güneye  ve  Zeta Bölgesi’ne (günümüzdeki Karadağ) genişletmiştir. “Nemanjic Hanedanlığı’nı” kuran Stefan Nemanja’nın bir oğlu ilk Sırp Kralı olarak 1217 yılında Papanın onayıyla taç giymiş, diğer oğlu “Sveti Sava” 1219 yılında ilk Sırp Başpiskosu unvanını almıştır. Böylece Sırplar dini ve idari bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.  Stefan  Dušan döneminde (1346-1355)  Sırbistan altın çağını yaşamış, 1346 yılında Stefan Dušan, “Sırp ve Grek İmparatoru” olmuş, “Makedonya” ve “Thessalie” Nemanjic Hanedanlığı’na bağlanmıştır.

“1389 Kosova Savaşı’nın” ardından, Sırp bölgeleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmeye başlamış,  1521 yılında, Belgrad, Osmanlılar tarafından alınmış, 500 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu bölgeye hakim olmuştur. 1690 yılında Avusturya  Vojvodina bölgesine büyük bir  Sırp göçü yaşanmış, 1804 yılında Osmanlılara karşı  “Karadjordje” liderliğinde ilk Sırp İsyanı gerçekleşmiş, bunu “Milos Obrenovic” liderliğinde 1815 İsyanı izlemiştir. 1815 yılında Osmanlı kontrolünde Sırbistan’a “de facto”, 1878 yılında “Berlin Kongresi’nde” tam bağımsızlık tanınmıştır.

28 Haziran 1914 tarihinde bir Sırp öğrencinin Saraybosna’da Avusturya-Macaristan tahtının varisini öldürmesinin ardından, ekonomik ve siyasi nedenlerle Avusturya Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a karşı savaş ilan etmiştir. Savaştan sonra 1918 yılında Sırbistan; Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Vojvodina,  Kosova, Makedonya ve Sırbistan’a bağlı Karadağ ile birlikte  “Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’nın” bir parçası olmuş, krallığın  adı 1929 yılında  “Yugoslavya  Krallığı” olarak değiştirilmiştir.

1940’ların başında  Yunanistan dışında tüm komşu ülkeler Almanya ve İtalya ile ittifak anlaşması imzalamış, Hitler itilaf güçlerine bağlanması için Yugoslavya’ya baskı uygulamaya başlamıştır. Yönetimin olumlu tavrına karşılık halk bu tür bir anlaşmaya razı olmamış, 1941 yılında Belgrad ve diğer şehirler bombalanmış, itilaf devletleri Yugoslavya’yı işgal etmiş ve bölmüşlerdir.  Ülkenin batısı Bosna ve Hersek’le birlikte “Bağımsız Hırvatistan Devleti” adıyla Ustaše  lideri “Ante Pavelič”  yönetiminde Nazi kukla devletine dönüştürülmüştür. Sırbistan Alman güçleri  tarafından işgal edilmiş, kuzey bölgeleri  Macaristan; doğu ve güney bölgeleri  Bulgaristan; Kosova-Metohija  Faşist İtalya’nın desteği altındaki Arnavutluk tarafından ilhak edilmiştir. Karadağ bölgesi önce Arnavutluk tarafından ilhak edilmiş, daha sonra İtalyanlar tarafından işgal edilmiştir. Slovenya; Almanya ve İtalya arasında bölünmüş, Adriyatik’teki adalarını İtalya işgal etmiştir.

Sırplar Yugoslavya’nın Naziler tarafından bölünmesine karşı direnmişler. Birçoğu özgürlük savaşında “Josip Broz Tito” önderliğindeki Partizan güçlere (Ulusal Özgürlük Ordusu) katılmışlardır. 1944 yılı ekim ayında Kızıl Ordu’nun yardımıyla Partizanlar Belgrad’ı ele geçirmiş, yönetime el koymuşlardır. 1945 yılı mayıs ayında Avusturya, Macaristan ve İtalya ile yapılan görüşmeler sonucunda, kalan Yugoslavya bölgelerinin özgürlüğe kavuşması sağlanmıştır. Yugoslavya savaştan büyük zarar görmüş, nüfusunun %10’nu kaybetmiştir.

1945 yılında  Tito’nun önderliğinde “Demokratik Yugoslavya Federasyonu, 1946 yılında Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti” kurulmuş,  Sırbistan yeni devleti oluşturan altı federe cumhuriyetten biri olmuştur. Devletin adı daha  sonra “Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti” olarak değiştirilmiştir.  Tito, Moskova'dan bağımsız bir siyaset izlemiş, Tito ve Stalin arasındaki anlaşmazlık sonucunda Yugoslavya, bir süre sonra Kominform’dan ihraç edilmiştir.  35 yıl iktidarda kalan Tito  savaşın izlerini çabuk silmiş, izlediği başarılı siyasetle yüzyıllardır mücadele içinde olan çeşitli dinlerin ve etnik grupların birlikte barış içinde yaşamalarını sağlamıştır.


Tito’nun 1980 yılında  ölümünden sonra ülkede belirgin biçimde ortaya çıkan ekonomik ve siyasi istikrarsızlık barış ortamının zedelenmesine neden olmuş, cumhuriyetler arasındaki gelişmişlik farklılıklarından kaynaklanan huzursuzluklar  Slovenya, Hırvatistan ve Kosova’nın daha fazla bağımsızlık taleplerine yol açmıştır.  1986 yılında Sırbistan Komünist Partisi Lideri “Slobodan Milošević” tarafından ortaya atılan  “Büyük  Sırbistan” doktrini Sırp milliyetçiler tarafından benimsenmiş, bu durum diğer cumhuriyetleri korkutmuş, bağımsızlık isteklerini arttırmıştır. 1990'lı yılların başında SSCB'nin ve Doğu Bloğu'nun parçalanmasının da etkisiyle  ilk olarak 1991 yılında Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya Yugoslavya’dan ayrılmış, bunun üzerine Sırbistan'ın güdümündeki Yugoslavya Ordusu Hırvatistan'a saldırmış ancak 1992 yılında Hırvatistan’la bir  barış antlaşması imzalanmıştır. Ancak bu anlaşmaya rağmen barış sağlanamamıştır. 


1992 yılında yapılan bir referandum sonucu Bosna-Hersek Yugoslavya'dan ayrılmıştır. 27 Nisan 1992 tarihinde, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden geriye kalan Sırbistan ve Karadağ tarafından “Yugoslavya Federal Cumhuriyeti” kurulmuştur. Yugoslav Federal Cumhuriyeti’nin Bosnalı Sırplara verdiği destek üzere 1992 yılında BM Güvenlik Konseyi Yugoslav Federal Cumhuriyeti’ne geniş kapsamlı bir ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştır. Bosna Savaşıyla, Hırvatistan Savaşı’nı sona erdiren “Dayton Anlaşması” 14 Aralık 1995 tarihinde Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna Hersek arasında birçok ülkenin gözlemci olarak katılımıyla imzalanmıştır.


