VİETNAM SOSYALİST CUMHURİYETİ
“Vietnam (Việt Nam)” veya resmi adı ile “Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti (Cộng hòa xã hội chủ nghĩa Việt Nam)”, Güneydoğu Asya'da, “S” harfine benzeyen dar, uzun bir kara parçası üzerinde yer alır. Çinhindi Yarımadası'nın doğusunu kaplar. Kuzeyde Çin, batıda Kamboçya ve Laos, güneyde ve doğuda Güney Çin Denizi ile çevrilidir. 331.210 km² yüzölçümüne sahiptir.
Arkeolojik bulgulara göre günümüzdeki Vietnam ile Çinhindi’nin ilk sakinleri 50.000 yıl önce bölgeye geldikleri sanılan “Negritolar’dır”. Daha sonra bölgeye farklı tarihlerde yeni topluluklar gelmiş, bunların kaynaşması ile günümüzdeki Vietnamlıların atalarını oluşturan ayrı bir etnik topluluk ortaya çıkmıştır. Bu etnik topluluk farklı hanedanlıklar tarafından yönetilmiştir. Bu hanedanlıklardan “Thuc Hanedanlığı’nın” kurduğu “Au Luc Devleti”, M.Ö. 207 yılında Çin’in güneyindeki Viet kabilelerinin kurduğu “Nam Viet Devleti’ne ” bağlanmıştır. Çin'in Kanton şehrinden Danang’a kadar uzanan Nam Viet Devleti’nin toprakları M.Ö. 111 yılında Çin Hanedanlığı’nın eline geçmiş, Çin eyaletine dönüştürülen bölgenin dokuz yöresinden üçü günümüzdeki Vietnam’ın kuzeyini oluşturmuş, bu yöreler X. yüzyıla kadar Çin’in egemenliği altında kalmıştır. Bu dönemde Vietnamlı kimliği gelişmiş, Çin’in baskısına karşı çok sayıda isyan çıkmış, M.Ö 939 yılında Çin'e karşı Vietnamlılar bağımsızlık kazanmışlardır. Diğer taraftan Mekong Deltası ve Kamboçya I. yüzyıldan VI. yüzyıla kadar Hint kökenli “Funan Kamboçya Krallığı’nın” bir parçası olmuştur. Funan Krallığı VI. yüzyılda kuzeyden gelen “Khmer” saldırıları sonucu yıkılmış, bölge Khmer İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. II. yüzyılın sonunda Danang bölgesinde Hint “Champa Krallığı” ortaya çıkmış, bu krallık daha sonra Çinhindi’nin doğu kıyılarını egemenliği altına almıştır.
Vietnam’ın kuzeyi XI. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar farklı hanedanlıklar tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde Vietnam hanedanları sürekli Çin, Khmer, Champa İmparatorlukları ile savaşmışlardır. Vietnam XV. yüzyılın başlarında yeniden Çin egemenliğine girmiş ancak 1427 yılında tekrar bağımsızlığına kavuşmuştur. Ülke ancak Champa ve Khmer İmparatorlukları’nın yenilgiye uğratılmasından sonra günümüzdeki sınırlarına yakın sınırlara ulaşmıştır. Bu genişlemenin ardından bölünme ve yeniden birleşme dönemi yaşanmıştır.
Vietnam’a Batılılar XVI. yüzyıldan itibaren gelmeye başlamış, Portekiz, İngiltere, Fransa arasındaki sömürgecilik mücadelesini Fransa kazanmıştır. Vietnam XIX. yüzyılda “Çinhindi Birliği (Kamboçya, Laos, Vietnam)” olarak Fransa tarafından sömürgeleştirilmiş, bir Fransız Genel Valisi tarafından yönetilmiştir. Fransa'nın ülkeyi ekonomik yönden sömürmesi ve siyasi baskısı, Fransız yönetimine karşı çeşitli direniş hareketlerine yol açmıştır. 1930 - 1945 yılları arasında Fransa'ya karşı direnişte komünistler en güçlü grup olarak ortaya çıkmışlardır. 1930 yılında Ho Chi Minh önderliğinde çeşitli grupların bir araya gelmesi ile kurulan “Çinhindi Komünist Partisi” sömürgeciliğe karşı büyük bir mücadele vermiştir.
Fransa’nın, Almanya tarafından II. Dünya Savaşı’nda işgalinden sonra, Fransa’nın bölgedeki gücünün zayıflaması üzerine, Vietnam toprakları Japonya’nın eline geçmiştir. Bu dönemde Fransa ve Japonya’ya karşı ulusal kurtuluş mücadelesi devam etmiştir. Japonya’nın 1945 yılında mütefiklere teslim olmasından sonra, “Viet Minh” olarak anılan Birleşik Cephe Hanoi'de iktidarı ele geçirmiş, liderleri Ho Chi Minh Vietnam'ın 2. 9.1945 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak “Postdam Konferansı’nda” müttefiklerin Çinhindi konusunda vardıkları anlaşma bu iktidarın pekişmesini önlemiştir. Anlaşma; Japon kuvvetlerini silahsızlandırma amacıyla Vietnam’ın kuzeyine Çin, güneyine İngiliz birliklerinin girmesini öngörmüş, Çin kuzeye karışmamış, İngiltere ise bu bölgede Fransa’nın denetimi yeniden ele geçirmesine yardım etmiştir. Bu durum Hanoi tarafından desteklenen yeni bir direniş hareketine neden olmuştur.
Fransa güneyde direnişi bastırmayı başarmış ancak kuzeyde yeniden sömürge rejimini kurmak istemesi 1946 yılında “I. Çinhindi Savaşı’nın” çıkmasına yol açmıştır. Savaş 1954 yılına kadar devam etmiştir. Moskova ile bağlantıları olan, Çin'den silah desteği alan, gerilla hareketi taktiklerini iyi bilen Ho Chi Minh liderliğindeki Viet Minh karşısında Fransa 1954 yılında bozguna uğrayınca savaş sona ermiştir. 21.7.1954 tarihinde de “Cenevre Antlaşması” imzalanmıştır. Antlaşma 17.Paralel’den geçen bir sınırla ülkenin 1956 yılında yapılacak genel seçimle birleştirilmek üzere geçici olarak ikiye bölünmesini öngörmüştür. Böylece kuzeyde “Demokratik Vietnam Cumhuriyeti”, güneyde “Vietnam Cumhuriyeti” kurulmuştur. Ancak Güney Vietnam ABD desteğini alarak seçime karşı çıktığından iki ülkenin birleşmesi sağlanamamıştır.
Kuzey Vietnam Ho Chi Minh önderliğinde Çin, Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerin desteğini alarak 1965 yılına kadar hızlı bir gelişme göstermiştir. Güneyde ise baskıya dayalı bir yönetim sistemi hâkim olmuş, siyasi istikrar sağlanamamıştır. 1960 yılında baskı rejimine karşı "Vietnam Halk Kurtuluş Cephesi" adı ile örgütlenen, baskı ve yolsuzluklardan bıkan komünist olmayan güneylilerin de katılmasıyla güçlenen, Kuzey Vietnam tarafından desteklenen gerilla hareketi, Güney Vietnam rejimini ciddi şekilde tehdit etmeye başlamıştır. Bu durum Güney Vietnam’a 1954 yılından itibaren yardım ve askeri malzeme sağlayan ABD'nin "Vietcong" olarak adlandırdığı Vietnam Halk Kurtuluş Cephesi gerillalarına karşı Güney Vietnam’a yaptığı yardımların artmasına neden olmuş, ABD helikopterleri, silahlı güçleri, taşıyıcılar ve binlerce askeri danışman ülkeye gelmiş, Güney Vietnam ordusu güçlendirilmiştir. 1965 yılında gerillaların güneye sızmalarını önleme gerekçesi ile ABD Kuzey Vietnam’a karşı yoğun bir hava bombardımanı başlatmıştır. 1968 yılı başında Güney Vietnam’daki ABD’li asker sayısı 500.000’ün üzerine çıkmıştır. Ancak yoğun hava bombardımanları sonuç vermemiş, ABD ve Güney Vietnam ordusu Vietcong gerillaları ile mücadelede başarısız olmuşlardır. Vietcong kuvvetlerinin 1968 yılı şubat ayında şehirler ve askeri üslere karşı düzenlediği "Tet Saldırısı” “Vietnam Savaşı’nda (II.Çinhindi Savaşı)” dönüm noktasını oluşturmuştur. ABD; 1968 yılında barış görüşmeleri başlatmış ancak barış görüşmeleri sırasında da savaş devam etmiş, bölgede ABD birliklerinin azalmasına karşılık, ABD’nin Laos ve Kamboçya’ya müdahalesi ile savaş bütün Çinhindi’ne yayılmıştır. Barış görüşmeleri sırada 1969 yılında Ho Chi Minh ölmüştür. Nihayet 27.1 1973 tarihinde ABD, Kuzey ve Güney Vietnam ve Vietcong arasında bir Ateşkes Antlaşması imzalanmış ancak bu anlaşma kararlarına uyulmamıştır. Güney Vietnam Yönetimi; Mekong Deltası’nda Vietcong gerillalarına karşı saldırı başlatmış, bunun üzerine Kuzey Vietnam askeri müdahaleye yönelmiş, bir yıl süren çatışmalarda Vietcong ve Kuzey Vietnam büyük başarı sağlamış, savaş 30.4 1975 tarihinde Saigon'un ele geçirmesiyle sona ermiştir. İki Vietnam 2.7.1976 tarihinde birleşmiştir. Kuzey Vietnam'ın başkenti, bayrağı, marşı ve parası tüm ülkede geçerli olmuştur. Bu dönemde binlerce kişi ülkeden kaçmıştır.
İki Vietnam’ın birleşmesinden sonra yeni sorunlar ortaya çıkmış, ekonomik ve siyasi nedenlerle ülkeden kaçış hızlanmıştır. Bu dönemde Vietnam’ın Sovyetler Birliği ile ilişkileri artarken, Çin’le bozulmuş, sosyalist sisteme direnen güneydeki Çinliler Çin’e kaçmışlardır. Vietnamlı azınlıkların Kamboçya üzerinden kaçışlarının artması üzerine sınır çatışmalarının ardından Vietnam bu ülkeye girerek kendine bağlı bir yönetim oluşturmuş, bu durum Çin’le ilişkilerini daha da gerginleştirmiştir. Vietnam’ın Kamboçya’ya girmesinden yararlanan Çin ise Vietnam'ın dört sınır eyaletine saldırmıştır. Vietnam, Çin saldırılarını engellemiş ancak ekonomik açısından olumsuz etkilenmiştir. Ayrıca bu gelişmeler ülkenin diğer çevre ülkeler ile ilişkilerinin bozulmasına neden olmuştur. Ülkenin sınırlarında büyük askeri birlikler bulundurması, muhalif grupların Kamboçya’da savaşı sürdürmesi, Güney Vietnam’ın sosyalist ekonomik sisteme uyumunun sağlanamaması, dağlık yörelerdeki azınlıkların kendilerine yönelik politikalara direnmeleri ülkenin sorunlarını arttırmış, dış göç engellenememiştir. Parti genel sekreteri “Le Duan'ın” 1986 yılında ölümünden sonra Vietnam siyasetinde bazı değişiklikler olmuş, ekonomik alanda merkezi planlamadan uzaklaşmaya yönelik bir dizi reform yapılmıştır. 1989 yılı sonlarında Vietnam birlikleri Kamboçya'dan çekilmeye başlamış, 1991 yılında Kamboçya ile barış anlaşması imzalanmıştır. Bunun sonucunda ülkenin Çin ve ABD ile ilişkileri düzelme sürecine girmiştir. 1992 yılında kabul edilen yeni Anayasa ile ülkenin siyasi yapısında önemli değişiklikler yapılmış, piyasa ekonomisi kabul edilmiştir. Ekonomi 1992 yılından sonra hızlı bir gelişme sürecine girmiş, aynı yıl Rusya’nın askeri gücünü çekmesinden sonra ülkenin ABD ve komşuları ile diplomatik ilişkileri yeniden başlamıştır.
Vietnam 2014 sayımına göre 90 milyonun biraz üzerinde bir nüfusa sahiptir. Vietnamlılar nüfusun %86’sını oluşturur. Çok sayıda azınlık grup bulunur. Kuzey ve güneyde farklı azınlık gruplar yaşar. Azınlıkları arasında en büyük grup Ho Chi Minh Şehri’nde yaşayan ülke nüfusun %2’sini oluşturan Çinlilerdir.