1974 Anayasası’nda özerk bir Sırp bölgesi olarak kabul edilen Kosova; Tito’nun ölümünden sonra bağımsızlık talep etmeye başlamış,  1992 yılında kurulan Yugoslav Federal Cumhuriyeti Anayasası’nda özerk bölgelerden söz edilmemesi Kosova’daki Arnavutları kızdırmıştır. 1991 yılında yerel etnik Arnavut liderler bağımsızlıklarına ilan etmişler. Ancak  başarısız olmuşlardır. 1990'lı yılların ortasında, etnik Arnavut isyan hareketi “Kosova Kurtuluş Ordusu”  Sırp hedeflerine saldırmaya başlamış, 1998 yılının yaz ayında, Arnavutlar Sırp yönetimine karşı kitle protestolarına başlamışlardır. Bunun üzerine polis ve ordu kuvvetleri Kosova Kurtuluş Ordusu’nu ortadan kaldırmak için bölgeye gönderilmiş, bu arada etnik temizlik hareketi başlatılmış, bunun üzerine binlerce Arnavut, Makedonya ve Karadağ’a kaçmıştır. 1999 yılı Mart ayında 78 gün süreyle NATO Sırbistan’a karşı hava saldırısı düzenlemiştir. Bunun üzerine Sırbistan asker ve polislerini bölgeden çekmiş, Arnavut mülteciler tekrar geri dönmüşlerdir. Kosova 1999 - 2008 yılları arasında BM idaresinde bir bölge olmuş, 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Slobodan Milošević insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı   “Uluslararası Adalet Divanı'na” verilen görev başındaki ilk devlet başkanı olmuş, daha sonra yapılan seçimleri kaybetmiştir. 2003 yılı şubat ayında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti; “Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği’ne” dönüşmüştür.


Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği, 21 Mayıs 2006 günü Karadağ'da düzenlenen referandum sonucu "de facto" şekilde ortadan kalkmış, birliğin  hukuki anlamda son bulması 3 Haziran 2006 tarihinde her iki ülke parlamentosunun birliğin sona ermesini onaylamasıyla  gerçekleşmiştir. Halen Sırbistan Cumhuriyeti’nin  tek özerk bölgesi “Vojvodina’dır”.


Sırbistan’ın yönetim şekli cumhuriyet, başkenti Belgrad’tır. Resmi dili Sırpça’dır. Ancak  Macarca, Makedonca, Boşnakça, Hırvatça ve Karadağca dilleri başta olmak üzere diğer  diller de konuşulur. Alfabe olarak Kiril ve Latin Alfabeleri kullanılır. İngilizce yaygın şekilde kullanıldığından dil sorunu yaşanmamaktadır.  

Ülkenin nüfusu yaklaşık 7.5 milyondur. Nüfusunun %73’ünü Sırplar, kalanını Macar, Bulgar, Roman, Slovak, Romen, Türk, Boşnak  ve diğer azınlıklar oluşturur. Sırpların büyük çoğunluğu Ortodoks’tur. Kalanlar Katolik, Protestan, Müslüman, Musevi ve diğerleridir.


Sırbistan kara iklimine sahiptir. Yazın sıcaklık 30 derece, kışın 5 derece civarındadır. Seyahat için en uygun aylar; mayıs ile temmuz ayları arası ve eylül ekim aylardır. “Kopaonik”  “Zlatibor’” kayak bölgeleri için en uygun ay şubat ayıdır. 


Sırbistan nehirler ve göller  bakımından zengindir. “Tuna Nehri (Dunav)”   ülkedeki en büyük nehirdir. Diğer nehirler; “Tisa”, “Tamish”, “Begej” ve  “Caras” olarak sıralanabilir. Göller arasında  “Palic”, “Belgrade”, “Ludosh”, “Silver” ve  ”Vlasinsko” yer alır. “Kopaonik”, “Zlatibor”, “Tara”, “Goc” ve “Divcibare” önemli dağlardır. Çok sayıda ulusal park bulunan ülkede  “Djerdap”, “Kopaonik”, “Fruška Gora” ve “Tara” ulusal parklardan bazılarıdır.  


Sırbistan’a bireysel olarak veya seyahat acentalarının birden fazla ülkeyi kapsayan uçak/kara veya uçak/nehir turları ile gidebilirsiniz. THY, JAT Airways, Adria Airways Havayolu şirketleri  ile hava koşullarına göre değişmekle birlikte Belgrad’a 1 saatte, Sirkeci Garı’ndan kalkan trenle 20-24 saatte ulaşabilirsiniz.   


Sırbistan; Balkanlarda merkezi  konumda bir ülke  olduğundan  kiralık araba, tren, uçak veya otobüsle  komşu ülkelerden Sırbistan’a gidebilir veya bu ülkeden komşu  ülkelere geçebilirsiniz. Ülke içi ulaşımda tren veya otobüsü   kullanabilirsiniz.


Ülkenin para birimi Dinar’dır. Euro ve kredi kartı kullanımı sınırlıdır. Paranızı banka, postane ve döviz bürolarında Dinar’a çevirebilirsiniz.

Sırp Mutfağı Rus, Avusturya, Osmanlı, Macaristan, Yunanistan mutfağından etkilenmiştir. Farklı içeriklerle yapılan, özellikle sabah kahvaltısında  yoğurtla yenilen  “Burek”,  ızgaralar  arasında  “Pljeskavica” , bir çeşit köfte “Ćevapčići”, domuz eti ile yapılan “Ražnjici”; Karađorđe Şinitzeli, domuz eti ile yapılan “Duvec” bize yabancı olmayan tadıyla “kapama”, “sarma”, “musaka”, çorba veya yemek olarak yapılan “Goulash” ülkeye özgü yerel lezzetlerdir. Bira olarak “Pivo”; Sırp şarapları, likör “Pelinkovac”, farklı bitki, meyve ve şifalı otlarla yapılan geleneksel Sırp içkisi “Rakija” ilginizi çekebilir. Erik ile yapılan Rakija en tanınmış olanıdır.


Ülke turizm açısından üç  bölgeye ayrılabilir. Bunlar; “Belgrad ve çevresi”; “Güney Sırbistan” ve “Vojvodina” olarak sıralanabilir.


Belgrad ülkenin başkenti ve en büyük şehridir. Belgrad’ın yakınında  “Zemun“ ile “Smederevo” yer alır.


Güney Sırbistan’da; “Despotovac” şehrine 20 kilometre uzaklıktaki “Resava Mağarası”, 2 kilometre uzaklıktaki “Manasija Manastırı”; kayak merkezi ve ulusal park olan “Kapaonik” ve kayak merkezi “Zlatibor”,  UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan, XIII. yüzyıldan kalma,  “Novi Pazar” şehrindeki  “Sopócani Manastırı” ile Niš  önemli turistik yerlerdir.       


Tuna’nın kuzeyinde yer alan, Macar ve Balkan kültürünün karıştığı  “Vojvodina” özerk bölgesinin merkezi, “Novi Sad” şehridir. Novi Sad yakınında manastırlarıyla  tanınan “Fruška Gora”,  Fruška Gora’nın merkezinde  tarihi küçük bir kasaba olan “Sremski Karlovci”, Macaristan sınırına yakın “Subotica” ve onun 12 kilometre güneybatısında yer alan “Ludas Gölü” bu bölgede görülebilecek yerler arasındadır.     


Sırbistan’ın farklı bölgelerinde  halen 53 spa ve 1000’den fazla sıcak ve soğuk su kaynağı bulunur. Bunlar arasında  “Vrnjacka Banja”, “Soko Banja”, “Mataruska Banja”,  “Niska Banja” ve “Bukovicka Banja” en tanınmış olanlardır.

Aşağıda Sırbistan Cumhuriyeti’nde  gezme olanağı bulduğum Belgrad, Novi Sad  Fruška Gora, Sremski Karlovci  hakkında bazı bilgi ve izlenimlere  yer verilmiştir. 


BELGRAD- BEOGRAD-BELGRADE


Belgrad; Sırbistan’ın başkenti 1.6 milyon nüfusuyla ile en kalabalık şehridir. Ülke nüfusunun %15.8’i Belgrad’da  yaşar. Şehir; ülkenin ekonomik, idari, kültürel ve ulaşım merkezidir. Ülke istihdamının  %31’ini, GSYİH’nın %30’unu sağlar.   Sava ve Tuna Nehirlerinin birleştiği stratejik bir noktada,  bu nehirlerin 20 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi çevresinde kurulmuştur. Şehir konumu nedeniyle kurulduğu tarihten bu yana farklı ülkelerin sürekli işgaline uğramış, 20 defadan fazla yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir.

Belgrad’a uçakla gidecekseniz “Nikola Tesla Uluslar arası Havaalanı” şehir merkezine 18 kilometre uzaklıktadır. Havaalanından şehir merkezinde yer alan “Zelani Venac” durağına, 4.45-23.40 saatleri arasında çalışan, yarım saatte bir kalkan, 72 numaralı otobüsle, 40 dakikada ulaşabilirsiniz. Zelani Venac eski şehrin tüm önemli turistik noktaları ve otellere yürüyüş mesafesindedir. Otobüs “Vojvodansko Ulica”, “Studentski Grad”, “Novi Beograd “Municipality”, “Zeleni Venac” istasyonlarında durur. Otobüse geliş terminalinin üst katındaki  gidiş terminalinin önündeki 72 numaralı tabelanın bulunduğu yerden binebilirsiniz. Otobüs biletini şoförden  satın alabilirsiniz. Ayrıca şehir merkezine oldukça pahallı olan taksiyle de  gidebilirsiniz. Taksiler için havaalanındaki turizm bürosundan bilgi almanız veya gidiş terminalinde duvarlara asılı ilanlara bakmanız gerekir. Taksiye gidiş terminalinden binmeniz ödeyeceğiniz ücret açısından  daha uygun olur. Ayrıca  havaalanı ile eski şehir tarafındaki “Trg Slavija” arasında çalışan JAT Airways shuttle servisinden de yararlanabilirsiniz.      

Sava Nehri ile ikiye bölünen Belgrad’ın; tüm tarihi yerleri, Eski Şehir tarafında, yürüyüş mesafesindedir. Yürümekten hoşlanmıyorsanız  farklı seçenekli şehir içi turlardan birine katılabilirsiniz. Turlar için seyahatinizden önce http://www.visitserbia.org/Belgrade-Tours-284-30-1 ; http://www.belgradetours.com/  veya http://www.bstours.rs  web adreslerine bakmanız veya turizm bürosundan yardım almanız gerekir. Turizm büroları; havaalanında, tren istasyonunda, Knez Mihailova Caddesi’nde, Terazije Caddesi’nde Albania binası önündeki alt geçitte ve Sava Limanı’nda yer alır. Şehri nehirden görmek isterseniz farklı seçenekli tekne turları için http://www.sirona.rs  web adresinden yararlanabilirsiniz. Sirona şirketine ait gezi tekneleri Sava Limanı’ndan “Brankov Most” yakınından kalkar.

Ayrıca Belgrad’dan    bir  veya iki günlük turlarla ülkenin diğer şehirlerine ve önemli tarihi yerlerine gidebilirsiniz. Bunun için http://www.visitserbia.org/Excursions--104-32-1 bakmanız veya turizm bürosuna başvurmanız gerekir. Turlar dışında bireysel olarak Demiryolu İstasyonu’ndan cumartesi ve pazar günleri 11.05 ve 15.00 saatlerinde kalkan “The Romantika Museum Train” ile  Belgrad’tan,  “Sremski Karlovci”, “Novi Sad”, “Palić”, “Vršac”, “Požarevac”, “Smederevo” ve “Vrnjačka Banja’ya” gidebilirsiniz. Bunun için  http://www.serbia-tourism.org/ web adresine bakabilirsiniz.  The Tito’s 'Blue Train' sizi lüks bir yolculukla “Belgrad- Užice”,  “Belgrad –Subotica” ve  “Belgrad- Vrnjačka Banja’   ulaştırır.

Belgrad’da Demiryolu İstasyonu’na yakın  otobüs terminali bulunur. Belgrad’dan her 15 dakikada bir kalkan otobüslerle Novi Sad”, her yarım saatte bir kalkan otobüsle   “Niš” şehrine gidebilirsiniz.

Şehir içi ulaşımda kamu ulaşım şirketine (GSP) ait tramvay, troleybüs ve otobüsü kullanabilirsiniz. Ayrıca  ekspres minibüse, “Lasta” başta olmak üzere çeşitli özel şirketlere ait otobüslere binebilirsiniz. Otobüsle şehrin farklı bölgelerine, “Zemun” ve “Pancevo” gibi küçük yerleşimlere ulaşabilirsiniz. Otobüs biletlerini şoförden, GSP satış noktalarından veya büfelerden alabilirsiniz. Ancak biletlerinizin geçerli olabilmesi için otobüs içindeki makinelerde onaylatmanız gerekir.  2 numaralı tramvay Kalemegdan, Trg Slavija, tren ve otobüs istasyonları arasında çalışır. Taksiye binecekseniz “Beotaxi”, “Palma”, “Zuti”, ”Alfa” ve “Alo” gibi taksi şirketlerine kayıtlı taksilerle seyahat etmeye özen göstermeniz gerekir.   Otelinizi eski şehrin önemli noktaları olan Trg Republice, Terazije veya Knez Mihailova civarında seçmeniz halinde,  ulaşım araçlarından fazla yararlanmanıza  gerek kalmayacaktır.

Şehrin simgesi, şehre hakim konumdaki,  “Kalemegdan Kalesi’dir”. Kale; Sava ve Tuna Nehirlerinin birleştiği noktada, 125.5 metre yüksekliğindeki,  son derece stratejik bir tepede yer alır.


Adı “kale” ve “meydan” olmak üzere iki Türkçe kelimeden gelen Kalemegdan,  şehrin en eski bölümünü oluşturur. İlk kale M.Ö. III. yüzyılda Keltler tarafından yapılmış, Roma döneminde  “Singidunum” şehrinin (Belgrad’ın eski adı) büyümesi üzerine  tepeden aşağıya doğru genişletilmiş,   daha sonra defalarca farklı devletler tarafından işgal edilmiş, yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. Kale bugünkü şeklini; XVIII. yüzyılda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan düzenlemelerle almış, Osmanlı döneminde üç defa yeniden inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyunca şehir; kale içinde yer aldığından, şehrin tarihi  kalenin tarihi ile  aynıdır.


Kale; 30 hektardan fazla alanı kaplayan büyük bir park alanı içinde yer alır. Kaleye Knez Mihaliova Caddesi devamından kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Parkın caddeden sonra başlayan “Büyük Kalemegdan (Veliki Kalemegdan)”  bölümünde hediyelik eşya satıcılarının bulunduğu alandan geçtikten sonra göreceğiniz anıt “Ivan Meštrović” tarafından I.Dünya Savaşı’nda Belgrad’da ölen Fransız Askerleri anısına yapılan “Fransa Şükran Anıtı’dır”. Arzu ederseniz burada bulunan küçük trene binerek kaleyi yürümeden kısa sürede dolaşabilirsiniz. Ancak tren yerine kale içinde yürüyerek dolaşmak daha keyiflidir. “Doğa Tarihi Müzesi’ni” geçtikten, kale kapısından girdikten sonra  göreceğiniz  tanklar II. Dünya Savaşı’ndan kalan Yugoslav, Amerikan ve Sovyet tanklarıdır. Burada bulunan “Askeri Müze’de”; antik çağlardan günümüze üniformalar, dokümanlar ve silahlar başta olmak üzere 40.000’den fazla eşya sergilenir.