Vietnam’ın resmi dili Vietnamca’dır. Ayrıca Fransızca, Çince, İngilizce, Khmer dili konuşulur. Ülkede eğitim düzeyi yüksektir. Ülkenin geleceği açısından Vietnamlıların İngilizce öğrenmelerine özel bir önem verilmektedir. Bu nedenle İngilizce bilen Vietnamlıların ücretleri diğerlerine göre daha yüksek tutulmaktadır. Ho Chi Minh Şehri’nde reklam panolarına dikkatle bakarsınız çok sayıda İngilizce dil okulu reklamına rastlayabilirsiniz. Bu reklam panolarında yer alan “İngilizce Sizin Geleceğinizdir” ifadesi ülkenin İngilizceye verdiği önemi göstermesi açısından dikkat çekicidir. Bu nedenle seyahatiniz sırasında büyük şehirlerde dil sorunu ile karşılaşmazsınız. Kırsal kesimlerde ise vücut dili ile sorunu çözebilirsiniz.
Vietnam’da resmi kayıtlara göre nüfusun %82’si ateisttir. Budizm, Taoizm, Konfüçyüs, Cao Dai, Katolik ve İslam inanca sahip nüfus bulunur. Bu dinler arasında en yaygın olanı Budizmdir. Budist okullardan “Mahayana Budizmi” kuzeyde, “Therevada Budizmi” güneyde Mekong Deltası’nda özellikle Khmerler arasında yaygındır. Ayrıca güneyde “Hoa Hao Budizmi “ önem taşır. Ancak inancı ne olursa olsun toplumun büyük bölümünde animist inançlar ve atalara tapınma kültü devam etmektedir.
Vietnam yönetim birimi olarak 58 il’e bölünmüştür. Ayrıca yerel idare olarak illerle aynı seviyede olduğu kabul edilen 5 merkezi yönetim birimi bulunur. En önemli şehirleri arasında; “Hanoi (Hà Nội)”, “Haiphong (Hải Phòng)”, Halong , “Hue (Huế)”, “Danang (Đà Nẵng)”, “Hoi An (Hội An)”, “Dalat (Đà Lạt)”, “Ho Chi Minh Şehri /Saigon (Thành phố Hồ Chí Minh/ Sài Gòn )” yer alır.
Vietnam son yıllarda tüm dünya’da popülerlik kazanan yeni bir turizm bölgesidir. Türkiye’de Vietnam; “Vietnam Savaşı” ile genelde Amerikan filimlerinden tanınır. Türkiye’de seyahati seven birçok kişinin öncelikli olarak görmek istedikleri ülkeler listesinde ise çoğunlukla yer almaz. Çok sayıda ülkeye seyahat etmiş olan kişiler tarafından farklı bir ülke seçeneği çerçevesinde tercih edilir. Ancak ülkeye gittiğinizde çevresindeki ülkeler dışında dünyanın farklı ülkelerinden ülkeyi seyahat etmek amacıyla gelen her yaştan çok sayıda turiste rastlarsınız. Özellikle gelişmiş ülkelerden gelen gençlerle konuştuğunuzda, gençlerin tek başına veya grup halinde, ucuz fiyatlı hostellerde kalarak, uygun fiyatlı uçak biletleri ile Vietnam, Kamboçya, Laos, Tayland veya bu ülkelerle birlikte Singapur, Endonezya ve bölgedeki diğer ülkeleri kapsayan uzun süreli geziler yaptıklarını öğrenirsiniz. Turistik yerlerde sırtlarında çantaları ile gezen kız veya erkekler genelde bu şekilde seyahat eden üniversite öğrencilerdir. Bu gençler rahatsız edilmeden rahatlıkla Vietnam’ı ve çevre ülkeleri dolaşırlar. Son yıllarda özellikle Tayland’’dan kalkan düşük fiyatlı uçaklar Vietnam’a gelen turist sayısını önemli ölçüde arttırmıştır.
Vietnam’a bireysel olarak veya farklı seyahat acentalarının tur programları ile gidebilirsiniz. Bireysel giderseniz ülkeyi dilediğiniz gibi gezebilirsiniz. Ancak Vietnam yeşil pasaport dışında Türk vatandaşlarından vize istediğinden vize koşullarını ayrıntılı şekilde öğrenmenizde yarar vardır. Ülkeye Türkiye’den THY ile Ho Chi Minh Şehri veya Hanoi şehirlerine aktarmasız veya diğer havayolları ile Bangkok veya Singapur aktarmalı olarak ulaşabilirsiniz. Ülke içi ulaşımda ise “Vietnam Airlines”, “Jetstar Pasific”, “Air Mekong” havayollarını kullanabilirsiniz. Ülkede üç uluslararası havaalanı dışında üç ulusal havaalanı bulunur. Havaalanları için http://www.vietnamonline.com/transport/airport.html web adresine bakabilirsiniz. Ülkede mesafeler uzak, uçak daha konforlu olduğundan uzun mesafeleri uçak, yakın mesafeleri otobüsle seyahat etmek en uygun yoldur. Uçak fiyatları iç hatlarda düşüktür. Ülkenin önemli turistik merkezlerine uçakla gittikten sonra burada konaklayarak yerel tur acentalarının günlük, yarım günlük veya birkaç günlük turları ile bu şehirlere yakın mesafelerdeki önemli yerleri dolaşabilirsiniz. Otobüsle seyahat etmek isterseniz konforlu otobüslere sahip olan “Mai Lihn Express” seçebilirsiniz. Ülke içi uçak, tren, otobüs ulaşımı ile ilgili olarak http://www.vietnamonline.com/transport.html web adresinden yararlanabilirsiniz. Yerel seyahat acentaları ve programları için http://www.saigontourist.net, travelagency.hn@buffalotours.com, vietnamtravelcare@yahoo.com veya tüm seyahat acentaları için http://www.vietnamonline.com web adresine bakabilirsiniz.
Vietnam iklimi nedeniyle yılın her dönemi gidebilecek bir ülke değildir. Ayrıca iklim ülkenin kuzey, orta ve güney bölgelerinde büyük farklılıklar gösterir. Kuzeyde oldukça soğuk bir kış, sıcak ve yağmurlu bir yaz, ılık bir Mart- Nisan ve Ekim- Kasım- Aralık ayı söz konusudur. Orta Vietnam’da bölgeye yakınlığına göre kuzey veya güneyin özelliklerini taşıyan karma bir iklim bulunur. Güneyde ise Mart ayından Mayıs ayı sonuna kadar sıcak ve yağmursuz bir dönem, Haziran ayından Kasım sonuna kadar yağmurlu bir dönem bulunur. En sıcak ay Nisan ayıdır. Yağmur sezonunda her gün öğleden sonra şiddetli yağmur görülür ve hava sıcaklığı yağmur öncesi ve sonrası değişir. Bu bölgeyi gezmek için en uygun zaman Aralık ayından Şubat ayı sonuna kadar olan dönemdir. Eğer ülkenin tümünü gezmek isterseniz güneyi dikkate alarak Aralık ayı ile Şubat ayı sonuna kadar olan dönemi tercih etmelisiniz. Bu aylar arasında ülkeye gitmeye karar verirseniz ülkenin kuzeyinde havanın soğuk, güneyinde sıcak olduğunu dikkate alarak bavulunuzu hazırlamalısınız. Gitmeden önce gideceğiniz tüm yerlerin hava durumunu incelemeli, hava durumuna uygun şekilde hem yazlık hem de kışlık giysilerinizi bavulunuza koymalısınız.
İklim dışında seyahat planı yaparken dikkat etmeniz gereken bir diğer konu Vietnam yeni yılının tarihini öğrenmektir. “Vietnam Yeni Yılı (Tết)” Ocak ayı sonu ile Mart ayı arasında bir tarihte kutlanır. Her yıl günü değişir. Ülkeye gitmeden önce Vietnam yeni yılının tarihini öğrenir ona göre yeni yıldan on–onbeş gün önce ülkeye giderseniz yeni yıl öncesi sokaklardaki canlılığı, coşkuyu yaşayabilirsiniz. Gece 23.00- 24.00’e kadar Çin malı devasa, birbirinden farklı, inanılmaz güzellikte süslerle süslü Hanoi ve Ho Chi Minh Şehri ana caddelerinde ışık seli altında keyifle dolaşabilirsiniz. Pembe renkli bir ağaç ve onun dalları veya çiçek saksıları ile süslenmiş ana caddelerde yürüyebilir. Renkli yerel giysileri ile ana caddelerde fotoğraf çektiren güzel Vietnamlı kızların coşkusunu görebilir. Tapınaklardaki dini törenleri izleyebilirsiniz. Ancak bu canlılık yeni yıldan birkaç gün önce şehirlerde yaşayanların kendi yörelerine gitmeye başlamaları ile birlikte azalmaya başlar. Vietnamlılar yeni yıl kutlamalarını aile içinde yaptıklarından yeni yıl günü ve yeni yıldan sonraki günlerde her yer kapanır. Otellerde yer bulmak zorlaşır. Otel ve restaurant fiyatları artar. Bu nedenle seyahatinizi planlarken Vietnam yeni yıl kutlaması öncesindeki ve sonrasındaki birkaç güne dikkat etmenizde yarar vardır.
Vietnam kuzey, orta ve güney olmak üzere üç bölgeden oluşur. Bireysel olarak giderseniz bu üç bölgeyi de dolaşabilir. Vietnam’ın plaj bölgelerinde Güney Çin Denizi’ne girebilirsiniz. Seyahat acentalarının düzenledikleri bir tur programı ile ülkeye giderseniz turlar genelde kuzeyde Hanoi, Halong Körfezi; güneyde Ho Chi Minh Şehri, Mekong Deltası, Cu Chi içeren programlara sahiptir. Bu programlara ayrıca Kamboçya, Laos veya Tayland da eklenebilir.
Vietnam’ın para birimi Dong’dur. Elinizdeki Doları otelinizde veya havalimanında Dong’a çevirebilirsiniz. Vietnam çok ucuz bir ülkedir. Dong uluslararası geçerliliği olan para birimi olmadığından bir anda çok fazla Dolar bozdurmak yerine gereksinim duydukça Dolar bozdurmanızda yarar vardır. Bir Dolar yaklaşık 21.000/22.000 Dong’a karşılık gelir. Vietnam’da Dolar ülkenin hemen her yerde geçerlidir. Bazı sokak satıcıları Doları Dong’a tercih ederler. Bu nedenle yanınızda bol miktarda bir Dolar ve beş Dolar bulundurmanızda yarar vardır. Bir ve beş Dolar’la ne çok şey satın alabileceğinizi bu ülkede fark edersiniz. Büyük alışveriş merkezleri dışında 100 ve 50 Doları sokak alışverişlerinde veya küçük dükkanlarda kullanmamanız gerekir. Zira satıcılar size paranızın üstünü sahte Dolar olarak verebilirler. Eğer alışverişlerinizde 100 ve 50 Dolar kullanmak zorunda kalırsanız mutlaka aldığınız paranın sahte olup/ olmadığını kontrol etmelisiniz. Bu nedenle en iyi yöntem Türkiye’den bol miktarda bir ve beş Dolar götürmek veya otelinizde paranızı küçük birimlere çevirmektir. Ayrıca Vietnam paralarının üzerinde çok sayıda sıfır size şaşırtabilir. Paraların renkleri de genelde birbirine yakındır. Bu durum özellikle sokak satıcılarının işine yarar. Sokak satıcıları size bir şey satarken önce fiyatı Dolar olarak söyler. Siz cüzdanınızı açtığınız zaman orada Dong’ları görür. Hemen sizden Dong talep eder. Siz dikkat etmezseniz 20.000 Dong (1$) yerine 200.000 Dong (10$) verebilirsiniz. Böylece siz satıcıya bir Dolar yerine on Dolar vermiş olursunuz. Böyle bir durumla karşılaşmamak için pazarlığı Dolar üzerinden yaparak Dolar vermeli. Cüzdanınızdan para çıkarmak yerine cebinize bir ve beş Dolar karşılığı kadar Dong veya Dolar koymalı veya cüzdanınızdaki paraları değerine göre sıralayarak ve üzerindeki sıfırları sayarak vermelisiniz. En iyi yöntem ise sokak satıcılarından bir şey almamak, onlarla uğraşmamaktır.
Kredi kartı ise genelde büyük alışveriş merkezlerinde, otellerde ve büyük restaurantlarda geçerlidir. Ülkede hediyelik eşya çeşidi çok fazla ve ucuzdur. Vietnam’dan ülkeye özgü küçük objeler, bambu hediyelikler, ipek kumaşlar, eşarplar, şallar, lake tablolar, ahşap eşyalar, porselenler, sedef kutular, inci veya bitki tohumlarından yapılan imitasyon takılar, tanınmış markaların birebir taklidi çeşitli ürünler satın alabilirsiniz. Ülkede ister sokaktan ister oteller içindeki dükkanlardan alış veriş yapın. Mutlaka sıkı bir pazarlık yapmalısınız. Size söyledikleri fiyatın önce üç veya dörtte birini teklif etmeli, satıcının tepkisini izlemeli, daha sonra oradan ayrılacakmış gibi yapmalısınız. Bu durumda satıcı size istediğiniz fiyatı verecek veya makul olan bir fiyata inecektir. Büyük alışveriş merkezleri dışında ülkede hemen her şey pazarlığa tabidir. Bahşiş yaygın bir uygulama değildir. Ancak Mekong Deltası, Halong Körfezi gibi bazı yoksul bölgelerde size hizmet eden kişilere bir-iki Dolar bahşiş vermeniz onları çok mutlu edecektir.