Kalenin bundan sonra gelen, “Üst Şehir (Gornji Grad)” olarak adlandırılan, geniş bir alanı kaplayan en üst bölümü; çok güzel Tuna ve Sava Nehri, Sava Nehri’nin karşı kıyısında modern binaların yer aldığı  “Yeni Belgrad”, “Büyük Savaş Adası”,  ve Alt Şehir  manzarasına sahiptir. Meydanın ortasında Türk büyükelçiliği tarafından onarılan Damat Ali Paşa’ya ait bir türbe yer alır. Üst Şehrin batısında 1928 yılında ünlü heykeltraş “Ivan Meštrović” tarafından yapılan,   şehrin sembolü, Neo-Klasik, “Zafer Anıtı  (Pobednik)” yükselir. Anıtta bir elinde  falcon, diğer elinde  kılıç tutan bir Sırp yer alır. Ayrıca kalenin bu bölümde Avusturya tarafından 1721 ve 1731 yılları arasında kaleye güvenli su sağlamak amacıyla inşa edilen “Büyük Kuyu (Rimski bunar)”, “Gözlemevi” ve “Planetarium” bulunur. Osmanlı döneminden kalma 1576 yapımı “Sokulu Mehmed Paşa Çeşmesi”, 1870 yapımı “Türk Hamamı” da bu bölgededir. “Alt Şehir (Donji Grad)” tepeden nehir kenarlarına doğru  uzanan eğimli alanları oluşturur. Burada 1460 yılında, Sava tarafındaki antik limanı korumak amacıyla yapılan  “Nebojša Kulesi’ni (Kula Nebojša)” görebilirsiniz. Kule;  2006 yılında Sava Nehri’nin taşması sonucu  büyük zarar görmüştür.  İki küçük Ortodoks kilisesi “Crvka Svete Petka” ile “Crkva Ruzica”   bu bölümdedir.  “Küçük Kalmegdan (Mali Kalemegdan)” kalenin doğu bölgesini kaplar. Küçük Kalemegdan’ın kuzey bölümü  1936 yılından beri “Belgrad Hayvanat Bahçesi’ olarak kullanılmaktadır. Burada ayrıca  “Sanat Evi’ni’ ( Pavijon Cvijeta Zuzorić)” de görebilirsiniz.


Kalemegdan ayrıca   1750 yılında Osmanlılar tarafından yapılan  “İstanbul Kapısı (Stambol’s Gate)”, “Saat Kulesi Kapısı”, 1806 yılında yapılan  “Karadjordje Kapısı”, “Zindan Kapısı (Zingdan Kapija)”, ortaçağda ana giriş kapısı olan “Despot Kapısı” gibi çok sayıda kapısıyla;  XVIII. yüzyılda Avusturya tarafından inşa edilen “Saat Kulesi (Sahat Kula)” , “Dizdar Kulesi” gibi kuleleri,  devam eden kazı çalışmalarıyla  gezmekten keyif alabileceğiniz  bir yerdir.


Kalemegdan Kalesi ile  “Terazije Caddesi”   arasında,  “Eski  Şehrin (Stari Grad)”   ana caddesi olan, araç trafiğine kapalı  “Knez Mihailova” uzanır. Caddenin her iki tarafı XIX. yüzyıl Belgrad mimarisinin özelliklerini yansıtan binalarla doludur. Caddenin kaleye yakın bölümünde “Rajiceva Sokağı’nın” köşesinde yer alan pembe beyaz Rönesans bina halen “Güzel Sanatlar Akademisi” olarak kullanılmaktadır. Ona yakın XX. yüzyıl yapımı Art Nouveau bina; 1886 yılında kurulan “Sırbistan Bilim ve Sanat Akademisi’dir. Ayrıca “Albanija Sarayı”, “Ilija Çeşmesi”, “Şehir Kütüphanesi’nin” de yer aldığı cadde; mağazalar, cafe, restaurant ve galerilerle doludur. Cadde ile Cumhuriyet Meydanı arasındaki sokak havuz, cafe ve restaurantlarla keyifli bir yerdir. Sürekli sokak sanatçılarının gösteriler yaptığı cadde; gece ve gündüz  kalabalık ve canlıdır.


Bu caddeye paralel uzanan, ara sokaklarla ona bağlanan, daha sessiz, “Uzun Mirkova Caddesi” ile devamındaki “Vase Čarapića” üzerinde de çok sayıda tarihi bina bulunur. “1901yılında kurulan “Etnografya Müzesi”, “Studentski Meydanı’nın (Trg Studentski)” köşesindedir. Meydanın karşı tarafında 1808 yılında kurulan Belgrad Üniversitesi’ne ait çeşitli binaları ve meydanda ünlü kişilere ait heykelleri görebilirsiniz. Caddenin sonunda yer alan şehrin ana meydanı  “Cumhuriyet Meydanı’nda (Trg Republike)” “Ulusal Müze” ile onun karşısında 1869 yılında açılan, “Ulusal Tiyatro” yer alır. 1841 yılında kurulan şehrin en iyi müzelerinden biri olan Ulusal Müze’nin ilk iki katında tarih öncesi ve erken Sırbistan sanat ve kültürünü, 3. katındaki modern sanat galerisinde Sırbistan ve Avrupa sanatına ait  eserleri görebilirsiniz. “Picasso”, “Monet”, “Van Gogh” ve “Renoir”  gibi ünlü ressamlara ait bazı eserler bu bölümde sergilenir.  Ulusal Tiyatro 1868-1869 yıllarında klasik tarzda “Prens Mihailo Obrenovic” tarafından yaptırılmış, daha sonra defalarca yenilenen tiyatro 1989 yılında yeniden düzenlenmiştir. Cafe, sinema ve çeşitli banka binalarının yer aldığı Cumhuriyet Meydanı’nda gördüğünüz heykel “Prens Mihailo Obrenovic” anısına yapılmıştır.     


Eski şehirdeki bu iki cadde ile onlara paralel uzanan diğer caddeleri dik kesen, Sava Nehri yakınına kadar uzanan  “Kral Petra Caddesi’nin (Kralja Petra)” üzerinde de farklı dönemlere ait çok sayıda tarihi bina görebilirsiniz. Bu caddeyi Sava Nehri’ne yakın taraftan kesen “Kneza  Sime Markovića” üzerinde Sırp-Balkan tarzı küçük bir saray olan “Prenses Ljubica Sarayı” bulunur. Saray; Prens Miloš’un karısı için 1831 yılında inşa edilmiş, halen müze olarak kullanılmaktadır.  Saray ile Sava Nehri arasında kalan bölge; kale dışında şehrin en eski bölümüdür. 1830’larda gelişen bu bölgeyi görebilmek için saray yakınındaki “Kosančićev Venac” ve diğer  ara sokaklarda yürümeniz gerekir.


Kneza  Sime Markovića ile Kral Petra Caddesi’nin köşesinde   Avusturya ve Bizans mimarisi karışımı, 1836-1845 yılları arasında yapılan, Ortodoks, “Saborna Kilisesi’ni” görebilirsiniz. Kilisenin kulesi  çok şıktır.  İçi ikonlarla süslü kilisede başta  Prens Miloš ve iki oğlunun mezarları olmak üzere bazı mezarları görebilirsiniz. Kilisenin karşısında, Kneza  Sime Markovića üzerinde, “Patrikhane (Patrijaršija)”,  “Sırbistan Ortodoks Kilisesi Müzesi” yer alır. Kilisenin karşısında, Kralje Petra üzerinde göreceğiniz,  iki katlı Balkan tarzı eski bina ise  şehrin en ünlü restaurantına  ev sahipliği yapar. Bu küçük, otantik restaurantta  bir yemek molası verebilirsiniz.


Kralja Petra Caddesi’nin “Uzun Mirkova’dan” sonraki bölümünde ve onu kesen “Uzun Mirkova Caddesi’ne” paralel  sokak ve ara sokaklarda VIII. yüzyıldan kalma “Şeyh Mustafa Türbesi’ni”, Belgrad’da kalan son cami olan,1690 yılında inşa edilen, daha sonra defalarca yenilen “Bayraklı Cami’ni (Bajrakli Dzamija)”, “Sinagogu”   ve “Yahudi Müzesi’ni” görebilirsiniz. Ayrıca bu binalar dışında  “Studentski Meydanı” ile Tuna Nehri arasında kalan kuzey bölgeyle, “Skadarska’dan” Kale’ye kadar uzanan doğu bölgesini kaplayan; “Dorćol Bölgesi’nde”; Avusturya ve Osmanlı etkisini hissedebilir. Farklı azınlıkların yaşadığı bu bölgede yer alan restaurant ve cafeden birinde kısa bir mola verebilirsiniz.

“Cumhuriyet Meydanı’na (Trg Republike)” yakın “Skadarlija/Skadarska”; geleneksel Sırp yemeklerini, eski evlerin birinci katlarında yer alan küçük mekanlarda,  Roman müziği eşliğinde yiyebileceğiniz, restaurantlarla  dolu, turistik dar bir sokaktır.  Geçmişte kale sınırları dışında kalan Romanların yaşadığı bu sokak   günümüzde sanatçıların mekanı haline gelmiştir. Sokak  üzerinde  takı ve hediyelik eşya satan küçük dükkanlar yer alır.

 

“Cumhuriyet Meydanı’nın  köşesinde  göreceğiniz  yüksek, modern bina kompleksi “Albania” olarak bilinir.  Albania yanından, Knez Mihailova Caddesi’yle birleşen cadde, “Terazije Caddesi’dir”  Şehrin en önemli caddelerinden biri olan bu caddenin üzerinde   çok sayıda Art Nouveau bina görebilirsiniz. 1906-1907 yılları arasında yapılan, önünde bir çeşme bulunan, şehrin en ünlü otellerinden “Hotel Moskow” da bu cadde üzerindedir.

Moskow Oteli’nin yakınından Terazije Caddesi’ne  bağlanan diğer bir cadde üzerinde,  “Nikola Pašić Meydanı “Trg Nikola Pašić” yer alır. Meydana bağlanan “Kralja Aleksandra” üzerinde; 1906-1936 yılları arasında yapılan “Sırbistan Ulusal Meclisi’ni (Serbian National Assembly) ”,  1938 yılında yapılan “Postane’yi” ve Postane’nin arkasındaki park içinde Bizans tarzı kiliseyi “Crkva Svetog Marka”  görebilirsiniz.

Parlamento Binası’nın bulunduğu alanın ön tarafında; Terazije Caddesi’nin devamı olan “Kralja Milana”  üzerinde, “Pionirski Parkı” içinde şık, heykellerle süslü, kubbeli eski saray binasında “Belgrad Ulusal Meclisi (Belgrade City Assembly)” ile yan tarafındaki saray binasında  “Başkanlık Ofisi” yer alır. Bunların karşısındaki cadde üzerindeki bina “Sırbistan Cumhuriyeti Parlamentosu’dur”.  


Kralja Milana Caddesi üzerindeki gökdelen “Beogradjanka”, şehrin en yüksek binalarından biridir. Caddenin devamında yer alan “Slavija Meydanı (Trg Slavija)”, araç trafiğinin yoğun olduğu küçük bir meydandır. Meydanın ortasındaki heykelin arkasından meydana bağlanan sokaktan; biraz yürüdükten sonra sol tarafta   dünyanın en büyük Ortodoks kilisesini “Sveti Sava (Hram Svetog Save)” görebilirsiniz. Bağımsız Sırp  Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu “Sveti Sava” için  yapımına 1935 yılında başlanan bu kilisenin içi Hitler, Komünizm ve  mali nedenlerle henüz tamamlanmamıştır. Sırp ve Bizans tarzında, 3650 m² alanı kaplayan kilise “Vračar Tepesi” üzerinde,  “Karađorđe Parkı” içinde yer alır. Parkın içinde ayrıca 1832 yılında kurulan “Sırbistan Ulusal Kütüphanesi’ni” ve  “Karađorđe Heykeli’ni” görebilirsiniz.

Slavija Meydanı’na bağlanan “Prote Meteje” Sokağı’ndan iki blok yürüdükten sonra  “Krunska Caddesi” üzerinde yer alan, şehrin en ünlü müzelerinden biri olan “Nikola Tesla Müzesi’ne” ulaşabilirsiniz. Müzede  elektriğin keşfini sağlayan bilimsel çalışmaları ile tanınan Sırp bilim adamı’nın yaşamı ve buluşları sergilenir. 

Svete Sava Kilisesi’nin güneyinde, Sava Nehri tarafında yer alan   “Dedinje”  lüks villaların, büyükelçilik binaları ve yabancı okulların bulunduğu şehrin en şık bölgesidir. Bu bölgede yer alan “Boticeva Sokağı’nda” “Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin” Devlet Başkanı “Josip Broz Tito için 1996 yılında kurulan Anı Merkezi’ni ve bu müze ile  bağlantılı birkaç müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca bu bölgede  1924-1929 yılları arasında yapılan, Sırp Bizans tarzı  “Eski Kraliyet Sarayı” ile 1934-1936 yılları arasında yapılan “Beyaz Sarayı (Beli Dvor)”  görebilirsiniz.

Sava Nehri’nin diğer tarafında, havaalanı yolu üzerinde, şehrin yeni bölümü “Yeni Belgrad (Novi Beograd)“ yer alır. Bu bölgede 1950’lerde inşa edilen Sovyet Modeli büyük apartman blokları başta olmak sayısız apartman blokları, geniş bulvarlar, Sava nehri kıyısında lüks oteller, “Sava Kongre Sarayı”, “Beogradska Arena”  gibi çeşitli binalar, iş ve alışveriş merkezleri bulunur. “Brankov Köprüsü’nün (Brankov Mosta)” hemen yakınında yer alan “Ušće Gökdeleni” şehrin en yüksek binasıdır. Gökdelen 1964 yılında yapılmış, 1999 Bombardımanı’nda zarar gördükten sonra  onarılmıştır. Halen iş merkezi olarak kullanılmaktadır. Köprünün ayakları altında;  Sava Nehri ile Tuna Nehri  ağzı arasında uzanan büyük yeşillik alan  “Ušće  Parkı’dır”.  Parkın Sava Nehir kıyısında  göreceğiniz salaş tekneler restaurant, cafe ve kulüp olarak hizmet verir.  Parkın içinde,  Kalemegdan’ın tam  karşısındaki  alanda yer alan  “Modern Sanat Müzesi (Muzej Savramene Umetnosti)” 1965 yılında yapılmıştır. Müze; ilginç binası, Yugoslav sanatçıların heykelleriyle süslü parkı ve içinde sergilenen 35.000 heykel ve resimle sanatseverlerin görmesi gereken bir yerdir. Müzede;  Modern Yugoslav sanatının etkilendiği tüm akımlara ait çok sayıda eser bir arada sergilenir. 