Vietnam dünyanın tanınmış mutfaklarından biridir. Yağ sınırlı düzeyde kullanıldığından dünyanın en sağlıklı mutfaklarından biri olarak kabul edilir. Ülkede Vietnam ile ilgili kitap almak isterseniz Vietnam tarihi ile ilgili kitaplar kadar belki onlardan daha fazla Vietnam Mutfağı ile ilgili kitapla karşılaşırsınız. Vietnam mutfağında pirinç, pirinçten yapılmış makarna, taze ve kuru baharatlar, sebzeler, otlar, soya sosu başta olmak üzere yenilen yemeğin türüne göre değişen farklı içerikli soslar ve tropik meyveler önemli yer tutar. Büyük şehirlerde çok şık bin bir çeşit Vietnam yemekleri sunan, fiyatları oldukça uygun restaurantlar bulunur. Restaurantların bir bölümü öğlen ve akşam açık büfe esasına göre hizmet sunar. Restaurant belirlerken Vietnam mutfağının keyfini yaşamak için “set menü” yerine “açık büfe” hizmet veren restaurantları tercih ederseniz kendinizi muhteşem bir mutfağın içinde bulursunuz. Özellikle balık ve deniz ürünlerini seviyorsanız Vietnam mutfağı tam size göredir. Birkaç kilo alarak Türkiye’ye dönebilirsiniz. Deniz ürünü olarak aklınıza gelen her türlü deniz ürünü Vietnam mutfağında farklı soslarla birlikte yenilir. Balıkların sunumu ve balıklarla birlikte tüketilen soslar çok lezzetlidir. Balık ve deniz ürünleri dışında tavuk, domuz ve sığır etleri farklı baharat, ot ve soslarla hazırlanır. Ayrıca köpek, yılan eti ve her türlü böcek yerel halk tarafından tüketilir. İklimin etkisi ile buzdolabı kullanımı sınırlıdır. Tüm sebze ve meyveler semt pazarlarından günlük olarak alınır ve pişirilir. Bu nedenle hepsi tazedir.
Vietnam sokak lokantaları ile de tanınır. Ülkede geçmişten bu yana sokakta yemek yeme alışkanlığı yaygındır. İnsanlar evlerinde yemek pişirmezler. Bu nedenle büyük şehirlerin sokakları da dâhil olmak üzere adeta her sokağın köşesinde birkaç plastik tabureden oluşan küçük sokak lokantaları bulunur. Burada kadınlar yere çömelerek sebzeleri sokakta temizler. Etleri sokakta keser. Yemeği sokakta pişirir. Yemeklerin bulaşıklarını da bir leğen su içinde sokakta çömelerek yıkar. Yoksul yerel halk da hijyenden uzak koşullarda pişirilen bu yemekleri büyük bir keyifle sokakta yer. Ayrıca tezgahlarında yılan, akrep, çeşitli böcek kızartmaları satan sokak satıcıları bulunur. Sokak lokantaları ve tezgahlar çok ucuz olsa da hijyenden uzak görünümü, ağır yemek kokuları ile sizi hemen oradan uzaklaştırır. Pazar yerlerinde de aynı pis görünüm ve ağır kokular hâkimdir. Bu görüntüleri gördüğünüz zaman yemek yemek canınız istemez ancak iyi restaurantlara gittiğinizde yemeklerin çeşidi ve lezzeti karşısında sofradan kalkamazsınız.
Ülkenin geleneksel yemeği her yerde bulabileceğiniz, her öğün yenilen, doyurucu ve lezettli “phở “ olarak adlandırılan bir çeşit çorbadır. Çorbanın içinde genel olarak pirinç makarnası, baharatlar, çeşitli otlar, sığır veya tavuk eti ile diğer malzemeler yer alır. Malzemeleri dilerseniz kendiniz belirleyebilir. Azaltabilir veya arttırabilirsiniz. 'Pho Ga' tavuklu, 'Pho Bo' biftekli makarna çorbasını ifade eder. Ülkede tatmanız gereken farklı meyve çeşitleri arasında mango, rambutan, papaya, longan, ananas ve pomelo gelir.
Vietnam’da sorun yaşamamak için içecek su konusunda dikkatli olmanız sadece şişe suyu içmeniz gerekir. Bazı restaurantlarda açık su servisi yapıldığında mutlaka şişe suyu istemenizde yarar vardır. Şişe sularının önceden doldurulup doldurulmadığını kapaklarının kenarındaki naylon banttan ve şişe kapaklarının çok zor açılmasından anlayabilirsiniz. Ayrıca buzlu hiçbir şey içmemelisiniz.
Alkolsüz içecek olarak buzsuz olarak tropik meyvelerin sularını veya farklı meyve sularının karışımlarını veya bir bardak içine bir dilim meyve, buz, işlenmiş tatlı süt ve hindistan cevizi sütü karıştırılarak yapılan bir karışımı (içine buz koydurmadan) içebilirsiniz. Meyve suyunu daha ucuz olan sokak satıcıları yerine daha hijyenik olan cafelerde biraz daha pahallı olsa da içmenizde yarar vardır. Ancak Hindistan cevizini sokak satıcılarından almanızda sorun yoktur. Bu meyvenin suyunu bir pipet yardımıyla içebilir. Daha sonra Hindistan cevizinin üst tarafını satıcıya kestirip içini kaşıkla yiyebilirsiniz. Tropik meyvelerin bolluğuna bağlı olarak her öğün taze sıkılmış Hindistan cevizi suyu, mango suyu, pomelo suyu, ananas suyu gibi farklı meyve sularını deneyebilirsiniz. Bira ülkede en çok tüketilen, ucuz alkollü içecektir. Fıçı, şişe veya kutu bira şeklinde satılır. Biralar arasında Kuzey Vietnam’da “Hanoi Bira” Güney Vietnam’da “Saigon Bira” , Orta Vietnam’da “Festival Bira” en tanınmış biralar arasındadır. Ayrıca küçük sokak birahanelerinde satılan günlük yapılan, inanılmaz ucuz “Bia Hơi”, “pirinç şarabı (ruou de)” ile “Hindistan Cevizi Şarabı’nı (Rượu dừa - ruou dua :ive)” deneyebilirsiniz.
Vietnam kahve sevenler için bir cennettir. Brezilya’dan sonra en büyük kahve ihracatçısı olan Vietnam’da “Highlands Cafe” başta olmak üzere ülkedeki birçok cafede son derece kaliteli, sert kahveler içebilirsiniz. Vietnamlıların özellikle içtikleri kahve çeşitleri arasında tatlı, buzlu kahve “Cà phê đá”, içine işlenmiş tatlı süt (condensed milk) eklenmiş, buzlu sütlü kahve “cà phê sữa đá” veya “Cà phê (sữa) nóng” deneyebilirsiniz. Bu kahve çeşitlerinin adları aklınıza gelmezse geleneksel Vietnam kahvesi istediğinizde size içine işlenmiş tatlı süt eklenmiş, buzlu kahve getireceklerdir. Ancak uyku sorununuz varsa kahve çok sert olduğundan özellikle gece geç saatlerde kahve içmemenizde yarar vardır. Aksi halde sabaha kadar uykusuz kalabilirsiniz. Kahvenize “Condensed milk” yerine taze süt eklenmesini ve buz konulmamasını isteyebilirsiniz.
Vietnam güvenli bir ülke olarak belirtilmekle birlikte büyük şehirlerde özellikle turistik ve kalabalık yerlerde yankesicilere karşı dikkatli olmanızda yarar vardır. Cep telefonunuza, el çantanıza, fotoğraf makinenize veya kameralarınıza dikkat etmelisiniz. Kadın iseniz çapraz küçük çantalar kullanmaya, erkek iseniz para ve kıymetli eşyalarınızı giysilerinizin içine takacağınız boyun çantalarına koymaya özen göstermelisiniz. Bavullarınızı yanınızdan ayırmamalı. Motorsikletli hırsızlara, küçük çocuklara karşı özellikle kalabalık alanlarda dikkatli olmalı, gece geç saatlerde karanlık ara sokaklarda fazla dolaşmamaya özen göstermelisiniz. Kıymetli eşyalarınızı odanızdaki kasada, odanızda kasa yoksa otel kasasında muhafaza etmeli. Yatarken kapınızı kilitlemelisiniz.
Vietnam tezatlar ülkesidir. Gelir dağılımının düşüklüğü ve adaletsizliği belirgin şekilde hissedilir. Büyük şehirlerde bir tarafta lüks binalar, bunların hemen yanında eski, harap durumda, dar cepheli, renkli, bir veya en fazla iki odalı geleneksel yapılar; ana caddelerde lüks arabalar, bisiklet ve motorsikletler bir aradadır. Toplu taşıt araçları dışında yollarda eski arabalar pek görülmez. Lüks restaurantlarla onların hemen önünde veya yanında yer alan sokak lokantaları iç içedir. Bir tarafta modern giyimli insanlar, lüks dünya markaları satan dükkanlar, büyük alışveriş merkezleri, diğer tarafta yan yatmış, perişan durumdaki dükkanlar, kasabalarda sokak kenarında kurulmuş açık hava berberleri, kasaplar bir aradadır. Lüks konut bölgelerinin az ilerisinde nehir kenarında barakalarda yaşayanları görebilirsiniz. Ancak diğer ülkelerden farklı olarak dilencilere fazla rastlamazsınız. Bunun nedeni tapınakların yoksullara yardım etmesidir.
Vietnam halkı genelde güler güzlü nazik ve çalışkandır. Sürekli çalışır ve gülümser. Gülümsemeleri yapmacık değil son derece içtendir. Sakin halleri sizi rahatlatır. Sokaklarda bağırarak konuşan, kavga eden insanlara rastlamanız oldukça güçtür. Yabancılarla fotoğraf çektirmenin kendilerine şans getireceğine inandıklarından özellikle gençler sizinle fotoğraf çektirmek isteyebilirler. Bu isteklerine olumlu yanıt verdiğinizde çok sevinirler. Her yerde rahatlıkla fotoğraf çekebilirsiniz. Her yaştaki Vietnamlı fotoğraf çekmenize tepki göstermez. Gülümser hatta poz verir. Ancak çok özel bir fotoğraf çekecekseniz nezaket gereği izin istemeniz uygun olur. Ülke fotoğrafçılar için her yönüyle adeta bir cennettir. Birbirinden güzel yüzlerce fotoğraf çekebilirsiniz. Bu nedenle fotoğraf çekmeyi seviyorsanız çok sayıda fotoğraf çekeceğinizi dikkate alarak Türkiye’den yanınıza gerekli tüm fotoğraf malzemelerini bol miktarda almanızda yarar vardır.
Vietnam’ın kuzeyi ile güneyi her yönden birbirinden tamamen farklıdır. İklimin de etkisi ile güney Vietnamlılar kuzey Vietnamlılara göre daha güler yüzlü, neşeli, daha konuşkandırlar. Kuzeyde Çin ve sosyalist sistemin etkisi daha fazla hissedilir. Buna karşılık güneyde batı etkisi daha belirgindir. Ayrıca kuzeyliler ABD ile işbirliği yaptığı için güneylilere, güneyliler ülkeye sosyalizmi getirdiği ve çok sayıda güneylinin ölümüne neden olduğu için kuzeylilere karşı mesafelidir. Dini açıdan da kuzey ve güneyde farklı Budizm okulları görülür. Cao Dai ve Hoa Hao gibi dinler güneyde daha etkilidir.
Vietnam motorsiklet cennetidir. Hanoi, Ho Chi Minh ve diğer büyük şehirlerde sokaklar günün her saati motorsikletlerle doludur. Hanoi’de 4.5, Ho Chi Minh Şehri’nde 6.5 milyon motorsiklet bulunduğu söylenmektedir. Küçük yerleşimlerde ise motorsiklet yerini bisiklete bırakmaktadır. Her yaştan kadın erkek, kimi zaman tek başına, kimi zaman aileleri, kimi zaman hayvanları, kimi zaman eşyaları ile birlikte motorsikletle sürekli bir yerden diğer yere giderler. Yollar, kavşaklar, köprüler üzerinde yüzlerce motorsiklet aynı anda hareket eder. Hızlarından fotoğraf çekmekte zorlanır. Bu manzara karşısında her defasında fotoğraf çekme arzusu duyarsınız. Trafik ışıkları olan bölgelerde lüks arabalar, motorsikletler aynı anda, hızla hareket ederler. Bu anı anlatmak çok güçtür. Yaşamak gerekir. Bu kadar yoğun motorsiklet kalabalığına, trafik ışıklarının her yerde bulunmamasına rağmen kaza oranı oldukça sınırlıdır. Motorsikletler, arabalar kaza yapmadan bir şekilde yollarını bulurlar. Trafik karmaşasını hayretle izleyip resim çekmeye çalışırken Vietnamlıların büyük bölümü size el sallar. Gülümser. Yoğun motorsiklet ve araç trafiğinin neden olduğu hava kirliliği karşısında özellikle kadınların ağızları gözlerine kadar mendil ile kapalıdır. Bu yoğun trafikte Vietnam’da yaya olmak, caddelerde karşıdan karşıya geçmek gerçekten cesaret ister. Büyük şehirlerde bile trafik lambası sayısı sınırlıdır. Ancak lamba da olsa sürücüler genelde lambalara pek fazla dikkat etmediklerinden yine dikkatli olmakta yarar vardır. Ülkede büyük şehirlerde caddelerde karşıdan karşıya geçerken sürekli sağa ve sola bakmalı, motorsikletler size doğru gelirken, paniklemeden, ani hareketler yapmaktan kaçınarak yolunuza devam etmelisiniz. Gerekirse elinizi kaldırmalı, karşıya geçen yerli halkın peşine takılmalısınız. Ancak ülkede sürücüler o kadar profesyoneldirler ki turistlerin korkuttuklarını bildiklerinden siz ani hareket yapmazsanız bir şekilde sağınızdan veya solunuzdan size zarar vermeden geçerler. Siz de karşıya geçtiğinizde derin bir oh çekersiniz.