Parkın Tuna Nehri’ne bakan bölümünde, “Büyük Savaş Adası’nın” karşısında eski Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi “Sırp Sarayı/Federal Saray (Palata Federacize) yer alır.  65.000 m² alanı kaplayan “H” şeklindeki  Federal Saray,  Sırbistan’ın en büyük alana sahip binasıdır.

Belgrad  sınırları içinde  16 ada bulunur. Bunlar arasında “Ciganlija”, “Veliko Ratno Ostrvo (Büyük Savaş Adası)” ve “Gročanska” en önemli adalardır. Sava Nehri üzerindeki “Ciganlija Adası”  yapılan düzenlemelerle günümüzde yarımada görünümüne kavuşmuştur. Ada ile ana kara arasında kalan Sava nehrinin her iki tarafı kapatılarak, 4.2 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde, 4- 6 metre derinliğinde bir göl oluşturulmuştur. Bir fıskiyenin bulunduğu gölün her iki tarafında plajlar, bar, kulüp ve restaurantlar bulunur. Adanın diğer tarafında  küçük bir ada olan “Medica  Adası” yer alır. Her türlü spor tesisinin yer aldığı adaya Branko Köprüsü’nün altından mayıs kasım ayları arasında 9.00-19.00 saatleri arasında, Blok 45 ve 70A’dan kalkan tekne veya  23, 37, 51, 53, 55, 58, 83 ve 88 numaralı otobüslerle gidebilirsiniz.  Tuna ile Sava ağzında yer alan, kaleden gördüğünüz, “Veliko Ratno Ostrvo Adası (Büyük Savaş Adası)”, kuş sevenlerin  büyük keyif alacakları bir adadır. Adada ayrıca  bir plaj bulunur.


Belgrad’da gece hayatı canlı ve hareketlidir. Eğlence yerleri şehrin her yerinde, şehir dışında,  Sava ve Tuna Nehirleri kıyılarındadır. Yeni Belgrad’da, Tuna Nehri kıyısındaki “Hotel Jugoslavija” yakınındaki eğlence yerlerine, Cumhuriyet Meydanı’ndan kalkan 15, 68, 603, 700 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz. 


Belgrad çevresinde gidilebilecek yerler arasında “Zemun” ve “Smederevo” yer alır. Zemun; Tuna Nehri’nin güney tarafında, şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta, Yeni Belgrad ile bütünleşmiş tarihi, küçük bir şehirdir. Zemun; Avusturya-Macaristan döneminden kalan evleri ve küçük balıkçı lokantalarıyla  tanınır.  “Glavna Caddesi” civarı ve  uzun nehri kıyısı şehrin gezilecek önemli yerleridir. Zemun’a; Zeleni Venac ile  Tren İstasyonu’nun dışından kalkan  otobüslerle  ulaşabilirsiniz. 


Smederevo; Şehrin 46 kilometre güneybatısında yer alan, kalesiyle tanınan küçük bir şehirdir. Şehre;  Otobüs İstasyonu’ndan  kalkan otobüsle 1.5 saatte ulaşabilirsiniz.

NOVI SAD

Novi Sad; Sırbistan’ın kuzey bölgesindedir. Çevresiyle birlikte 600.000’i aşan nüfusuyla  Sırbistan’ın ikinci büyük şehri ve özerk Vojvodina bölgesinin merkezidir. Bačka  ve Srem bölgelerinin sınırında, Tuna Nehri ve Tuna-Tisa Tuna Kanalı’nın kenarında, Fruška  Gora Dağları’nın kuzey eteklerinde yer alır.

Novi Sad şehri’ne Belgrad’tan trenle 2 veya otobüsle 1.5 saatte ulaşabilirsiniz. Tren ve otobüs istasyonları  “Oslobođenja Bulvarı’nın (Bulevar Oslobođenja)” kuzey ucunda yer alır. Buradan  şehir merkezine bulvar boyunca uzun bir süre yürüdükten sonra  bulvara bağlanan “Jevrejska” veya diğer sokaklar üzerinden  veya şehir otobüsü ile ulaşabilirsiniz. Ayrıca Belgrad’tan Fruška Gora, Sremski Karlovci, Petrovaradin Kalesi ve Novi Sad şehirlerini kapsayan tam günlük bir tura katılabilirsiniz. Bunun için http://www.visitserbia.org/Excursions--104-32-1 web adresine bakmanız veya Belgrad Turizm Bürosu’na başvurmanız gerekir.

Novi Sad şehrinde gezilecek yerler sınırlıdır. 1694 yılında kurulan şehir, 1848-1849 Devrimi’nde tümüyle yıkıldığından, şehirde XIX. yüzyıl öncesi, çok az sayıda tarihi bina bulunur. Sosyalist dönemde şehir civarında çoğu  3-6 katlı, bir bölümü  10 katın üzerinde Sovyet tarzı çok sayıda yeni  bina inşa edilmiş, 1962-1964 yılında  “Bulevar Oslobođenja” ve diğer bulvarların yapımı sırasında birçok tarihi bina yıkılmıştır.


Novi Sad şehir merkezini yürüyerek kendiniz gezebilirsiniz. Arzu ederseniz şehre gitmeden önce (http://www.visitserbia.org/Novi-Sad-Tours-285-31-1) web adresine bakarak  yürüyüş veya arabayla  şehir; nehir turlarından birini veya Manastır Turu gibi tam günlük veya iki günlük diğer şehirleri kapsayan turları  seçebilirsiniz.

Şehrin en güzel yerini ve merkezini Tuna Nehri’nin sol tarafında yer alan “Özgürlük Meydanı (Trg Slobode)” oluşturur. Bu meydanın ortasında, 1848 yılında yıkılan eski Roma kilisesinin yerine yapılan,  çatısı “Zsolnay Seramikleri” ile kaplı (Zsolnay Seramik Fabrikası Macaristan’ın Pećs şehrindedir) “Katedral (The Name of Mary Church/Church İmena)” bulunur.  Meydanda ayrıca “Şehir Meclisi Binası” ile  şehrin ünlü belediye başkanı  “Svetor Miletic Bronz” ait bir heykel yer alır.  Meydanın köşesinde yer alan turizm bürosundan şehir ve civarı ile ilgili her türlü bilgi ve belge alabilirsiniz. Şehir haritası üzerinde şehir otobüsü hatları ile ilgili ayrıntılı bir şema yer alır.  Şehir içi ulaşımda bu şemadan yararlanabilirsiniz.

Slobode Meydanı’na hepsi trafiğe kapalı “Vojvodina Oteli’nin” yer aldığı “Kralja Aleksandra”, “Modene”, “Zmaj Jovina”, “Njegośeva” sokakları ile  “Pozorišni  Meydanı” bağlanır. Pozorišni Meydanı’ndaki “Ulusal Tiyatro” 1851 yılında yapılmıştır. Meydana bağlanan tüm sokaklar; Avusturya-Macaristan mimarisinin etkisini göreceğiniz tarihi binalar, anıtlar, müze, galeri, alışveriş yerleri, cafe ve restaurantlarla doludur.   Meydana; Katedral tarafından bağlanan, şehrin alışveriş merkezi, cafelerle dolu “Zmaj Jovina Caddesi’nin (Zmaj Jovina Ulica)”  diğer tarafında, önünde bir heykel bulunan, 1741 yılında yapılmış, daha sonra yenilenmiş “Piskopolosluk Sarayı” ile sarayın hemen arkasında “Saint George Ortodoks Katedrali (Saborna Crkva)”  yer alır.