Vietnam’da hemen her yerde, her işte kadınları görürsünüz. Sokakta yemek yaparlar. Küçük dükkanları işletirler. Bahçeleri sularlar. Tarlada çalışırlar. Sallarda kürek çekerler. Otobüs kullanırlar. Ağır yükler taşırlar. Ancak güzelliklerini de önemserler. Beyaz bir tene sahip olmak Vietnam geleneklerinde asaleti temsil ettiği için motor kullanırken veya gezerken güneşe karşı kendilerine korumaya büyük özen gösterirler. Sürekli başlarına geleneksel konik şapkalar takarlar. Ellerinde eldiven olur. Yüzleri çok sıcak günlerde gözlerine kadar kapalıdır. Uzun kollu giysilerle veya uzun kolluklarla kollarını korumaya çalışırlar. Şemsiye kullanırlar. Özellikle büyük şehirlerdeki kadınlar son derece zarif ve bakımlıdır.
Vietnam’da bir tek pirinç tanesinin bile ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. Türkiye’ye döndüğünüzde pilav yerken, ülkeyi düşünür. Başları konik şapkalı kadın, erkek Vietnamlıların pirinç tarlalarında sular içindeki mücadelesi gözlerinizin önüne gelir. Pirinç ihracatında dünyada ikinci sırada yer alan bu ülkede pirinç ekmek, hayat demektir.
Vietnam’da Latin alfabesini kullanır. Her hece bir sözcük olarak belirtilir. Örneğin; Vietnam ''Viet Nam'' veya Hanoi ''Ha Noi'' , Halong “Ha Long” diye yazılmakta ve okunmaktadır.
Ülkede önemli turizm merkezleri kuzeyde Hanoi, Orta Vietnam’da Danang, Hoi An, Hue, Güneyde Ho Chi Minh Şehri’dir.
Orta Vietnam’da yer alan Danang Champa İmparatorluğu döneminden kalan taş heykellere ev sahipliği yapan “Cham Heykel Müzesi (Museum of Cham Sculpture)” ve yakınındaki “ Mermer Dağları” ile tanınır.
Danang’a otobüsle bir saat mesafede olan Hoi An UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan antik bir şehirdir. Şehre yakın mesafede Champa Medeniyeti’ne ait, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan yetmiş’ten fazla tapınak ve kule kalıntısından oluşan “My Son” bulunur.
Danang’a otobüsle üç saat mesafede, Hguyen İmparatorları’nın başkenti, Parfüm Nehri kenarındaki Hue; UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan tarihi anıtlarıyla ünlüdür. Birçok yapıdan oluşan devasa “Hue Kalesi”, “Thien Mu Pagoda” , “İmparator Mezarları”, “Ming Mang Anıtı”, “Khai Dinh Kulesi”, “Tu Duc Anıtı” şehirdeki önemli tarihi eserler arasındadır.
Vietnam Çin Denizi’ndeki güzel kum plajları ile de tanınır. Danang, Nha Trang, Mui Ne, Phan Thiet, Con Dao Adaları, Ho Tram, Phu Qudoc plajları ile ünlüdür.
Aşağıda Vietnam’da gezme olanağı bulduğum Hanoi Halong Körfezi, Ho Chi Minh Şehri, Mekong Deltası ile Cu Chi Tünelleri hakkında bazı bilgi ve izlenimlere yer verilmiştir.
HANOI
Hanoi Vietnam’ın başkenti ve yedi milyon nüfusu ile ikinci büyük şehridir. 1010-1802 yılları arasında Vietnam’ın başkenti olmuş, 1802-1945 yılları arasında Nguyen Hanedanlığı döneminde başkent Hue taşınmıştır. Ancak 1902- 1954 yılları arasında Fransız Çinhindi kolonisi merkezi, 1954- 1976 yılları arasında Kuzey Vietnam’ın başkenti olmuştur. Vietnam Savaşı’nı kuzeyin kazanması üzerine 1976 yılından beri ülkenin başkentidir.
Hanoi Havaalanı şehre yaklaşık 40 kilometre uzaklıktadır. Oldukça küçük olan Havaalanı ve havaalanını şehre bağlayan yollar yeni yapılmıştır. Havaalanından şehre taksi veya otobüs ile ulaşabilirsiniz. Havaalanı taksileri için http://www.vietnamonline.com/transport/taxi-from-hanoi-airport-noi-bai-to-city center.html web adresine bakabilirsiniz. 5.00-22.00 saatleri arasında hizmet veren otobüslerden #7 numaralı otobüs her yarım saatte bir havaalanından “Daewoo Hotel” önüne kadar gider. Buradan #9 numaralı otobüs ile şehir merkezindeki Hoan Kiem Lake ulaşabilirsiniz. #17 numaralı otobüs ise Chuong Duong Köprüsü üzerinden Eski Şehir bölgesine gider. Otobüsler için http://www.vietnamonline.com/transport/hanoi-bus.html web adresine bakabilirsiniz.
Vietnam’da şehir içi ulaşımda uzun mesafelerde otobüs, taksi, kısa mesafelerde cyclo veya motorsiklet sürücüsü kullanabilirsiniz. Otelinizi şehrin merkezindeki Hoam Kiem Lake yakınında belirlerseniz birçok yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Cyclo Vietnam’a özgü ucuz, üç tekerlekli bisikletin önüne bir kişinin oturabileceği bir koltuk ilave edilmiş basit bir ulaşım aracıdır. Bisiklet sürücüsü arkada olduğu ve yavaş gittiği için cyclo ile çevreyi rahatlıkla izleyebilir. Fotoğraf çekebilirsiniz. Hanoi’nin hemen her köşesinde özellikle Eski Şehir civarında çok sayıda cyclo sürücüsüne rastlayabilirsiniz. Her yeri cyclo ile dolaşabilir. Bu şekilde şehrin inanılmaz trafiğinin içine girerek, motorsiklet trafiğini daha yakından izleme olanağına sahip olabilirsiniz. Ancak cyclo’da hırsızlığa karşı çanta ve kıymetli eşyalarınızı koruma altına almanızda yarar vardır. Cyclo fiyatları pazarlığa tabidir. Bu nedenle cyclo’ya binmeden önce gideceğiniz güzergahı belirterek mutlaka pazarlık yapmalısınız. Eski Şehir bölgesinde taksi gibi ücret karşılığı hizmet veren motorsiklet sürücüleri de bulunur. Bu motorsikletlere binerek istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Ancak motorsiklet sürücüsü ile mutlaka önceden pazarlık etmeniz gerekir. Bu yöntem büyük ölçüde ucuz ve hızlı olduğu için yerel halk tarafından tercih edilmektedir. Ayrıca Hoan Kiem Lake kenarında Ngoc Son Temple ön tarafında şehir turu yapan küçük araçlardan da yararlanabilirsiniz. Önemli otobüs güzergahları için http://www.vietnamonline.com/transport/hanoi-bus.html ile http://www.vietnamonline.com/transport/hanoi-bus-route-and-schedule.html web adreslerine bakabilirsiniz. Otobüs biletleri ve ulaşımla ilgili diğer konular için http:/www.vietnamonline.com/transport/tips-for-taking-buses-in-hanoi.html web adresinden yararlanabilirsiniz. Otobüste ineceğiniz durak konusunda sorun yaşarsanız otobüs sürücüsünden yardım isteyebilirsiniz. Şehirde ve ülkenin diğer büyük şehirlerinde taksiye binecekseniz ülkede resmi ve resmi olmayan taksiler bulunduğundan sorun yaşamamak için resmi taksilere binmenizde yarar vardır. Resmi taksilerin sürücüleri taksimetre çalıştırırlar. Ülke genelindeki güvenilir, resmi taksi şirketleri “Mai Linh Taxi”, “Vinasun Taxi” ve “Ha Noi Taxi’dir”. Taksiye binerken bu taksi şirketlerinin adının belirtilen şekilde yazıldığına özellikle dikkat etmelisiniz. Zira resmi olmayan taksilerin bir bölümü bazı harflerin yerini değiştirerek turistleri yanıltabilmektedir. Taksi sürücüsünün İngilizce bilmeme olasılığına karşılık otelde gideceğiniz yerin adresini Vietnamca yazdırmanız yararlı olur. Otele dönerken zorluk çekmemek için otelin adını ve adresini Vietnamca yazan otel kartını yanınıza almalısınız. Sabah ve akşam çok yoğun saatlerde de taksiye binmemelisiniz.
Hanoi düzlük bir alanda kurulmuştur. “Kızıl Nehir (Red River)” şehrin can damarıdır. Şehrin içinde çok sayıda göl bulunur. Bu göller arasında “West Lake”, “Truc Bach Lake”, “Hoan Kiem Lake”, “Thien Quang Lake“ “Bay Mau Lake”,”Hai Ba Lake” ve “Lin Quang Lake” sayılabilir. Tüm göllerin çevresinde büyük veya küçük çok güzel parklar bulunur. En büyük göl şehrin kuzeybatısında yer alan West Lake’dir (Hồ Tây). Gölün çevresinde iki Budist tapınak, lüks oteller, modern apartmanlar, cafeler, balık restaurantları ve butikler yer alır. West Lake ve hemen yan tarafında bu gölden küçük bir kara parçası ile ayrılan Truc Bach Lake çevresi şehrin şık bölgelerindendir. Truc Bach Lake kenarındaki “Quan Thanh Temple” şehrin önemli Budist tapınaklarından biridir.
Küçük bir göl olan “Hoan Kiem Lake” ise şehrin merkezindedir. Gölün çevresi diğerleri gibi park ve şehrin ana caddeleri ile çevrilidir. Gölün çevresindeki güzel parkta gölü, caddelerindeki trafik karmaşasını ve parktaki insan kalabalığını izleyerek yürümek çok keyiflidir. Göl kenarı günün her saati kalabalıktır. Sabah saatlerinde göl kenarı “tai chi” yapan, koşan, yürüyen Badminton veya Çin Daması oynayanlarla doludur. Günün hemen her saatinde gelin ve damatlar göl kenarında fotoğraf çektirir. Hoan Kiem Lake “İade Edilmiş Kılıç Gölü” anlamına gelmektedir. XV. yüzyıl efsanesine göre, Çin Ming Hanedanı’na karşı ayaklanan İmparator Lê Loi, kendisine yardım etmeleri için göklere yalvarır. Bunu gölde yaşayan Tanrı Altın Kaplumbağa duyar. İmparatora büyük bir kılıç ödünç verir ve kılıcı savaştan sonra kendisine iade etmesini söyler. Savaşı kazanan imparator verdiği sözü tutarak göle gider. Sihirli kılıcı kaplumbağaya geri verir.
Gölün Eski Şehir tarafında, gölün içinde, kıyıdan Vietnam tarzı kırmızı bir köprü ile ulaşılan küçük bir Konfüçyüs tapınağı “Ngoc Son Temple” yer alır. Tapınağın içine girdiğinizde sol taraftaki küçük odada bir cam kutu içinde efsaneye uygun olarak mumyalanmış dev bir kaplumbağa görürsünüz. Tapınak 1225 yılında yapılmıştır. Tapınağın ön bahçesinden suları çamur renginde olan gölün ve çevresinin manzarasını seyredebilir. Zarif kırmızı köprü üzerinde fotoğraf çekebilirsiniz. Gölün diğer tarafında, yine göl içinde “Kaplumbağa Kulesi (Thap Rua)” yer alır. Ancak bu küçük kuleye kıyıdan ulaşım bulunmamaktadır. Kırmızı Köprü’nün ön tarafında parkın kenarında Vietnam’ın bağımsızlığı için savaşan askerlerin anısına yapılan “Martyrs’ Monunent” bulunur. Göl kenarında, Thap Rua tarafında, kaldırımın üzerinde yer alan eski bir “Şehir Kapısı” Vietnamlıların ve turistlerin en fazla resim çektirdikleri yerlerden biridir.