Piskoposluk Sarayı’na Tuna Nehri tarafından bağlanan, “Tuna Caddesi (Dunavska)”  tarihi binaların ilk katlarında çok sayıda cafe, restaurant ve mağaza bulunan küçük bir sokaktır. Bu sokağın park tarafındaki köşesinde  şehrin en iyi müzesi olan, 1847 yılında kurulan, “Vojvodina Müzesi’ni” görebilirsiniz.  İki binadan oluşan müzede bir binada Paleolotik çağdan XIX. yüzyılın sonuna kadar olan dönem; diğerinde I. ve II. Dünya Savaşı dönemleri sergilenmektedir. Müzenin karşısında yer alan, 1895 yılında düzenlenen,“Dunavsi Parkı” “Mihajla Pupina Bulvarı’na (Bulevar Mihajla Pupina)” kadar uzanan 34.000 m² büyüklüğündeki  bir alanı kaplar. İçindeki küçük havuzda  kuğuların yüzdüğü,   yüzlerce bitkinin yetiştiği  park dinlenmek için güzel bir yerdir. 

Novi Sad ve  Tuna Nehri’nin sağ tarafında yer alan Petrovaradin’in  simgesi   “Petrovaradin Kalesi’dir (Petrovaradinska Tvrdjava)”. Kaleye; Mihajla Pupina Bulvarı’na bağlanan köprüden yürüyerek veya şehir merkezinden kalkan şehir otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Kaleye ulaşımla  ilgili bilgiler şehir haritası üzerinde yer alır.

Petrovaradin şehrinin  tarihi bina ve kilisesinin yer aldığı eski şehir bölümünü gördükten  sonra ulaşacağız kale; M.Ö. 19.000 yılına ait  kalıntılar üzerine, ilk defa Romalılar tarafından inşa edilmiş, daha sonra farklı tarihlerde yenilenmiş,  günümüzdeki görünümüne 1692-1780 yılları arasında yapılan düzenlemeyle kavuşmuştur.  Karađorde ve Tito’nun da bir süre mahkum olarak kaldığı kale; 112 hektarlık geniş, yeşillik, Tuna’ya tepeden bakan tepelik bir  alanda kurulmuştur. Kale üç kademeli olarak, birbirinden hendeklerle ayrılan üç sıra duvar şeklinde inşa edilmiştir. Kalede 12.000 civarında gözetleme deliği, 13 kapı bulunur. Kalenin en üst tarafındaki geniş alanda bulunan tarihi binaların bir bölümü halen müze, otel, restaurant, cafe, sanat stüdyoları ve hediyelik eşya dükkanları olarak kullanılmaktadır.

Kalenin saat kulesi önündeki seyir terası ile diğer seyir teraslarından Tuna Nehri, Novi Sad ve Petrovaradin çok güzel görülmektedir. Ayrıca kalede Saat Kulesi tarafında bulunan cafe, Novi Sad ve Tuna manzarası eşliğinde kahve içmek için ideal bir yerdir.  Kalenin XVIII. yüzyılda yapılan ünlü tünel ağının  dört seviyesinin uzunluğu 16 kilometredir. Arzu ederseniz bu tünellerin ziyarete açık  bölümünü rehber eşliğinde gezebilirsiniz. Keşfedilenler dışında Tuna Nehri’nin altından Novi Sad şehrine  bağlanan uzun bir tünel olduğu konusunda halk arasında yaygın bir inanç bulunmaktadır.

FRUŠKA GORA DAĞI

Fruška Gora Dağı; Novi Sad şehrine 30 dakika, Belgrad şehrine 1 saat uzaklıktadır. 1960 yılında Ulusal Park ilan edilen dağın en yüksek yeri  539 metre yükseklikteki  “Crveni Cot” Tepesi’dir.  Dağın üst taraflarında  ormanlar, alt vadilerinde   bağlar yer alır. Novi Sad şehrinden düzenlenen turlarla  bu bağların bir bölümünü gezebilir. Şarap tadımı yapabilirsiniz. Piknik, tırmanma, bisiklet, av ve balıkçılık sporları yapılabilen dağın; farklı tepelerinde küçük köyler kurulmuştur. Sık sık karşınıza çıkan “Salasi” adı verilen  Vojvodina geleneksel çiftlik evlerinin  bir bölümü restauranta dönüştürülmüştür. Bu  evlerin birinde mola vererek Vojvodina mutfağını ve yerel şarapları tadabilir. Şifalı olduğu söylenen dağ balından satın alabilirsiniz.  

Fruska Gora Dağı; dağın  farklı yerlerine yapılan  manastırlar nedeniyle Hıristiyanlar tarafından  üçüncü  “Kutsal Dağ” olarak kabul edilmektedir. Manastırlar genelde küçük yerleşim yerlerine yakın, Sırp kültür ve dinini Osmanlılara karşı korumak amacıyla XV- XVIII. yüzyıllar arasında yapılmıştır.   Geçmişte 35 tane olan manastır sayısı günümüzde 16’a düşmüştür. Sırpların yoğun şekilde ziyaret ettikleri bu manastırların çoğu “Moravian” ve “Rascian” tarzında inşa edilmiş, özellikle Osmanlı dönemi ve  II. Dünya Savaşı sırasında büyük ölçüde yıkılmış, genelde Barok tarzında yeniden inşa edilmişlerdir. 16 manastır;  “Krušedol”, “Staro Hopova”, “Novo Hopovo”, “Velika Remeta”, Mala Remeta, “Grgeteg”, “Vrdnik”, ”Jazak”, “Šišatovac”, “Petkovica”,”Bešenovo”,”Kuveždin”, “Privina Glava”, “Rakovac”, Beočin ve “Divša” şeklinde sıralanabilir.

Bu manastırlar içinde  orijinal Sırp ortaçağ tarzını kısmen koruyan Krušedol en çok ziyaret edilen manastırdır. “Krušedol Selo Köyü” yakınında yer alan Krušedol, XVI. yüzyılda “Ðorde  Branković” tarafında yaptırılmıştır.  Sırbistan tarihi açısından önemli bazı kişilerin mezarları bulunan manastırın içindeki ikonlar ve fresklerin bazıları XVI. yüzyıla aittir. “Irig Köyü” yakınında yer alan, “Novo Hopovo”, XVI. yüzyılda yapılmıştır. Sadece yürüyerek ulaşılabilen manastırın  1608 yılından kalan  freskleri iyi korunmuştur. Dağın güney eteklerinde yer alan “Velike Remeta”,  XVI. yüzyılda taş ve tuğla kullanılarak yapılmıştır. Manastırlar içinde en yüksek saat kulesine sahiptir.  XIV. yüzyılda yapılan, içinde fresk bulunmayan “Grgeteg Manastırı’nda”,  XIX. yüzyılda  ünlü bir Sırp tarihçi yaşamıştır. Dağın güney eteklerinde yer alan, XV. yüzyılda yapılan, “Jazak” değerli ikon ve hazinelere sahiptir. Dağın batısında yer alan, XVI. yüzyılda yapılan  “Šišatovac”, dağdaki en büyük manastırdır. Turlarla bu manastırlardan sadece birkaç tanesini gezilebilir. Manastırlardan bal ve manastırda üretilen içkileri satın alabilirsiniz.