Ngoc Son Tapınağı’nın önünden geçen caddenin karşı tarafında “ Su kuklaları Tiyatrosu (Thang Long Water Puppet Theatre )” yer alır. Önünde çok sayıda turist otobüsü ve kalabalık olan bu tiyatroyu bulmamanız mümkün değildir. Günün her saati yapılan, yaklaşık 45 dakika süren Su Kuklaları Gösterisi’nde, sahnede büyük bir havuz içinde kuklalar oynatılır. Havuzun yan tarafında havuzun biraz üzerinde kalan platformda yer alan müzisyenlerin yerel şarkıları eşliğinde kadın, erkek, ejderha, kaplumbağ, yılan şeklindeki kuklalar Vietnam tarihi açısından önem taşıyan efsaneleri canlandırırlar. Salonu dolduran turistlerin bir bölümü gösteriyi ilgi ile izlerken, bir bölümü uykuya dalar. Siz de zamanınız ölçüsünde arzu ederseniz Vietnam’a özgü bu kukla gösterisini çok küçük bir ücret karşılığı izleyebilirsiniz.
“Hanoi Eski Şehri” Hoan Kiem Lake’nin tapınak tarafında çok geniş bir alana yayılmıştır. Hanoi XX. yüzyılın başında 36 sokaktan oluşmuştur. Bu sokakların büyük bölümü halen Eski Şehrin sokaklarını oluşturur. Geçmişte sokakların her birinde tek bir mal satılırken ve sokakların adları ona göre belirlenirken (İpek Sokağı, Altın Sokağı gibi) günümüzde sokaklar bu özelliğini kısmen yitirmiştir. Eski Hanoi mimarisini ve yaşamını yakından tanımak isterseniz eski sokakları dilediğiniz gibi dolaşabilir. Çok sıkı pazarlık yaparak Vietnam İpeği’nden yapılmış giysiler başta olmak üzere Vietnam el sanatları ürünlerini uygun fiyata satın alabilir. Günlük bira satan önünde plastik küçük tabureler bulunan birahanelerde hijyene dikkat etmezseniz çevrenizdeki karmaşayı seyrederek inanılmaz ucuz bir fiyata bira içebilir. Kaldırımlara çömelmiş meyve, sebze, kuru yemiş, açıkta et satan Vietnamlı kadınların fotoğraflarını çekebilir. Birkaç plastik küçük tabure ve masadan oluşan salaş, sokak lokantalarında yemek yiyenleri; sokak cafelerinde Vietnam kahvesi ile çekirdek yiyen, keyifle sohbet eden gençleri görebilirsiniz. Harap binalarla dolu, kalın elektrik telleri her yerden sarkan bu sokaklarda çok sayıda bazısı gerçekten şık küçük oteller ve hosteller yer alır. Dışarıdan belli olmasa da güzel Vietnam restaurantları bulunur. Eski Şehrin sokakları bisikletler, motorlar, cyclolar, meraklı, sürekli fotoğraf çeken turistler, başlarında geleneksel şapkaları ile dolaşan kadın ve erkeklerle son derece hareketlidir. Arzu ederseniz tüm sokakları yürümek yerine cyclo ile Eski Şehir turu yapabilirsiniz. Hanoi başkent olmasına rağmen benzer manzaralarla Eski Şehir dışında şehir merkezindeki birçok sokakta karşılaşabilirsiniz. Bu şehirde geleneksel yaşam ile modern yaşam, zenginlik ile fakirlik adeta iç içe geçmiştir. Son yıllarda hızlanan inşaat hamlesi sonucu şehirde çok şık dev binalar ve oteller yapılmıştır. Bu binalarla aynı sokakta inanılmaz kötü durumda adeta yan yatmış binalar yan yana durur. Ancak şehirdeki inşaat hamlesi bu hızla devam edecek olursa bir süre sonra büyük olasılıkla bu tür görüntüler giderek ortadan kalkacaktır.
Hoan Kiem Gölü’nün Thap Rua tarafında bulunan Hang Khay Caddesi’nin uzantısı Trang Tien (göle arkanızı verdiğinizde sol tarafa giden cadde) sizi “Hanoi Opera Binası’nın” bulunduğu meydana getirir. Hanoi Opera Binası Neo klasik tarzda 1911 yılında yapılmış, çok şık bir binadır. Şehrin farklı köşelerinde genelde sarı renge boyanmış çok sayıda Fransız koloni döneminden kalma bina görebilirsiniz. Bu binalar arasında Vietnam Bankası, Başkanlık Sarayı, St.Joseph Katedrali sayılabilir. Opera Binası’nın yakınında yer alan “Vietnam Tarihi Müzesi” ise Vietnam ve Fransız Koloni mimarisinin karışımı çok güzel bir binadır.
Hoan Kiem Gölü’nün Thap Rua tarafında bulunan Hang Khay Caddesi’nin uzantısı Trang Thi (göle arkanızı verdiğinizde sağ tarafa giden cadde) üzerinde biraz yürüyerek, caddenin karşı tarafından “Hoa Lo Sokağı’na” girerseniz “Hoa Lo Prison (The Hanoi Hilton)” ulaşırsınız. Hoa Lo Hapishanesi her gün 8.30-11.30 ile 13.30-16.30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Halen müze olan hapishane 1896 yılında Fransızlar tarafından inşa edilmiştir. Çok büyük bir alanı kaplayan hapishanenin üçte ikisi hapishanenin yan tarafında yer alan “Hanoi Kuleleri” için yıkılmıştır. Hapishane’nin geçmişteki boyutunu gösteren maket hapishane içindeki bir odada sergilenmektedir. Hapishanede geçmişte Fransız işgaline karşı direnen Vietnamlı kadın ve erkekler çok zor koşullar altında kalmışlardır. Hapishane içinde bu dönem maketlerle, resimlerle, işkence aletleri ve mahkumların kaçtıkları kanalizasyon boruları ile sergilenmektedir. Fransızlara karşı mücadele eden Vietnamlılar anısına hapishanenin bahçe duvarında bir duvar panosu yapılmıştır. Hapishaneyi gezerken Vietnamlıların çektikleri acılar karşısında hüzünlenirsiniz. Hapishane Vietnam Savaşı sırasında “Hanoi Hilton” olarak adlandırılmıştır. Bunun nedeni savaş sırasında esir düşen ABD’li pilotların burada bir süre hapsedilmiş olmalarıdır. Hapishanenin iki odasında ABD’li pilotların bazı eşyaları ve günlük yaşantıları ile ilgili resimler sergilenmektedir. Hapishanede kalan pilotlar arasında ABD seçimlerinde başkan adayı olan “Senatör John McCain” de bulunmaktadır.
Huan Kiem Gölü’nün Thap Rua tarafında bulunan Hang Khay Caddesi’ni (göle arkanızı verdiğinizde sağ tarafa giden cadde) yaklaşık iki kilometre kadar yürürseniz Ouoc Tu Gram Sokağı’nda yer alan “Temple of Literature” ulaşabilirsiniz. Vietnam mimarisinin muhteşem bir örneği olan Temple of Literature büyük bir Konfüçyüs tapınak kompleksidir. 1070 yılında imparator tarafından Konfüçyüs adına yapılmıştır. Ülkenin ilk üniversitesi burada 1076 yılında kurulmuştur. Üniversitede aristokratlar ve mandarinlerin çocukları eğitim görmüşlerdir. Büyük, görkemli bir giriş kapısından girilen etrafı kalın duvarlarla çevrili tapınak birbirinden geçilen avlulardan ve bu avlulardaki binalardan oluşmaktadır. Tapınağın en ilgi çeken bölümü üçüncü avludur. Burada günümüze kadar kalabilen 82 adet taş dev kaplumbağanın üzerine yerleştirilmiş steller bulunur. Stellerin üzerinde 1484-1780 yılları arasında okulu başarı ile bitiren öğrencilerin isimleri, doğum yerleri ve başarıları yazılmıştır. Tapınakta Konfüçyüs’ün dev heykeli, yüzlerce yıllık Frangipani ağaçları dikkat çekicidir. Tapınağın avluları, binaları turistler ve her yaştan öğrenciler, onların velileri ile doludur. Öğrenciler tapınakta resim çektirmekte, dua etmekte, tütsüler yakmakta, toplu törenler düzenlenmektedir. Tapınaktaki kızların ve erkeklerin çoğunun üzerinde özel günlerde giydikleri giysileri görebilirsiniz. Kızlar ipek bol pantolonları, onun üzerine giydikleri uzun bellerine kadar yırtmaçlı, kısa veya uzun kollu beyaz veya renkli elbiseleri çoğunlukla saçlarına taktıkları çiçeklerle çok şıktır.
Konik hasır şapka Vietnam’ın simgesidir. Tüm açık havada çalışanların başında göreceğiniz bu şapka şekli nedeniyle şapkayı takanları sular doğrudan yere aktığı, giysileri ıslatmadığı için muson yağmurlarından, güneşten ve sıcaktan korumaktadır. Ayrıca başa tam oturmadığı için hava sirkülasyonu sağladığından terlemeyi önlemektedir. Siz de bu ilginç şapkayı deneyerek bir anı fotoğrafı çektirebilirsiniz.
Hanoi’’de West Lake yakınında ülke için son derece önemli “Ho Chi Minh Kompleksi” yer alır. Bu bölgede “Ho Chi Minh Anıt Mezarı”, “ Ho Chi Minh Evleri”, “Başkanlık Sarayı”, “Parlamento”, “Ho Chi Minh Müzesi”, “One Pillar Pagoda” bulunur. Anıt Mezar’a girmek için Vietnamlılar ve yabancılardan oluşan uzun bir kuyruğa girmeniz gerekir. Uzun kuyruğun nedeni bölgeye girişte yapılan kontroldür. Kompleks alanına girerken büyük çanta ve kamera yanınızda bulundurmamız ve kıyafetinizin kutsal bir yer ziyaretine uygun olması gerekir. Büyük çantalar ve kameralar çıkışta verilmek üzere elinizden alınır. Bu bölgede askeri bir disiplin söz konusudur. Bu nedenle dikkatle kurallara uymanız beklenir. Kontrol noktasından geçtikten sonra uzun üstü kapalı bir koridorda yürüyerek “Ba Dinh Meydanı’na” ulaşırsınız. Ho Chi Minh Bağımsızlık Bildirgesi’ni 2.9.1945 tarihinde bu meydanda okumuştur. Halen törenlerde kullanılan bu büyük meydanda yeni yapılan parlamento binası, diğer resmi binalar ile “Ho Chi Minh Anıt Mezarı” yer alır. Mezar Anıtkabir’e benzer ancak ondan daha küçüktür. Meydanda uzun kuyruğu takip ederek genç beyaz üniformalı Vietnamlı askerlerin gözetiminde Anıt Mezar’ın merdivenlerini çıkarsınız. Merdivenleri çıkarken kesinlikle konuşmamanız, başınızda şapka ve gözlük olmaması ve ellerinizi cebinize koymamanız istenir. Anıt Mezar binasına girdiğinizde kuyruktan ayrılmadan tek sıra halinde askerlerin nöbet tuttukları büyük bir salona girersiniz. Büyük salonun ortasında cam bir lahitin içinde beline kadar örtü örtülmüş resmi kıyafetleri içinde sanki uyuyor biraz sonra uyanacakmış gibi yatan Ho Chi Minh’i görürsünüz. Bu görüntü gerçekten çok etkileyicidir. Tüm Vietnamlılar gibi siz de Ho Chi Minh’i selamlar duraksamadan salondan çıkarsınız. Duraksadığınız anda askerler ilerlemenizi işaret ederler. Ho Chi Minh ölümünden sonra bedeninin yakılmasını istemesine rağmen Mao, Stalin, Lenin gibi bedeni mumyalanmıştır. Anıt Mezar’dan çıktıktan sonra Anıt Mezar’ın resmini Ba Dinh Meydanı’ndan, mezar tarafındaki kaldırıma yakın sarı çizgileri aşmadan çekebilirsiniz. Anıt Mezar günün belli saatlerinde açıktır. Mumyalanmış bedenin Rusya Federasyonu’nda yılda bir defa bakımı yapıldığından Anıt Mezar bu dönemlerde kapalıdır. Bu nedenle Anıt Mezar’ın ziyarete açık olup olmadığını, açık ise ziyaret saat ve gününü önceden otelinizden veya internetten öğrenmenizde yarar vardır.
Anıt Mezar’ın yan tarafındaki alandan Fransız koloni döneminde Çinhindi Koloni Valisi’nin oturduğu sarı renkte Fransız mimarisi tarzında “Başkanlık Sarayı’na” ulaşırsınız. Bina ziyarete açık değildir. Resmi kabuller için kullanılmaktadır. Ho Chi Minh bu binada oturmayı kabul etmemiş, bu binanın yakınındaki küçük gölün kenarında yapılan bir garaj ve iki odadan oluşan küçük sarı evde 1954-1969 yılları arasında yaşamıştır. Ho Chi Minh araba garajında Sovyetler Birliği tarafından kendisine verilen üç araba sergilenmektedir. Yaşadığı dönemde kullandığı son derece basit döşeli iki odayı ise binanın dışından camdan seyredebilirsiniz. Odalardan birinde çalışma masanın üzerindeki iki resminden biri Karl Marx’a aittir. Bu evin biraz ilerisinde göl kenarında Ho Chi Minh için Vietnam kırsal yöre mimarisi tarzında, toprak zeminden direkler üzerinde yükselen, tik ağacından yapılmış ikinci bir ev yer alır. Bu küçük evde tuvalet ve banyo bulunmadığından Ho Chi Minh yaşlanıncaya kadar bu evle birlikte diğer küçük evi kullanmıştır. Basit şekilde döşenmiş bir yatak odası ve çalışma odasından oluşan evi camın arkasından dışarıdan çıkılan merdivenle görebilirsiniz. Evin yan tarafındaki kamelya ABD bombardımanına karşı yapılan bir sığınak ile bütünleştirilmiştir.
Güzel bahçelerle süslü bir bölgeden çıktığınızda Ho Chi Minh Anıt Mezarı ile Müze arasında yer alan “Tek Sütunlu Pagoda’ya (One Pillar Pagoda’)” ulaşırsınız. Tek Sütunlu Pagoda bir havuz içinde 1.5 metrelik tek taş sütun üzerine 1049 yılında yapılmıştır. Küçük Pagoda’nın en üst noktasına merdivenle tırmanmanız gerekir. Merdivenin sonunda bazı dini simgeler bulunur. Tapınağın asıl bölümü ise aşağıdadır. Efsaneye göre İmparator “Ly Thai Tong” çocuğunun olmasını çok ister. Bir gece güzel bir rüya görür. Rüyasında dev bir lotus çiçeğinin üzerinde oturan merhamet tanrıçası kendisine güzel bir erkek bebek verir. Rüyadan sonra imparator bir köylü kızı ile evlenir ve erkek çocuğu olur. Bunun üzerine imparator, şükranını göstermek için bir lotus havuzunun ortasına, tek bir sütun üzerine, dev bir lotusa benzeyen ahşap bir Pagoda yaptırır. Ancak Fransızlar ülkeyi terk ederken orijinal Pagoda’yı tahrip etmişlerdir. Bunun üzerine Pagoda yeniden inşa edilmiştir. Tek Sütunlu Pagoda’nın hemen yakınında “Hoi Chi Minh Müzesi” yer alır. Ho Chi Minh kompleksine yakın mesafede UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren “Eski Citadel- Hanoi Antik Kenti’ni” görebilirsiniz. Hanoi’de zamanınız ölçüsünde “Etnografya Müzesi”, “Vietnam Kadınları Müzesi” gibi müzelere gidebilir. Vietnam yemekleri kurslarına katılabilirsiniz. Vietnam 400 yıllık geleneksel evlerini ve antik köy yaşamını görmek isterseniz şehrin 50 kilometre batısındaki “Duonglam Antik Köyü’ne” yerel tur acentalarının günlük turu ile gidebilirsiniz.
HALONG KÖRFEZİ
Halong Körfezi dünyanın yedi doğa harikasından biridir. Vietnam’la ilgili tüm tanıtım fotoğraflarında görebilirsiniz. Halong Körfezi’nde 2000’den fazla, yeşillikle kaplı, farklı şekillerde ve büyüklükte denizin içinden dik yükselen, kıyısı olmayan kireç taşından ada ve adacıklar bulunur. Efsaneye göre; Çinlilere karşı savaşan Vietnamlılar savaş sırasında tanrıya yalvarınca tanrı olanlara bir ejderha göndermiş, Ejderha ağzından her alev saçtığında bu adalar oluşmuştur. Böylece bu kara parçaları sayesinde Vietnamlılar Çinlilerden kurtulmuşlardır.
Halong Körfezi’ne gitmek için Hanoi’den veya körfezin kıyısındaki Halong Şehri’nden tur acentalarından tur almanız gerekir. Bunun için otelinizden yardım alabilir veya http://www.vietnamonline.com//cruises/halong-bay.html web adresine bakabilirsiniz.
Halong Şehri ve Körfezi Hanoi’den yaklaşık dört saat uzaklıktadır. Şehre giderken yolda Vietnam kırsal yaşamını yakından görme olanağı bulursunuz. Genelde tüm tur programları yol üzerinde Vietnam’a özgü hediyelik eşya satan bir satış mağazasında kısa bir mola verilir. Bu mola yerinde özellikle kadınların dokudukları Vietnam resimli kumaş tablolar dikkat çekicidir.
Halong, Quang Ninh Eyaleti’nin merkezidir. 200.000 nüfuslu bu şehirde çok sayıda büyük otel bulunur. Bunun nedeni hava koşullarının uygun olmadığı durumlarda körfez turuna izin verilmemesi, turistlerin otellerde konaklamak zorunda kalmalarıdır. Ayrıca bazı turistler gece teknelerde konaklamak yerine gündüz körfezi dolaşıp gece otelde konaklamayı tercih etmektedirler.
Halong tekne turları bir veya birkaç gece konaklamalıdır. Ayrıca “Cat Ba Adası” konaklamalı seçenekler de söz konusudur. Zamanınız ve ilginiz ölçüsünde farklı seçeneklerden birini seçebilirsiniz.
Halong Şehri’nin limanına ulaştığınızda “Junk” adı verilen üzerlerinde yelpaze şeklinde yelkenleri olan çok sayıda farklı büyüklükte, iki veya üçlü katlı tekneler görürsünüz. Teknenize küçük motorlarla ulaştıktan sonra sizin için ayrılan kamaralara yerleşirsiniz. Kamaralar teknelerin kalitesine göre değişmekle birlikte çok güzeldir. Siz tekneye yerleştikten kısa bir süre sonra tekne hareket eder. Tekne ilerledikçe kireçtaşı adalar, kayalar denizin içinde belirir. Bu muhteşem rüya gibi manzara karşısında yemek yerken, kamaralarınızın balkonunda otururken veya güvertede fotoğraf çekmekten bir süre sonra yorulursunuz. Tekne bir süre yol aldıktan sonra durur. Küçük motorlar bu defa sizi bir iskeleye götürür. Bu iskeleden sizi alan kanolar inanılmaz bir sessizlik ve huzur dolu bir ortamda, harika bir manzara eşliğinde, yavaş yavaş kayaların arasından geçerek,denizin içinde salların üzerine kurulu ahşap barakalardan oluşan “Vung Vieng” adını taşıyan balıkçı köyünü ve çevresini gezdirir. Okul, bakkal, evler hepsi salların üzerindedir. Bu gezinti sırasında diğer tekneler ve turistlerin kullandıkları küçük kanolar size eşlik eder. Su üzerine kurulu köydeki yaşam mücadelesi ve sefalet karşısında ise içiniz sızlar üzülürsünüz. Junk içinde boş zamanlarınızı değerlendirmeye yönelik bazı etkinlikler yapılır. Bu etkinliklere arzu ederseniz katılabilirsiniz. Gece junk’lar küçük bir körfezde diğer junk’larla birlikte demir atar. Gece güverteye çıkarak, romantik bir ortamda diğer gemilerin denize yansıyan ışıklarını, duvar gibi dik kaya parçalarını seyredebilirsiniz Sabahleyin gün doğumunu hava koşulları izin verirse görebilirsiniz. Hafif bir sabah kahvaltısından sonra junk tekrar yol almaya başlar. Junk’un etrafında size çeşitli mallar satmaya çalışan küçük sallar belirir. Motorlarla bu defa başka bir doğa harikasına Halong Bay Körfezi’ni tepeden gören merdivenle çıkılan Fransızlar tarafından bulunan, sarkıt ve dikitlerden oluşan “Sung Sot Mağarası’na” gidersiniz. Körfezde sayıları henüz tam olarak bilmemekle birlikte denizin içinde, kaya parçalarının tepelerinde çok sayıda mağara bulunmaktadır. Oldukça büyük olan bu mağaraya tırmanırken veya merdivenlerdeki küçük teraslarda çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Daha sonra motorlarla junk’a döner. Tekrar kahvaltı yaptıktan sonra Halong Şehri’ne geri dönersiniz. Böylece Halong Körfezi’ndeki bir gece tekne konaklamalı turunuz sona erer. Tur esnasında güvenlik büyük önem taşır. Her motor ve kanolara binişinizde size can yelekleri giydirilir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölge mutlaka görmeniz gereken bir yerdir.
HO CHİ MİNH CİTY –SAIGON - SAYGON
Ho Chi Minh Şehri ülkenin en büyük şehri, ekonomik ve sanat merkezidir. Fransız Koçinçin Kolonisi’nin ve Güney Vietnam’ın 1975 yılına kadar başkenti olmuştur. Geçmişte Saigon olan adı 1975 yılında Ho Chi Minh City olarak değiştirilmiştir. Geçmişi ile bağlantılı olarak şehirde Fransız ve Çin etkisi gözlenir.
Havaalanı ülkenin en büyük havaalanıdır. Türkiye’den THY ile aktarmasız olarak gidebilirsiniz. Ayrıca Hanoi, Danang veya Hue şehirlerinden yukarıda belirtilen havayolları şirketleri veya otobüs şirketi ile şehre ulaşabilirsiniz. Ulaşım bilgileri için http://www.vietnamonline.com/destination/ho-chi-minh-city/getting-there.html web adresine bakabilirsiniz. Havaalanından şehir merkezine “Airport Taxi” veya “Saigon Taxi” ile gitmek en iyi seçenektir. Ayrıca havaalanından her yarım saate şehir merkezinin hemen yakınında olan “Ben Thanh Market’e” otobüs kalkar.
Havaalanı şehrin içinde kaldığı için havaalanından çıkınca ışıl ışıl sokaklar, yüksek binalar size canlı, Başkente göre daha modern ve farklı bir şehre geldiğinizi hemen hissettir. Hanoi Ankara, Ho Chi Minh Şehri’ni İstanbul gibi düşünebilirsiniz. Hele şehre yeni yılına yakın bir tarihte gitmişseniz ışıl ışıl canlı sokakları ile Hanoi’den farklı bir yere geldiğinizi anlarsınız. Şehir canlı bir gece hayatına sahiptir. Gece geç saatlere kadar barlar, canlı müzik yapılan çay evleri, karaoke salonları açıktır.
Ho Chi Minh Şehri’nde şehir içi ulaşımda mutlaka resmi taksiler olan “Vinasun”, “Mai Linh” ve “Saigon” taksiye binmelisiniz. Şehir içi otobüsler de iyi bir seçenektir. Otobüs hatları için http://www.vietnamonline.com/transport/ho-chi-minh-city-bus.html web adresine bakabilirsiniz.
Ho Chi Minh Şehri “Saigon Nehri’nin” iki tarafında kurulmuştur. Nehrin suları Hanoi’deki Kızıl Nehir gibi çamurlu bir görünüme sahiptir. Nehrin kenarında bazı bölgelerde bazı yoksul kişilerin derme çatma barakalarda yaşadıklarını görüyorsunuz. Nehir ulaşım amacıyla kullanılmakta, oldukça işlek bir limana sahip bulunmaktadır. Nehir üzerinde gündüz turları ile gece yemekli tekne turları yapılmaktadır. Turlarla ilgili bilgileri otelinizden veya Posta Binası’nın içine girdiğinizde sağ köşede duran turizm standından alabilirsiniz. Gece tekne turları geleneksel yemekler ve müzik eşliğinde şehrin ışıklarını seyretmek açısından son derece keyiflidir.
Şehir çok geniş bir alana yayılmıştır. Çok sayıda bölgeye ayrılır. Ancak gezilecek yerler büyük ölçüde Birinci Bölge’de (District 1) ve birbirine yakın mesafededir. Bu nedenle şehir merkezinde Opera Binası civarındaki otellerde kalırsanız her yeri yürüyerek dolaşabilirsiniz. Şehir merkezinde yüksek binalar, geniş bulvarlar, parklar yer alır.