SREMSKİ KARLOVCİ

Sremski Karlovci, Vojvodina eyaletinde, Novi Sad şehrine 10, Belgrad’a 60 kilometre uzaklıkta, Fruška Gora Dağı eteğinde yer alan, 9000 nüfuslu tarihi  bir kasabadır. Kasabanın geçmişi M.Ö. 7000 yılına dayanır. Kasaba ile ilgili ilk yazılı belge 1308 tarihlidir. Bugünkü adı 1533 yılından beri kullanılmaktadır. 1699 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya İmparatorluğu arasında imzalanan “Karlofça Barış Anlaşması” (kasabanın adını taşır) ile tanınmış, 1713 yılında Sırp Ortodoks kilisesinin merkezi olmuştur. Bu tarihten sonra  dini, kültürel ve politik merkez olarak önem kazanmıştır. İlk Sırp ortaokulu 1728 yılında, ilk Sırp yüksek okulu 1791 yılında burada açılmıştır.


Kasabanın tüm önemli binaları kasabanın  ana meydanı olan “Branko Radiĉević”  ve çevresinde yer alır. 1758-1762 yılları arasında yapılan Barok “Ortodoks Katedrali” meydanın en görkemli binasıdır. Katedralin yanında yeşil çatılı,  XIX. yüzyıl yapımı şık büyük bina;  başpiskoposluk merkezi olan eski “Patrikhane’dir”. Patrikhane 1922 yılında Belgrad’a taşındığından, bina halen Srem piskoposluk merkezi olarak kullanılmaktadır. Meydanda, katedralin ön tarafında  yer alan, küçük, “Dört Aslan Çeşmesi” 1799 yılında yapılmıştır. Çeşme yakınında bulunan sarı renkli,uzun bina, 1806-1811 yılları arasında yapılan Neo-Klasik “Şehir Meclisi’dir”. Eski  kilisenin yerine yapılan “Katolik Kilisesi” 1768 tarihlidir. Ortaçağ mimarisi tarzındaki “Eski Sırbistan Dil Okulu” eski binanın yerine 1891 yılında yapılmıştır. Sarı renkli “Seminary Binası” 1903; Rönesans ve Rustik tarzdaki “Sırp Ulusal Evi” 1900 tarihlidir. Meydanda yer alan XVIII ve XIX. yüzyıl yapımı  küçük binalar halen cafe ve restaurant olarak hizmet vermektedir. Yaz aylarında meydanda kurulan küçük stantlarda yöre kadınlarından kek ve ev yapımı brendi satın alabilir. Buradaki cafelerde veya banklarda oturarak yöreye özgü kekleri tadabilirsiniz.


Meydanın çeşme tarafında köşede, XVIII. yüzyıl yapımı Rokoko tarzı binada, Turizm bürosu yer alır. Turizm binasının önünden meydana bağlanan tarihi evlerin bulunduğu yokuş yukarı devam eden dar sokaktan ilerlerseniz 1746 yılında yapılan “Üst Kilise’ye” ulaşabilirsiniz. Meclis binasının karşısındaki  dar tarihi küçük evlerin bulunduğu alt sokakta ise  beyaz renkli küçük “Alt Kilise’yi” görebilirsiniz.


Kasaba bölgenin şarap ve bal üretim merkezidir. Habsburg ve Rus çarları için üretilen Bermet şarabı ve balıyla tanınır. Kasabanın farklı yerlerinde bulunan şarap üretim merkezlerinden  en tanınmış olanı Alt Kilise’nin bulunduğu  sokağın devamında yer alan  “Zivanovic Ailesi’ne” ait şarap üretim merkezidir. Bu üretim merkezinde XVIII. yüzyılda yapılmış, tepe içine gömülmüş büyük şarap mahzenlerini ve iki odadan oluşan şarap ve bal müzesini görebilir. Şarap tadımı yapabilir. Ailenin ödül kazanmış “Bermet” ve “Ausbruch” şaraplarından veya  balından satın alabilirsiniz.    


Karlofça Barış Anlaşması’nın imzalandığı yerin bulunduğu alana 1817 yılında yapılan “Barış Şapeli” ise kasabanın güney tarafındadır.   

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu yazı 2010 yılında Sırbistan’a yaptığım gezi sırasında gördüğüm yerler, edindiğim izlenimler, yerel rehberden edindiğim bilgiler ve aşağıda belirtilen kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır.
Grades C.C.,Belgrade, 2008, ISBN: 979-86-85441-23-9.
Grades C.C., Serbia, 2007, ISBN: 979-86-85441-12-9.
Lonely Planet, Western Balkans (ed: Richard Plunkett, Vesna Marc, Jeanne Oliver), ISBN: 1-74104-610-6.
Museum of Beekeeping and Winw Cellar, Zivanovic Family Legacy, (Broşür).
Tourism Organization of Belgrade, Belgrade City Break, ISBN: 978-86-7708-081-5.
Žarko Dimić, Sremski Karlovci, Rotografika Subotica, ISBN: 978-86-85865-24-2.
http://www.serbia.travel/
http://www.serbia-visit.com/
http://www.visitserbia.org/
http://en.wikipedia.org/wiki/Kalemegdan
http://tr.wikipedia.org/wiki/Belgrad
http://www.thy.com/tr-TR/destination_guides/city_guide.aspx?kod=BEG
http://www.beograd.rs/
http://www.belgradeeye.com/
http://en.wikipedia.org/wiki/Novi_Sad
http://tr.wikipedia.org/wiki/1998-1999_Kosova_Savaşı
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sırbistan

 

 

SEYAHATLER

AVUSTURYA

Avusturya Cumhuriyeti; Orta Avrupa'nın güneydoğusunda yer alır. 83.858 km²   yüzölçümüne sahiptir.  Batıda Liechtenstein ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde  Almanya ve Çek Cumhuriyeti  ile komşudur.

daha fazlası
BOSNA HERSEK

Bosna Hersek 51.147 km² yüzölçümüne sahip bir Balkan ülkesidir. Ülke; kuzey, batı ve güneyde Hırvatistan, doğuda Sırbistan,  güneyde Karadağ ile komşudur. Ülkenin kuzey bölgesi “Bosna”, güney bölgesi “Hersek” olarak tanınır.

daha fazlası
SİNGAPUR

Singapur Güneydoğu Asya’da yer alan bir ada devletidir. Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi arasında Malakka Yarımadası'nın güneydoğu ucunda yer alır. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde  Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrilidir. Anakaradan Johor Boğazı ile ayrılır. Malezya’ya iki uzun köprü ile bağlanır. Güneydoğu sahilindeki 63 küçük ada ile birlikte yüzölçümü yaklaşık 682 km2 civarındadır. Dünyanın en küçük yirmi ülkesinden biridir.

daha fazlası
FAS KRALLIĞI

Fas Krallığı, kuzeybatı Afrika'da  yer alan Arap ülkesidir. İspanya’dan  Cebelitarık Boğazı ile ayrılır.  Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'na kıyısı olup, Afrika'nın Avrupa'ya yaklaştığı uçta, Avrupa’ya 14  km uzaklıktadır.  Afrika'nın en ucundaki “Tangier” şehri Fas'a,  Fas topraklarındaki “Ceuta” ve “Melilla” İspanya'ya aittir. Yüzölçümü 446.550 km2, güneyinde hak iddia ettiği,1975'ten beri yönettiği Batı Sahra dahil edilirse 710.850 km2 ‘dir.

daha fazlası

Copyright 2010. Privacy Policy | Terms of Use | XHTML | CSS

Design by MEHMET KEREM PALA

>