Şehrin ana alışveriş caddesini “Dong Khoi” oluşturur. Bu cadde, ona bağlanan veya ona paralel uzanan caddeler üzerinde şık dükkanlar, cafeler, restaurantlar, oteller, iş merkezleri, bankalar ve çok sayıda müze yer alır. Bu cadde ve paralellerindeki caddeler Saigon Nehri kıyısına açılır. Nehir kenarında Moğullara karşı mücadele eden “Tran Hung Dao” dev heykelini görebilirsiniz. Dong Khoi üzerinde en şık bina, 1876 yılında yapılan, “Opera Binası’dır”. Özellikle gece ışıklar altında muhteşem bir görünüme sahip olan Opera Binası’nda müzik, dans, akrobasiden oluşan Vietnam’a özgü “A. Ö Şovu” izleyebilirsiniz. Şov biletleri gün boyunca Opera Binası’nda satılmaktadır. Opera Binası’nın karşı tarafında şehrin en şık alışveriş merkezi bulunur. Alışveriş Merkezi’nin hemen yakınında, Dong Khoi paralel uzanan Ngyuen Hue sonunda 1901-1908 yılları arasında “Hotel de Ville” olarak yapılan halen “Halk Komitesi Binası” olarak kullanılan sarı renkli Fransız Koloni mimarisi şık bina yer alır. Binanın özellikle gece ışıklandırılmış hali görülmeye değer güzelliktedir. Binanın ön tarafındaki parkta “Ho Amca Heykeli’ni” görebilirsiniz. Çatı bahçesi ve barıyla ünlü,“Rex Otel” karşı taraftadır.
Opera Binası’nın karşısından bağlanan Le Loi Caddesi’nden şehir merkezindeki en büyük geleneksel kapalı çarşı olan “Ben Thanh Market” ulaşabilirsiniz. Bu çarşıda meyveden ipeğe kadar Vietnam’a özgü her şey satılır. Ancak sıkı bir pazarlık yapmanız gerekir. Pazarda “Ben Thanh Group” tarafından işletilen bazı dükkanlarda pazarlık yapılmasına gerek olmadan ucuz fiyatla alışveriş yapabilirsiniz. Ben Thanh Market kapandıktan sonra önünde “Gece Pazarı” kurulur. Her iki pazarda da her yerde olduğu gibi neredeyse tüm satıcılar kadındır.
Şehri tepeden seyretmek isterseniz nehir tarafında, Ho Tung Mau Sokağı’ndaki, şehrin en yüksek gökdeleni “ Bitexco Financial Tower” gitmeniz gerekir. 68 katlı binanın 49. katında “Saigon Skydeck” yer alır. Skydeck için binanın ana giriş kapısının yan tarafındaki kapıdan giriş yapmanız gerekir. Skydeck her gün 9.30- 21.30 saatleri arasında açıktır. Son giriş kapanıştan 45 dakika öncedir. Giriş ücretini ödedikten sonra hızlı asansörle bir iki dakika içinde binanın 49. katına ulaşabilirsiniz. 49. kattaki Seyir Alanı’ndan tüm şehri, Saigon Nehri’ni ve nehre bağlanan kanalları görebilir. Şehri daha iyi anlayabilirsiniz. Şehri seyrederek kahve içmek isterseniz buradan merdivenlerle 50. kattaki cafeye çıkabilirsiniz. Ancak Cafe’deki görüntü 360 derece değildir. 50. kattaki asansörler sizi 52.kattaki bara çıkartır. Barda şehir manzarası eşliğinde gündüz veya gece bir kadeh içki içebilirsiniz.
Dong Khoi Caddesi’nin kara tarafı yönünde Han Thuyen Caddesi üzerinde 1880 yılında yapılan “Notre Dame Katedrali’ bulunur. Katolik Katedralin içi birkaç İsa ve Meryem heykeli dışında son derece sadedir. Katedralin ön tarafındaki küçük parkta “Meryem Ana’nın Heykeli’ni” görebilirsiniz. Heykelin önünde gece – gündüz sürekli dua eden insanlar bulunur. İnananlar sabah saatlerinde buraya çiçek bırakır. Akşam saatlerinde bu çiçekleri geri alırlar. Meryem Ana tarafından kutsandığına inandıkları bu çiçekleri bereket ve bolluk getirmesi için evlerine götürürler. Heykelin karşısında Eiffel Kulesi’ni inşa eden Gustave Eiffel’in 1886 yılında yaptığı “Büyük Postane” binasını görebilirsiniz. Büyük Postane Binası’nın içinde hediyelik eşya dükkanları, turizm standı ve postane bulunur. Pula meraklı iseniz buradaki satıcılardan Vietnam pulları satın alabilirsiniz. Binanın içi adeta Vietnamlıların buluşma noktası gibidir. Turistler dışında yerel halk, öğrenci grupları, resim çektiren gelin ve damatlar binanın içini doldurur.
Katedralin hemen yakınında, Nam Ky Khoi Nghia Sokağı’nda, etrafı duvarlarla çevrili çok güzel bir bahçenin içinde “Yeniden Birleşme Sarayı (Reunification Hall )” yer alır. Saray; 1962-1966 yılları arasında, 1868 yılında Fransızlar tarafından yapılan Çinhindi Genel Valisi’nin yıkılan Sarayı’nın bulunduğu yere yeniden yapılmıştır. Saray 12 hektarlık bir alanı kaplar. 1960’lı yılların mimarisi ile yapılan Saray Vietnam tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Saray 1967-1975 yılları arasında Vietnam Cumhuriyeti devlet başkanı’nın çalışma ofisi ve konutu olarak kullanılmıştır. 1975 yılında ise tanklar saraya girerek savaşı sona erdirmişlerdir. Başkanlık Sarayı’na girerek savaşın bittiğini ilan eden iki tank ile bir savaş uçağı halen sarayın önündeki büyük havuzun sağ tarafındaki yeşillik alanda sergilenmektedir. İki Vietnam’ın yeniden birleşme görüşmeleri bu sarayda yapıldığından bina Yeniden Birleşme Sarayı olarak adlandırılmıştır. “T” harfi şeklindeki saray dört katlıdır. Ayrıca bir bodrum ile sığınak bölümü ve çatıda bir helikopter pisti bulunmaktadır. Sarayın bodrum katında komuta odası, başkanın yatak ve savaş odası gibi bölümler yer almaktadır. Sığınakta savaş sırasında kullanılan radyo, telsiz, telefon gibi haberleşme cihazlarını görebilirsiniz. Saray halen müze olarak ziyarete açıktır. Ayrıca çeşitli resmi toplantılar için kullanılmaktadır.
Yeniden Birleşme Sarayı’nın bir blok ötesinde, Vo Van Tan Sokağı’nda, “Savaş Suçları Müzesi (War Remnants Museum )” yer alır. Vaktiniz ve ilginiz ölçüsünde şehirde görebileceğiniz çok sayıda müze bulunmaktadır. Ancak bu müzeler arasında Savaş Suçları Müzesi ayrı bir öneme sahiptir. Adı ABD ile ilişkiler çerçevesinde üç defa değişen Müze; Vietnam Savaşı sırasında halkın yaşadığı dramı fotoğraflarla ve belgelerle gözler önüne sermektedir. Vietnam Savaşı ile ilgili belgesellerde gördüğünüz bombadan kaçan küçük çıplak kız çocuğunun yaşadığı dehşeti anlatan fotoğraf müzede yer alan diğer fotoğraflar yanında insan en az etkileyen fotoğraflar arasında kalmaktadır. Atılan bombalardan etkilenen insanların insanlıktan çıkmış hallerini, yanan şehirleri, yapılan işkenceleri gösteren fotoğraflar sizi dehşete düşürmektedir. Üç katlı binanın salonlarındaki yüzlerce fotoğraf, belge savaşın korkunç yüzünü tüm insanlara ibret almaları için göstermektedir. Müzenin içinde savaşta ele geçirilen silahlar, bahçesinde yine savaşta ele geçirilen ABD uçak ve tankları sergilenmektedir. Kayıtlara göre; Vietnam Savaşı sırasında ABD on üç milyon ton bomba kullanmış, Vietnamlı dört milyon sivil, 660.000 asker ölmüştür. ABD elli altı bin kayıp vermiş, üç milyonun üzerinde ABD’li asker yaralanmıştır. Savaş sonrası ülkelerine dönen ABD’li askerler psikolojik bunalıma girmişlerdir. Daha sonraki yıllarda bu bunalımı konu alan çok sayıda film çevrilmiştir.
Ho Chi Minh Şehri’nin 5. bölgesinde dünyadaki en büyük “Çin Mahallesi” bulunur. Çin Mahallesi restaurantları, sokakları, binaları, sokak satıcıları ile tipik Çin şehri görünümündedir. Bu mahallede yer alan birkaç katlı, kapalı, toptancıların yer aldığı pazar yeri “Chợ Bình Tây”; inanılmaz kalabalık, karmaşık, küçük dükkanların sıralandığı daracık aralıklardan zorlukla ilerleyebildiğiniz, her an yankesicilerin hedefi olabileceğiniz, her çeşit malın satıldığı bir mekandır. Pazar yerinde ilerlerken dikkatinizi çeken şey dükkanlarının önündeki alçak taburelerde muhasebe kayıtları ile uğraşan Vietnamlı kadınlardır. Bu pazar yerinden çıkıp, çevredeki dar, son derece bakımsız ve pis sokaklara girdiğinizde bu sokaklarda her çeşit Çin malları satan çok sayıda dükkan görürsünüz. Ancak çevrenin görünümünden bu dükkanlarda alışveriş yapmak yerine bir an önce bölgeden çıkmak istersiniz.
Çin Mahallesi’nde turistlerin en fazla ilgisini çeken bir diğer yer Hong Bang Caddesi üzerinde göreceğiniz “Phuoc an Hoi Quan Pago” Taosit Tapınağı’dır. Tapınakta inananların dua seremonileri ilgi çekicidir.
Ho Chi Minh Şehri’nin hemen her bölgesinde her dine ait çok sayıda Budist, Taoist, Hindu Tapınağı bulunur. Şehirdeki 12 camiden biri olan, 1935 yılında yapılan, “Merkez Cami” ise Opera Binası yakınında nehir yönünde Dong Du Sokağı’ndadır.
Şehir çevresinde gezilecek yerler arasında; “Cu Chi Tünelleri”, “Cao Dai Tapınağı”, “Mekong Deltası- My Tho” / Mekong Deltası- Vinh Long”, deniz kıyısında “Mui Ne” yer alır. Ho Chi Minh Şehri’nden yerel tur acentalarının yarım gün, tam gün veya birkaç günlük turları ile zamanınız ve ilginiz ölçüsünde bu önemli yerlerin tümüne veya bir bölümüne gidebilirsiniz.
CU CHI ve CU CHI TÜNELLERİ
Cu Chi, Ho Chi Minh Şehri’nin 70 kilometre kuzey batısında yer alan bir kasabadır. Kasaba; 200 kilometre uzunluğunda Kamboçya sınırından Ho Chi Minh Şehri’nin kuzeyine kadar uzanan, bir bölümü henüz keşfedilmeyen yer altı tünelleri ile ün kazanmıştır. Fransa işgali sırasında 1940’lı yıllarda yapılmaya başlanan tüneller, Vietcong’lar tarafından genişletilmiş, Vietnam Savaşı sırasında kullanılmıştır. Ho Chi Minh Şehri’ne yakın olması, Saigon Nehri’nin tünellere doğal koruma sağlaması, toprağın killi yapısı tünellerin bu bölgede oluşturulmasına neden olmuştur. ABD bombardımanı sırasında yerel halk ve Vietconglu’lar bu tünellerde saklanmışlardır. Gece Vietconglu’lar ABD’li askerleri tünellerden çıkarak vurmuş, daha sonra tekrar tünellere girmişlerdir. ABD ordusu uzun süre bu tünelleri keşfedememiş, tespit ettikten sonra tüneller inanılmaz bir şekilde yapıldığından ABD askerleri bu tünellere girememiş, girdiği zaman ise tünellerdeki tuzaklardan kurtulamamışlardır. Tünellerin içine bomba atılmış, tüneller virajlı yapıldığı için bombalar sadece girişi etkilemiş, diğer taraflara bir şey olmamıştır. Bunun üzerine B52 bombaları atılmış, bombalar krater gibi günümüze kadar gelen büyük çukurlar açmış, çevreyi tahrip etmiştir. Cu Chi Tünelleri üç kattan oluşmaktadır. Tamamen topraktan oluşan tüneller bazı yerlerde genişlemiş toplantı odası, savaş kumanda merkezi, hastane, mutfak, depo, yaşam alanı olmuş, sonra daralmış geçit olmuştur.
Seyahatiniz sırasında Cu Chi Tünel bölgesine geldiğiniz zaman önce tünellerle ve Vietnam Savaşı ile orijinal bir film izlersiniz. Daha sonra tünel haritası üzerinden size tünel sistemi ile ilgili gerekli açıklamalar yapılır. Bu açıklamalar çerçevesinde Viet conglu’ların zekası karşısında dehşete düşersiniz. Vietconglu’lar ABD ordusunun her hamlesine karşı bir karşı hamle oluşturmuş, bölgeyi iyi tanımayan ABD’li askerlerin Vietconglu’larla baş edebilmesi olanaksız hale gelmiştir. Daha sonra bölgede dikkat etmeniz gereken kuralları gösteren İngilizce tabeladaki uyarıları dikkate alarak ve yönlendirmeleri izleyerek ormanlık alanda gezmeye başlarsınız. Ormanın içi her ülkeden gelen turistlerle doludur. Ormanlık alanda ağaçların yapraklarla ve dallarla kaplı yüzeyinde dışarıdan asla belli olmayan tünellere yüzlerce giriş noktası bulunur. Bu noktaları göstermek için rehberler ağaçların altındaki yaprakları eli ile temizler. Buradan küçük bir kapak çıkar. Onu kaldırır. Ortaya çıkan küçük çukur zayıf bir Vietcong’lu veya zayıf bir Batılı’nın girebileceği genişliktedir. Üstelik bu delikler günümüzde turistler için genişletilmiştir. Çukura girdikten sonra giren kişi, üzerine yaprak koyduğu kapağı başının üstünde tutarak çukurun içinde çömeldikten sonra tekrar yerine koyar. Böylece geriye orada bir giriş olduğuna dair hiçbir belirti kalmaz. Rehberler bunu uygulamalı olarak gösterirler. Zayıf ve çevik bir yapıya sahipseniz dilerseniz bunu siz de deneyebilirsiniz. Çukura girdiğinizde ise ilk hissettiğiniz şey koyu karanlık ve yoğun bir nemdir. Ormanın bir köşesinde ABD askerlerine karşı Vietcong’luların kurdukları inanılmaz tuzaklar sergilenir. Çoğu çivilerle yapılmış bu tuzakların ağaç yaprakları arasında fark edilmesi olanaksızdır. Fark edildiği zaman ise artık ABD’li askerler için çok geçtir. Tuzaklar özellikle ağaç diplerine ABD askerlerinin yoruldukları zaman ağaç kenarlarında dinlenecekleri dikkate alınarak konulmuştur. Ormanın farklı köşelerinde savaştan kalan tanklar, döneme ilişkin çeşitli canlandırmalar yer alır. Örneğin; ABD tanklarının lastiklerinden Vietcong’lular için sandalet yapan bir usta, Vietcong’lu kadın ve erkek askerler, tünel hastanesi, askerlerin kıyafetlerini onaran kadın canlandırmaları bunlar arasındadır. Tünellerdeki havalandırma için bölgeye özgü doğal yapıdan yararlanılmıştır. Doğal kamışlar, tümsek karınca yuvalarından yararlanılmıştır. Atıklar tünellere yapılan sistem ile Saigon nehrine boşaltılmıştır. Tünel yemekhanelerinde pişirme sırasında çıkan dumanın ABD uçaklarından görülmesini engellenmek amacıyla yüzeye kamış küçük bacalar konmuş, yemekler sisin yoğun olduğu sabah saatlerinde yapılmıştır. Zayıfsanız, sağlık sorununuz yoksa, günümüzde genişletilmiş tünellerden birine girmek isterseniz tünel hastanesinin bulunduğu çukurdan birkaç merdivenle inilen tünel kısa ve diğerlerine göre daha geniştir. Bu tünelin içinde iki büklüm, sürekli kıvrılarak yürüdüğünüzde savaşın insanlara çektirdiği çileyi daha iyi anlarsınız. Bölgeyi gezerken sık sık silah sesleri duyulur. Bunun nedeni isteyenlerin atış poligonunda farklı model silahlarla atış yapmalarından kaynaklanır.
MEKONG DELTASI
Mekong Deltası, Mekong Nehri’nin sularını denize bıraktığı Vietnam’ın güneybatısında 39.000 kilometre karelik bölgeyi ifade eder. Asya’nın en büyük deltasıdır. Vietnamlılar bu bölgeye nehrin deltada dokuz kola ayrılarak denize ulaşması nedeniyle “Dokuz Ejder Deltası” veya deltanın çevresi pirinç tarlaları ile çwvrili olduğundan “Pirinç Çanağı” adını verir. Delta ülkenin pirinç üretiminin %60’nı karşılar. Deltada yaşayanların temel gelir kaynakları pirinç ve balıkçılıktır. Mekong Deltası’nın farklı yerleşim yerlerine Ho Chi Minh Şehri’nden çeşitli acentalar tarafından günlük veya iki günlük turlar düzenlenmektedir. Bu turlar arasında My Tho ile Ho Chi Minh Şehri’ne 2.5 saat uzaklıkta Vınh Long turu sayılabilir. Vinh Long turunda bu şehrin iskelesinden kalkan teknelerle “Yüzen Pazar’a (Cai Be Floating Market) ve bu bölgedeki bir adaya gidilir.
MEKONG DELTASI-MY THO
My Tho Şehri Mekong Nehri’nin sol tarafında yer alır. Ho Chi Minh Şehri’ne 1.5 saat uzaklıktadır. Bu şehirdeki küçük iskeleden bindiğiniz tekne Mekong Nehri’nin çamur rengindeki sularında ilerler. Nehir üzerinde yoğun bir araç trafiği söz konusudur. Nehirde özellikle deltanın verimli topraklarını taşıyan ilginç büyük sallar hemen dikkatiniz çeker. Nehrin üzerinde tamamen ağaçlarla kaplı küçük adacıklar bulunur.
My Tho Şehri’nden Mekong Nehri üzerinde yapılan 45 dakikalık yolculuktan sonra Chau Thanh Bölgesi’nde yer alan “Thoi Son Adası’na” geldiğinizde motorlardan iner. Bu defa “sampan” adı verilen birkaç oturma sırasından oluşan devrilmemesi için dengeyi sağlayacak şekilde her sıraya bir veya iki kişinin oturduğu, kürekle hareket ettiriilen sampana binersiniz. Bu yolculuk sırasında her iki tarafı Hindistan cevizii palmiye ağaçları ve bitkilerle kaplı dar kanallarda önünüzdeki sampanı izleyerek inanılmaz doğal bir ortamda ilerlersiniz. Zaman zaman çocukların bellerine kadar çamurlu sular içinde yengeç avlamaya çalıştıklarını görürsünüz. Bu çamurlu sularda inanılmaz bir yaşam mücadelesi verildiğini, suların içindeki çocuklardan ve gençlerden anlayabilirsiniz. Kanalların üzerinden geçen küçük tahta köprüler, çamurla sıvanmış dev ağaçların kökleri ve dalları arasından görülen derme çatma evler görürsünüz. Sampanların durduğu küçük iskelelerde her türlü hijyenden uzak yemek yerleri ve yöresel ürünlerin satıldığı sergiler bulunur. Buralarda tahtadan yapılmış eşyalar, çeşitli yiyecekler, Hindistan cevizi ve diğer tropik meyveler, Hindistan cevizinden, hijyenik olmayan koşullarda yapılan ancak çok lezzetli olan şekerler, timsah derisinden çantalar satılır. Bazı kafeslerin içinde dev boğa yılanlarını görebilirsiniz. İçinde çok sayıda ölü yılanın bulunduğu yılanlı şaraplar, yılan ve akrepli şaraplar karşısında mideniz bulanır. Kuvvet verdiğine inanılan bu şarapları isteyenler deneyebilirler. Denemek bir yana bu şarapları görmek bile yeterince kötüdür. Ancak her gruptan şarapları denemek isteyen bir veya iki kişi mutlaka çıkar. Ayrıca tezgahlarda bal, muz, lim ve ağaçlardan elde edilen bazı baharatlarla yapılan “Mekong Şarabı” ile Hindistan Cevizi Şarabı satılır. Tekneyle gidilen adanın bir diğer köşesinde adanın tropik meyvelerini yenir. Burada çalışan kadınların söylediği yerel müzik dinlenir. Ballı yeşil çay içilir. Daha sonra sampanlara tekrar binilir. Sampanların sürekli tebessüm eden başlarında geleneksel şapkalı kadın ve erkek kürek çekenleri dar kanallarda, bazen karşıdan gelen sampana yol vermek için durur. Bazen sampanlar birbirine sürtünerek geçer ve kısa bir yolculuk sonrası sapmanlar sizi nehirdeki teknenize ulaştırır. Bu bölgedeki halkın yaşamının ne kadar güç olduğunu ancak böyle bir gezi sonrasında anlayabilirsiniz. Sampanları ustaca hareket ettiren zayıf, yoksul Vietnamlılara vereceğiniz birkaç dolar bahşiş sizin için değil ama onlar için çok şey ifade eder. Teknelerle tekrar My Tho’a döndüğünüzde buraları gördüğünüz için mutlu ancak bu koşullarda doğup, yaşamadığınız için ne kadar şanslı olduğunuzu düşünürsünüz.
CAO DAI TAPINAĞI
Cao Dai dini 1920 yılında Güney Vietnam’da “Ngo Van Chieu” adını taşıyan bir memur tarafından oluşturulmuş, daha sonra “Levan Trung” tarafından devam ettirilmiştir. Tek tanrılı olan din, Budist, Konfüçyüs, Taoist, yerel Vietnam inançları, Hıristiyan ve İslam dininin bir sentezidir. 1926 yılında resmen din olarak kabul edilmiştir. Tüm dinlerin en iyi yönlerini alan bir düşünce yapısı üzerine kurulmuştur. Din; üç ana dinin peygamberleri yanında bazı bilim adamları, edebiyatçı ve politikacılara da önem vermektedir. Dinin sembolü “üçgen içinde ilahi bir göz’dür”. Dinin ana tapınağı “Tây Ninh” eyaletinin merkezi Tây Ninh şehridir. Burada din adamlarının yaşadıkları bağımsız bir bölge de yer alır. Ana tapınak dışında dinin Güney Vietnam’da çok sayıda küçük tapınağı bulunur. Bazı kaynaklara göre dinin üç, bazılarına göre altı milyonun üzerinde inananı bulunmakta, bunların bir bölümünü ülke dışında yaşayan Vietnamlı azınlıklar oluşturmaktadır. Başka bir dine sahip olmak Cao Dai dinine mensup olmaya engel kabul edilmemektedir. Cao Dai’ler 1926-1956 yılları arasında Güney Vietnam’da oldukça etkin olmuşlardır. Cao Dai Tapınakları son derece renkli, birçok simgeyi bir arada barındıran tapınaklardır. Bu dinin Tây Ninh’deki ana tapınağını ve her gün saat 11.00’de halkın izlemesine izin verilen ibadetlerini görmek isterseniz Ho Chi Minh Şehri’nden kalkan yerel turlarla veya bireysel olarak otobüs veya taksi ile buraya gidebilirsiniz. Ulaşım için http://www.wikitravvel.org/en/Tay_Ninh web adresine bakabilirsiniz. Bu ana tapınak dışında bir Cao Dai Tapınağı görmek isterseniz Mekong Deltası yolu üzerinde Ben Luc bölgesinde bulunan bir Cao Dai Tapınağı’nı da ziyaret edebilirsiniz.
---
Bu yazı Vietnam’a yaptığım seyahat sırasında gördüğüm yerler, edindiğim izlenimler, rehberlerin verdiği bilgiler ve aşağıda yer alan kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır.
Lonely Planet, Vietnam, 12.Baskı, 2014.
Buffola Tours, Discover Your Vietnam.
http://wikitravel.org/en/Vietnam
http://tr.wikipedia.org/wiki/Vietnam
http://www.vietnamonline.com/
http://www.msxlabs.org/forum/ulkeler-ve-tarihleri/10720-vietnam-ve-vietnam-tarihi.html#ixzz3SYYvXyuS
SEYAHATLER

Avusturya Cumhuriyeti; Orta Avrupa'nın güneydoğusunda yer alır. 83.858 km² yüzölçümüne sahiptir. Batıda Liechtenstein ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur.

Bosna Hersek 51.147 km² yüzölçümüne sahip bir Balkan ülkesidir. Ülke; kuzey, batı ve güneyde Hırvatistan, doğuda Sırbistan, güneyde Karadağ ile komşudur. Ülkenin kuzey bölgesi “Bosna”, güney bölgesi “Hersek” olarak tanınır.

Singapur Güneydoğu Asya’da yer alan bir ada devletidir. Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi arasında Malakka Yarımadası'nın güneydoğu ucunda yer alır. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrilidir. Anakaradan Johor Boğazı ile ayrılır. Malezya’ya iki uzun köprü ile bağlanır. Güneydoğu sahilindeki 63 küçük ada ile birlikte yüzölçümü yaklaşık 682 km2 civarındadır. Dünyanın en küçük yirmi ülkesinden biridir.

Fas Krallığı, kuzeybatı Afrika'da yer alan Arap ülkesidir. İspanya’dan Cebelitarık Boğazı ile ayrılır. Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'na kıyısı olup, Afrika'nın Avrupa'ya yaklaştığı uçta, Avrupa’ya 14 km uzaklıktadır. Afrika'nın en ucundaki “Tangier” şehri Fas'a, Fas topraklarındaki “Ceuta” ve “Melilla” İspanya'ya aittir. Yüzölçümü 446.550 km2, güneyinde hak iddia ettiği,1975'ten beri yönettiği Batı Sahra dahil edilirse 710.850 km2 ‘dir.
Copyright 2010. Privacy Policy | Terms of Use | XHTML | CSS
Design by MEHMET KEREM PALA
>